Page 14 - SEDEF - Hz.Mevlana'dan İnciler
P. 14
!
!
Bana aşktan başkası yoldaş olmadı. Ne dünyaya gelmeden önce, ne de daha sonra aşksız yaşadım.
İçimden bir ses bana can verir ve der ki; ey aşk yolunun olgun yolcusu bana kapıyı aç!
!
Bir sevgi var, bir de aşk var. Hz.Mevlana ‘Aşk okullarda öğrenilmez.’ der. Aşk gözden doğar. Bir kişi aşka düştü mü, gece gün hep sevgilisini düşü- nür. Aşk insanı deli eder, akıl bırakmaz. Akılsızı da akıllı yapar. Bütün benliğini sevgilisi sarar, artık kendi iradesi kalmaz. Aşk padişahı köle ya- par.
Hakk’ı dünyadaki bütün güzelliklerin üstünde tasavvur ederek maneviya- ta yönelinirse, o güzelliğini sevenine gösterir. Yolları kısaltan, insanı bir- denbire menzile ulaştıran aşktır. Menzile ulaştığı zaman aşıkta kişilik kalmaz, sevgili vücuda hakimdir, başa akıldır, hüküm de onundur. Hüküm onun olunca, artık aşığa ait bir şey kalmamıştır, aşıkta irade kalmaz. Akıl- la, iradeyle aşık olunmaz. Aşkı ancak tadan anlar.
Hz. Mevlana’ya sormuşlar, ‘Âşıklık nedir?’
Demiş ki: ‘Ben ol da bil. Sen âşıklığı nasıl bilebilirsin ki; o bilgi kitaptan defterden öğrenilmez. Ateşi mangalda balı da kavanozda görmek bilmek değildir. Çünkü bu bilgi zevk bilgisidir; onu tatmayan bilmez. Bildim di- yenin bilgisi sadece zandır. Madem öyle sen düşmeyi düşenden öğren, yanmayı pişmişten sor. Aşkın kokusunu da aşığın yanık nefesinden kokla. Bu işaretlerden yola çık ve aşkı bilmek için âşık ol.’
Yine bir gün Mevlana’ya, ‘Aşk nedir?’ diye sorduklarında, şu cevabı al- mışlar; ‘Aşk Allah’ın elidir. Kim aşka tutulmuşsa o Allah’a tutulmuştur.’
Peki demişler, ‘Aşkın ağzı var mı?’,
‘Aşkın ağzı olsaydı, bu koskoca cihan, o aşkın ağzında ancak zerre görü-
nürdü.’
‘Aşkın kapısı var mı?’
‘Aşkın kapısı görünseydi, bu alemde padişahlık taslayanlar o kapıda an- cak bekçilik yaparlardı.’
!14