Page 26 - 5.SAYI
P. 26
ŞEYTAN SOFRASI
İnsanı büyüleyen türden bir güzelliğe sahip Şeytan
Sofrası. İlk önce tepeye çıktığınızda karşınıza gelen
manzaradan bahsedelim. Önünüz alabildiğine deniz
ve onun üzerinde duran irili ufaklı adalar. Daha
şatavatlı atacak olursak manzara tablosu yere
düşmüş de , alıp duvara asasınız geliyormuş gibi
insanın karşısındaki görüntü. Hatta bu adalardan bir
tanesi o meşhur Midilli Adası. Gelelim Şeytanının
Sofrasının anlatılan efsanesine…
Rivayete göre, 1500’lü yıllarda Osmanlı Devleti
egemenliğinde bulunan Ayvalık, Rumların yaşadığı
bir bölgeymiş. Bölgede yaşayan Rumlardan biri olan
Penelope isimli bir adam, kiliseye karşı gelmiş ve
cezalandırılmış. Kilise tarafından Şeytan diye
nitelendirilip, kovulan Penelope gidecek yer
bulamayınca bugün Şeytan Sofrası olarak
adlandırılan tepeye yerleşmiş. Tek başına uzun yıllar
boyu bu tepede yaşamış.
Bir sene Ayvalık’ta ağır bir kuraklık yaşanmış.
Kuraklıktan sebep de kıtlık başlamış. Halk da bunun
Kiliseye karşı gelen Penelope yüzünden olduğu
düşünmüş. Adamı yok etmek için toplanıp yaşadığı
tepeye gelmişler. Penelope gelenlere çok zengin bir
sofra hazırlamış. Kuraklık ve kıtlık yüzünden uzun
zaman aç kalan halk, güzel sofrayı görünce onu
unutup yiyeceklere hücum etmiş. Penel ope de bu
durumdan yararlanarak kaçıp kurtulmuş. Bu nedenle
de buranın adı, Şeytan Sofrası kalmış.
CUNDA AŞIKLAR TEPESİ VE SEVİM NECDET KENT KİTAPLIĞI
Cunda Adası’nı kuşbakışı
seyredebileceğiniz bir tepe olan Âşıklar
Tepesi, restore ettirilen yel değirmeniyle
adanın simgelerinden biri haline geldi.
Eski yel değirmeni restore edildikten
sonra Selim ve Necdet Kent Kitaplığı’na
dönüştürülmüş. İçinde bir de kafe hizmet
veren mekanda, soğuk bir şeyler içip
gün batımını izlemek heyecanınıza
heyecan katıyor.