Page 50 - MAKSİMUM BİZ | YAZ 2012
P. 50
Meme kanseri hakkında merak ettiklerimiz...
Dergimizin yeni sayısında Şirketi- mizin Proje ve Değişim Yöneti- mi Başkanlığı’nda çalışan Canan Kunduracı’nın Genel Cerrahi Profesörü Sayın Cihan Uras ile “Meme Kanseri” üzerine yaptığı söyleşiyi okuyabilirsiniz.
Kendinizden bahseder misiniz?
Genel cerrahi profesörüyüm. 1958 yılında doğdum. 1981’de tıp fakültesinden mezun oldum. 1986 yılında genel cerrahi uzmanı, 1990 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi genel cerrahi doçenti , 1996 yılında da genel cerrahi profesörü oldum. Özellikle meme hastalıklarıyla ve laparoskopik cerrahi ve kanser cerrahisi- yle uğraşıyorum. Uzun yıllardan beri meme kanserinin tanı, takip ve tedavisiyle uğraşmaktayım. Bu konuda oldukça geniş deneyimlere sahibim. 1998 yılında meme kanserinin cerrahi tedavisinde önemli bir gelişme olan ilk beze bulma yöntemi veya sentinel left bezi biobsisi yöntemini ilk defa Türkiye’de ben başlattım. Gene aynı seansta meme kanserinde meme alındıktan sonra aynı seansta meme protezi uygulamasını Türkiye’de ilk başlatan öncülerinden birisiyim. Meme kanse- rinin tanı ve tedavisindeki yenilikleri uygulamaktayım. Aynı za- manda obezite cerrahisi ve kanser cerrahisiyle uğraşıyorum.
Kanser nedir?
Kanser, vücudumuzdaki hücrelerin form değiştirerek kont- rolsüz bir şekilde üremeleri ve vücudun diğer organlarına, dokularına yayılarak istila eder hale gelmesidir. Kanser kötü huylu bir tümördür. Vücudun herhangi bir yerinde olabilir. Meme kanseri de özellikle kadınlarımızda en sık karşılaşılan kanser türüdür. Bütün dünyada yaygındır. ABD’de 8 kadından biri, Türkiye’de 12 kadından biri yaşamları boyunca meme kan- serine yakalanma riskine sahiptir.
Meme kanserinin görülme sıklığı nedir? Belli bir yaş aralığı var mıdır?
Son yıllarda genç yaşlarda da meme kanseri görülme sıklığı artmıştır. Eskiden ileri yaşların hastalığı iken bugün artık 30’lu hatta 20’li yaşlarda bile görülmeye başlanmıştır. Ülkemizdeki yaş dağılımına baktığımızda 40 yaş altı yani genç grupta meme kanseri görülme sıklığının diğer ülkelerden daha fazla olduğu görülmektedir. Ama esas olarak en çok 40 yaşından sonra olur ve yaşla birlikte de bu sıklık artar.
Meme kanserini artıran risk faktörleri nelerdir?
Meme kanserinde özellikle bir takım risk faktörleri vardır. Bunların iyi bilinmesi önemlidir. Bir kere hormonal faktörler vardır. Erken adet görme, geç menepoza girme kanser ris- kini artırır. Bununla birlikte özellikle 30 yaşın altında doğum yapma kadınlarda meme kanseri riskini azaltır, ileriki yaşlarda
doğum yapmak meme kanseri riskini artırıcı etki yapar. Bazı hormon ilaçlarını uzun süreli kullanma kanser riskinde artışa yol açmaktadır. Gençlik çağında göğüsün bulunduğu bölgeye fazla ışın alma riski artırır. Ailesinde meme kanseri olma çok önemli risk faktörlerinden birisidir. Bu oran artıkça risk de artmaktadır. Şişmanlık, obezite, alkol kullanımı da riski artırır. Başka nedenlerle meme biyopsisi yapılmış ve riskli hücreler çıkmış kadınlarda da meme kanserini daha sık olarak gör- mekteyiz. Sigara da faktördür. Bunun dışında düşük kilolu olma, spor yapma ise koruyucu özelliktedir. Bazı diyet faktör- leri üzerinde de durulmaktadır.
Erkeklerde görülme oranı nedir?
Meme kanseri erkeklerde de görülebilir ancak sıklığı düşüktür. 100 hastadan bir tanesi erkektir.
Meme kanserinin belirtileri nelerdir?
Meme kanserinin en önemli belirtisi memede ele gelen kitle- dir. Bunun dışında koltuk altı lenf bezlerinde büyüme, meme cildinde, başında çekilme, memenin giderek büyümesi, meme damarlarında belirginleşme, meme cildinde ödem ve portakal kabuğu görünümü, sert bazı kabarcıkların ortaya çıkması, meme başından akıntılar, (kanlı veya su gibi berrak kendiliğinden akıntılar) belirtiler arasında sayılabilir.
Nasıl önlem alırız?
Meme kanserinde tarama çok önemlidir. Her kadının 35 yaşında tarama programına girmesi gerekmektedir. 35 ve 40 yaşında mamografi çektirilir. Risk taşımayan kadınlarda 40-50
48