Page 24 - 5.SAYI
P. 24
Pırlanta yüzükleri bırakın, yüzükle nişanlanmak bile yaygın değildi. Bu kampanya o denli
başarılı olmuştur ki nişan denilince aklımıza ilk gelenlerden birisidir yüzük, özellikle de
pırlanta yüzük.
Ortalama bir elmas, gerçek değerinin %100’ü veya %200’ü civarında bir fiyat artışına
uğrar. Herhangi bir elmas takısı alıp kuyumcudan çıktığınız an, poşetteki takı değerinin
%50’sini otomatik olarak kaybeder. Ki bu yazdığım yurt dışında, özellikle de Güney
Afrika’daki verilere göre. Bizim ülkemizde nasıl bir artışa uğruyor siz düşünün. Bunun ana
sebebi ise, elmasların aslında altın veya diğer taşlar gibi esas bir değerinin olmamasıdır.
Fiyatlarını sahipleri kafalarına göre belirlemekte özgürdürler. ‘Düzgün bir nişan
yüzüğünün fiyatının bir aylık maaşa denk olması gerekir’ demişlerdi. Sonra da baktılar
insanlar bu fiyatı yalayıp yutuyor, bu iki ayın maaşına çıkartıldı.
İşte bu olay insanı en iyi tanıyanın kapitalizm olduğunun en büyük kanıtlarındandır.
Kapitalizm amacı hiçbir zaman size kaliteli ürün satmak değildir. "Bu ürünü giyersen,
takarsan, kullanırsan ortamdaki en gözde kişi sen olursun, asla dışlanmazsın"
düşüncesini empoze eder her daim.
Tıpkı yüzükteki taşın büyüklüğünün "Hayır" deme oranını düşürdüğü gibi...