Page 45 - SEDEF - Hz.Mevlana'dan İnciler
P. 45
Tohum, yerde yok olunca varlığa erer, yaşayışa yüz tutar.
Diri bir hâlde yerden baş gösterir de, ölümdür bu hünerleri gösteren der,
Varlığım der, yok olsaydı, dünyâda adım mı duyulurdu?
Bir tohuma karşılık, sevgilinin cömertliğiyle yüzlerce tane mi çıkardı?
Yaratan, lûtfuyla bana dal - budak, yaprak, meyva verdi, yetiştirdi beni.
Tohumun varlığı yok olmasaydı, topraktan baş gösterip yücelemezdi.
Anbarda kurt yerdi onu: âlemde eseri mi kalırdı hiç?
Şu hâlde iyice bil ve anla ki ölüm, diriliktir: padişahlık kullukta gizlidir?
Soluktan soluğa şu varlıktan yok ol da hoşluğun da artsın, sarhoşluğun da.
Göğe ağmada melek bile kesilsen, orda kalma, göğü de aş.
Yoklukta varlığı bulursan bir cana karşılık yüz can elde edersin.
Ne korkuyorsun? Her solukta oyna canınla, güneş gibi nur saç.
Yürü, varlığında kalma ki var olup kalasın; can ver, ağır canlılık etme,
Ne mutlu varlığından geçene; o bedenim yok etti ama canım art- tırdı, güçlendirdi.
O, kendim Hakk için kurban etti de Kur'ân'ın vaadettiği bayrama erişti.
Sayılı ömrünü feda etti de Allah ona sayısız - hesapsız ömür verdi.
Allah senin iyiliğini diledi de o huyu lütfetti, bağışladı sana.
Boyuna nefsini alçaltmada, onu arıklaştırmada, illetli bir hâle getirmede- sin.
Ona toprak olmayı öğretmedesin, aşağılık hırkasını dikmedesin ona;
Dünyâda yoksulluğu seçmedesin, öylesine ki şu adamlar, aşağılık kişiler- den sayarlar seni.
Ama ad - san, yola perdedir; ikisini de bırak, onlar, Ay'ın yüzünü örten buluttur.
Tanınmak isteyen kişi, bil ki iki dünyâda da Hakk’tan yüz çevirmiştir.
Adı - sanı yok olan kazanır, şu benlik - bizlik perdesini aşandır ad- san sahibi.
Onda insanlık sıfatı yok olmuştur; bir kıl kadar bile eseri kalmamıştır. Bakır iksirle nasıl değişir, altın olursa, yahut da kan nasıl süte dönerse,
Yahut da hayvan, hayvanken nasıl tuzlaya düşüp tümden tuz olursa o da varlığından böyle geçmiştir.
!45