Page 31 - SEDEF - Hz.Mevlana'dan İnciler
P. 31
!
!
Öyle bir şaraptan sarhoşum ki, kadehinin süsü aşktır. Öyle bir ata binmişim ki, dizgini aşktır.
Benim Ay yüzlü sevgilimin aşkı gerçi büyük bir iştir, ama ben öyle bir Şah’ın kuluyum ki, aşk O’nun kölesidir.
!
Bil ki, Allah’a yükselme yürüyüşünde ar, büyük bir engeldir. Bu söz, ga- razsız ivasız bir sözdür. Bunu içaçıklığiyle kabul et.
Düşün; Mecnun neden o bin türlü divaneliği gösterdi? O seçkin çılgın ne- den binlerce ah etti, figanını yükseltti?... Bazen esvabını yırttı, bazen dağ- lara koştu, bazen zehir attı, bazen faniliği göze aldı.
Leyla’nın çehresinin aşkı o değerde olursa, asıl Leyla olan Tanrı’nın, ku- lunu geceleyin aşkında yürütmesi nasıl olur?...
Örümcek öyle büyük avlar tutarsa, her şeyden üstün olan Rabbimin kuv- vetli ağı, düşün neler avlamaz?...
Sen aşıklardan Veysel’nin, Ramin’in divanlarını görmedin mi? Vamık’ın, Azra’nın hikayelerini okumadın mı?...
Aşk yolu bütün mestlik, bütün kendini aşağılamaktır. Zira görmez misin? Sel aşağıya akar, yukarıya çıkmaz.
Denize girerken, ıslanmaması için, esvabını soyunsan, istediğin kadar dalmak senin elinde olur.
Efendi! Sen ne kadar naçiz bir kulsan, aşıklar halkasında o kadar, yüzük taşı gibi olup kıymetlenirsin. Nasıl ki, bu toprak arz, göğe esirdir; nasıl ki, tenin her uzvu ruha esirdir. Gel bana söyle, bu toprak, bu bağlılıktan ne ziyan etti? Akıl tenin, her cüzüne ne iyiliklerde bulunmamıştır?...
Can kulağiyle dinle; Tanrı müştaklarının gizli gizli feryadından şu yeşil kubbenin boşluğuna ne gürültüler aksetmiştir...
Evlat! Davulu kilim içine sarıp çalmak gerekmez. Aşk sahrasının ortası- na, kahramanlar gibi sancak dik.
!31


































































































   29   30   31   32   33