Page 50 - Hayata Dair | Sayı 65 / 2025
P. 50
Seyahatname
Ege’nin Gizli Hazinesi: Akyaka
Muğla’nın Ula ilçesine bağlı küçük bir belde olan Akyaka, doğayla iç içe, sakin bir tatil arayanların son
yıllarda gözdesi hâline geldi. Gökova Körfezi’nin kıyısında yer alan bu huzurlu kasaba; azmak nehrinin
berrak suları, yemyeşil doğası, nostaljik sokakları ve özgün mimarisiyle âdeta bir masalı andırıyor.
Akyaka’ya geldiğinizde zaman yavaşlıyor, telaş geride kalıyor, hayat sadeleşiyor. Beton binalar, gürültülü
kalabalıklar ya da yapay eğlenceler burada yok. Onların yerine azmakta süzülen ördekler, bisikletle
çiçekli sokaklarda dolaşan insanlar, palmiyelerin altında kitap okuyanlar var. Her şey doğal, her şey kendi
hâlinde... Eğer dinlenmek, yenilenmek ve doğaya yakın olmak istiyorsanız, Akyaka tam size göre. Ama
küçük bir uyarı: Buraya bir kez gelenin gönlü burada kalıyor. Döndüğünüzde bile aklınız Akyaka’da olabilir.
Tarihçe
Akyaka’nın tarihi çok eskilere, antik
çağlara uzanıyor. Eski adıyla “Idyma”,
milattan önce 4. yüzyıla tarihlenen
kaya mezarlarıyla dikkat çeker. Bu
mezarlar, Likya ve Karya uygarlıklarının
izlerini taşır. Zamanla Roma, Bizans
48 Hayata Dair
ve Osmanlı egemenliğine giren bölge,
uzun yıllar küçük bir balıkçı kasabası
olarak kalmış. Akyaka’nın kaderi,
1970’li yıllarda az sayıda entelektüelin
ve sanatçının burayı keşfetmesiyle
değişti. Bunlardan biri olan mimar
Nail Çakırhan, yöre mimarisine özgü
ahşap, beyaz badanalı evleri modern
mimariyle harmanlayarak bir “Akyaka
stili” yarattı. Bu mimari stil, bugün
kasabanın neredeyse tamamını
kapsıyor ve Akyaka’yı Türkiye’de
mimari anlamda koruma altına alınmış
nadir beldelerden biri hâline getiriyor.