Page 10 - 7.SAYI
P. 10
Lavinia, muhteşem güzellikte zarif bir çiçek; diğer bir deyişle ölüm çiçeği. Ayrıca
"hayalimdeki muhteşem sevgili" anlamına da geliyor.
Lavinia diyince akla ilk Özdemir Asaf ve aşık olduğu Mevhibe Hanım gelirken ben sana
hem bu hikayeyi hemde daha eski bir hikayeden bahsetmek istiyorum yani misk
çiçeğine ölüm çiçeği denmesinin bir diğer iç burkan hikayesinden bahseteceğim:
Shakespeare’in Titus Andronicus isimli eserinde, Roma imparatorluğunun baş
komutanı olan Titus’un güzeller güzeli kızıdır Lavinia. Hemde babası tarafından
öldürülen bir kızdır. Malesef o zamanda bile namus kavramı çok yanlış anlaşılmış...
Ölünce şehrin uzağında bir tepeye
gömülür güzeller güzeli Lavinia. Aylar
sonra mezarının üzerinde bir çiçek çıkar.
O çiçeğe de bölgede yaşayanlar “Lavinia”
ismini verirler.
Ve diğer hikayemize geçelim...
Kuşkusuz Özdemir Asaf’ı çeken
"hayalimdeki muhteşem sevgili" anlamına
gelmesidir. Yani bu anlam hiç
kavuşamamış iki insan için daha doğrusu
platonik olan bir kişi için ideal bir
anlamdır.
Özdemir Asaf, Lavinia’yı okul yıllarında aşık olduğu bir kız için yazar. Aşkı platoniktir.
Lavinia, Asaf’ın karşılıksız aşkını anlatır. Asaf şiirini, daha sonra bir yarışmaya gönderir ve
derece alır. Birinciliğe layık görülen Lavinia, nihayetinde yaşayan bir şiirdir…
Bundan sonrası için şöyle bir rivayet vardır: Sonuçlar açıklandığı sırada Asaf’tan, Lavinia’yı
kürsüde okuması istenir. Bu teklifi geri çevirmeyen Asaf, kürsüde şiirini okurken Lavinia
diye seslendiği platonik aşkı da salondaki misafirler arasındadır ve Lavinia, salonu terk
eder. Kalbi bin parçaya dağılan Asaf, Lavinia’yı hapsettiği şiirinde bırakır ve ona asla
duygularını açmaz…
Galiba Lavinia hiçbir zaman aşk acısı olarak anılmaktan kurtulamayacak.