Page 10 - Ucu Açık Fanzin
P. 10
Gece bekçilerinin vardiya saatlerini artık ezbere bildiği, şehrin
merkezine yakın eski bir mezarlıkta olacaktı bu gece. Önemli olan,
eski olmasına karşın hala kullanılıyor olmasıydı. Her şeyin yolunda
gitmesi gerekiyordu. Çünkü yapacağı şey legal olmayacaktı. Sırt
çantası ve eşyaları hazırdı. Eski bir ayakkabı geçirdi ayaklarına. Üzer-
ine onu bu dondurucu soğuktan koruyacak ama hareketini kısıtla-
mayacak bir mont alarak evden ayrıldı. Her gün yürüdüğü sokaklar-
da ilk kez bu denli heyecan doluydu. Mezarlığın girişine geldi ve not-
larına göz attı. Haritasına göre ilerliyordu hızlı adımlarla. Vardiya
öncesi yapılan gece kontrolünden önce işini bitirmeliydi. Haritasıyla
gideceği yeri hemen buldu. Mezar taşındaki isme ve tarihe baktı.
Notlarını alırken, ölümünün üzerinden ortalama dört yıl geçmiş birini
bulmaya odaklanmıştı. Çünkü dokuların yok oluşu ve iskeletin açık
seçik kalması bu kadar zaman gerektiriyordu.
Kazmaya başladı. Hareketlerinin temposu giderek düşüyordu.
Toprağı her fırlatışında kollarındaki yanmayı hissetmeye başlamıştı.
Aklına sanat eserini getirdiğinde güçlendiğini fark etti. Sanatı için
artık her şey mübahtı. Kürekten gelen sert cisme çarpma sesiyle
heyecanı arttı. Taş olmamasını umut ederek başındaki fenerin ışığını
yakıp elleriyle toprağı temizledi. Ulaşmıştı. Kemikler tam da ayak-
larının altındaydı. Hala koku olması midesini bulandırmıştı ama tüm
yorgunluğunu ve berbat hissi unutarak, kemikleri çıkarıp çantasına
koydu. Çantasını eliyle tarttı ve hedefine ulaştığını tahmin etti. Yak-
laşık 15 kilo kadar olmalıydı.
Boş mezarı hızla geri doldurdu. Doldururken kafasından geçen ise,
artık ziyaretçilerinin boş bir mezara geleceği ve belki bir şeyler
söyleyecekleriydi. Ne fark ederdi ki zaten artık aynı dünyayı ve
zamanı paylaşmıyorlardı. Üzerine çantasında getirdiği yeni çiçekleri
ekip onları suladı. Sanki bu çiçekleri ekmek için kazılmış süsü ver-
meliydi. Saatine baktı ve acilen çıkması gerektiğini idrak etti. Koşar
adımlarla ne kadar sessiz gidebilirdi? Bekçi ayaklandı. Onu görünce
bir ağacın arkasına saklandı. Besinlerini insan bedeninden karşılayan
ve yıllar geçtikçe gölgesini büyüten bir sürü ağaçtan birinin arkası-
na. Bekçi etrafı kolaçan edip odasına geri döndü. Sessizce mezarlık-
tan ayrılıp evin yolunu tuttu.
(devamı 2.sayıda)
UCU AÇIK