Page 22 - 6.SAYI
P. 22
KAYSERİ
KAYSERİ KALESİ
3. yüzyılda Roma döneminde yapılan
Kayseri Kalesi ve surlar, Selçuklu
Sultan I. Alaeddin Keykubat zamanında
bugünkü şekliyle yeniden yapılmıştır.
Dış ve iç kale olmak üzere iki
kısımdan oluşmaktadır ve iç kale dış
kaleden daha yüksektir.
ERCİYES
DAĞI
En son M.Ö. 253 yılında püskürdüğü düşünülen bu genç
volkanik dağ, günümüzde ise sönmüş ve kış turizmine
elverişli hale gelmiştir. Tepesi her zaman karlı olan bu
dağ 3916 m yüksekliğiyle Türkiye’nin en büyük 5. Dağıdır.
Erciyes’in vazgeçmediği bu kar bir zamanlar Kayseri
esnafının ticaretinde de pek tabi yerini aldığını
söyleyebiliriz.
Kayseri ovasının verimli olmasında da etkili
olan Erciyes, bir zamanlar püskürttüğü lav külleriyle Peri
bacalarının oluşumuna neden olmuş ve Hasan Dağı’nın
oluşmasında da önemli rol oynamıştır.
KAPUZBAŞI
ŞELALERİ
Bu şelalelerin en önemli özelliği kaynağından çıktığı şekilde
dökülmesidir. Beş tanesi büyük iki tanesi küçük olmak üzere yan yana
dizili bir şekilde akan bu şelalelerin yüksekliği ortalama 40- 80 metre
olup Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise en büyük ikinci şelalesidir.
İrtifa akışı itibariyle Niagara’dan, İmatra’dan, Düden ve Manavgat’tan
daha büyük olan Kapuzbaşı Şelalesi’nin rakımı 700 metredir.
Kapuzbaşı Şelaleleri Aladağlar Milli Parkı sınırları içerisindedir.
Kayseri’deki popüler trekking parkuru üzerinde bulunan şelaleler size
hem mükemmel bir manzara eşliğinde yürüyüş deneyimi sunarken hem
de burada çadır kurup konaklayabilirsiniz.