Page 42 - SEDEF - Hz.Mevlana'dan İnciler
P. 42
!
Mü'minin kalbi, Rahman'ın parmaklarından iki parmağı arasındadır, onu dilediği gibi çevirir.
Kuşluk çağının kuşları bile onun parıltısına dayanamazlarken, Gece kuşları, onu görmeyi nasıl umabilirler?
!
Mustafâ, “Mü'minin kalbi” diye buyurdu, “Râhman'ın iki parmağı arasın- da döner durur.”
O, o gönlü, korku ve ümit arasında, nereye dilerse döndürür. Hareketi Hakk'tan olan gönülden herkes, yüzlerce bet - bereket bulur.
O, kalem gibi, yalnızca bir araçtır; resimler, rakamlar, yazılar kalemden değildir.
Yazılan, yapılan şey, ne parmaktandır, ne kalemden; onu kâtip yazar, res- sam yapar.
Her bedeni bir ev bil; kadın-erkek, çoluk-çocuk, genç-ihtiyar, herkesin bedeni, bir evdir.
Bak da gör, her bedende ne biçim bir adam var? Birinde şahne oturuyor, öbüründe ases.
Birinde hırsız var, öbüründe kapıcı; birinde bey oturuyor, öbüründe padi- şah.
Birinde nur var, öbüründe ateş; birinde küfür var, ötekinde îman.
Çeşit-çeşit hepsi; melekten, şeytandan tut da herşeyden münezzeh Allah'a dek sayısız varlıklar var onlarda.
Evliyanın gönüllerinde Allah vardır; o yüzden de halkla eş - dost olmuş- lardır onlar.
Bütün işleri Allah buyruğuyladır; onlar soluktan soluğa Allah bilgisinden ders alırlar.
Allah'la düşüp kalkarlar; onun haslarıdır onlar; bütün sırları bilirler. Ne dilerlerse hemen oluverir; söz söylenmeden söyleneceği duyarlar. Elsiz - avuçsuz kılıç yürütürler; yazılmamış kitabı okurlar.
Böylece de yüce Hakk, iki dünyâda da bu çeşit velîleri olduğunu bilmeni sağlar,
!42