Page 94 - SEDEF - Hz.Mevlana'dan İnciler
P. 94
!
!
Ayağının bastığı toprağı ulu feleğe bile vermem, gamlarını iki dünyaya değişmem; bedenimi, halkın yoluna harcadım gitti; fakat senin şeklin- den hiç kimseciğe bir içim su bile vermem.
!
Mademki şarapla sarhoşsun, kendini vur taşa şişe gibi, kırılsın gitsin; can aşkıyla adın kötüye çıksın, iyi bir ad san sahibi olmak da budur işte.
Oturursan sürahi gibi zevklerle dol da otur; kalkarsan kadeh gibi topluma zevkler vermek için kalk.
Aklın bir ayak bağıdır, aşkınsa yücelik; akıl, kınanma alemindedir, aşk, boyuna içip esriyiş aleminde.
Seher çağı horoz gecenin bozguna uğradığını bildirir, öter; sabah karan- lıkların gönlünden belirir, doğar.
Bizden başka yoktur sevgili, kanımızdan başka şarap yok; efendilik eden de can, kulluk eden de.
Gönlü yaktın, kavurdun, kebap ettin, kanı şarap haline getirdin ey ruhum, canına feda olasıca, ey insanların ulusu, yaratıkların başbuğu.
Şu yıllanmış, tamamıyla olmuş şaraptan içmek istiyorsan düşünce atından in, yaya ol.
Müstef’ilün faulün, ateşlenme, coşup köpürme; çünkü olgunluk vakti geldi, artık hamlıkta bulunma.
Şarap yel gibi esmede, gam sinek gibi kaçmada; sarhoşları unutmayın, feda olayım size, ağırlayın onları.
Dilediğini söyle, buyruğun yürür, padişahsın sen; ey azizim, esenlik sen- den, sana teslim olduk, buyruğun kabülümüz.
Bu alem, sevgilimin doğup ışımasından dolayı neşelensin; çünkü güneş doğup da yürüdü mü iki doğuyu da korur, her yana ışık salar.
!
!
!94


































































































   92   93   94   95   96