Page 16 - SEDEF - Hz.Mevlana'dan İnciler
P. 16
! !
Hayalin gözümde, adın ağzımda;
Anışın gönlümde; söyle ben nereye mektup yazayım?
!
Mademki hayalin gözü durak edinmiş, adın ağızdan gitmiyor; anışın can evinde; peki, mektubu kime yazayım; buralarda dolaşıp duruyorsun sen dedi de kalemi kırdı, kağıdı yırttı.
Ben kendimden boşaldım, Mevlana ile doldum. Sedef gibi onun incisiyle doldum.
Ey çılgın aşık! Gel, bu güzel lezzetli şarabı iç de coşmaya bak. Sen bu şa- rabı içtin mi, adamakıllı mest olursun ve maşukun yüzünden nikabı açar- sın. Maşukun yüzünde asla nikab yoktur ama sen, mest olmadıkça perde içindesin. Can gözüne aklın perdedir de onun için maşuk senden gizlidir. Evet, can gözüne aklın perde oldu. Yoksa maşuk güneşten daha parlaktır.
Bu akıl perdesi ne vakit açılır biliyor musun? Can, aşk şarabının kadehin- den sarhoş ve aşık olduğu zaman. Aşk şarabıyla can mest oldu mu, aşık, akıl perdesinden kurtulur. Akıl perdesi kara bulut gibidir. Onun arkasın- dan maşuk ay gibi parlar.
Tanrının aşkı fırtınalı bir rüzgar halinde esti mi, akıl bulutunu aradan sıyı- rır. Sen yakinen bil ki, o zaman canın maşuku gökte parıldayan ay gibi görünür. Hakkın aşk rüzgarı eğer sana eserse akıl bulutu ortada görün- mez.
Haydi gel, sen o rüzgarın isteklisi ol da akıl perdesinden kurtul, sevin. Yoksa maşuk parlak aydan açıktır ama, aklını Hakk yolunda kendine reh- ber sayan akıllılar, akıl bulutunun altında kalmışlardır.
Tanrı’nın velilerinden aşk ilmini öğrenirsen, Hakk sana o rüzgarları gön- derir. Aşk ilmiyle meşgul ol ki, o rüzgarlar sana essin. Aşk ilmi senin can gözünü açar, aşk ilmi seni altın madeni yapar. Aşıklardan aşk ilmini okur- san, ebedi hayatla dirilirsin.
Bu dünyada herkes bir defa doğar; Hak erleri ise iki defa. İlk doğum için sebepler vesileler lazım. Anasız babasız doğum olmaz. Lakin bu doğum sanki bir hapishaneye doğmaktır. Bu sebep-sonuç âleminde insanı iç içe
!16