Page 12 - Mimaroba Ortaokulu Dergisi
P. 12

çalıp söyler.
                                                                  1919 senesinde yirmi beş yaşında iken Esma
                                                               adında bir kızla evlenir, iki sene sonra hem an-
                                                               nesi hem babası vefat eder. Aşık Veysel ne ya-
             GÖNÜL GÖZÜ GALEBE ÇALANDA…                        zık ki evliliğinde de talihsizlik yaşar. Çocuğu on
             Gün ikindi akĢam olur,                            günlükken  ölmüş,  eşi  de  başkasına  kaçmıştır.
             Gör ki baĢa neler gelir,                          Şairin sazına sığınışında ve onu ömrü boyu ken-
             Veysel gider adı kalır,                           disine bir  dert ortağı addedişinde  bu ıstırapla-
             Dostlar beni hatırlasın.                          rının    da  rolü  olsa  gerektir.  Veysel,  bu  hazin
                 Yürüdüğü  yolda  pek  derin  ve  kıymetli  izler  olaylarla harmanlanan  halet-i ruhiyesini  doku-
             bırakan yüce halk ozanımızı daima hatırda tutup  naklı bir şekilde kendince şöyle  tahlil eder:
             onu  sanatındaki  liyakatiyle  anacağımız  günler      “Acı hayatım var fakat ben şikayetçi değilim.
             tükenmeyecek elbette nitekim, geride bıraktığı- Gözlerim kapanmış. Dünya bana zindan olmuş.
             mız  2019  yılı  ,Kültür  ve  Turizm  Bakanlığınca  Ben şikayetçi değilim, müsterihim.”
             “Azeri  Şair  Nesimi  ve  Büyük  Halk  Ozanımız        I.Dünya Savaşı sırasında Veysel’i kör olma-
             Aşık Veysel Yılı” olarak belirlendi.              sından dolayı askere almazlar. Bu onu çok de-
                 Edebiyat alanında, hakkında en fazla çalışma  rinden etkiler. Bir Mustafa Kemal’e ulaşamama-
             yapılan, Aşık geleneğinin öncü isimlerinden biri  sı  onu  üzer  bir  de  askere  gidemeyişi.  Askere
             olan Aşık Veysel (Şatıroğlu) edebiyatımızın çok  gidemeyişini  ise    şu  şekilde  anlatır:    “Gençlik
             önemli, nevi şahsına münhasır simalarından bi- yıllarımda en büyük üzüntüyü Birinci Dünya Sa-
             ridir. 25 Ekim 1894’te Sivas’ın Şarkışla ilçesinin  vaşı  çıktığında  yaşadım.  Benim  emsallerim  de
             Sivrialan  köyünde  çiftçi  bir  ailenin    üçüncü  ço- askere gitti. Yirmi yaşımda olduğum halde göz-
             cuğu olarak doğar  Veysel. Zorluklarla geçecek  lerim görmediği için beni askere almadılar. Köy-
             hayatının  ilk  badiresiyle  henüz  yedi  yaşında  de yaşlı erkeklerle, kadınlarla baş başa kaldım.
             iken karşılaşır.  O zamanlar Sivas’ ı kasıp kavu- Çok  mütessir  oldum.    Çok  acı  çektim.”      Bu
             ran ve daha  önce de iki ablasının ölümüne se- mahrumiyetin ukdesini yansıttığı bir şiirini de şu
             bep olan çiçek hastalığına   yakalanır ve bu se- dizelerle bitirir vatansever şair:
             beple de gözlerini kaybeder. Kendisi bu hastalı-   Bugünler müyesser olsaydı bana,
             ğını gayet dokunaklı anlatır:  “Çiçeğe yatmadan    Minnet etmez idim bir kaşık kana.
             evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giye-   Mukadder harici gelmez meydana.
             rek,  beni çok seven Muhsine kadına gösterme-   Neler geldi bu Veysel’in başına?
             ye  gitmiştim.  Beni  sevdi.  O  gün  çamurlu  bir       Aşık  Veysel’  in  ozanlık  yolundaki  dönüm
             gündü, eve dönerken ayağım kaydı ve düştüm.  noktası 1931 de zamanın  Maarif Müdürü Ahmet
             Bir  daha  kalkamadım.  Çiçeğe  yakalanmıştım.  Kutsi Tecer tarafından düzenlenen Aşıklar Bay-
             Çiçek zorlu geldi. Sol gözümde çiçek beyi çıktı.  ramı’nda    olur.  Burada  Aşık  Veysel’in    üç  gün
             Sağ  gözüme  de  solun  zorundan  olacak    perde  boyunca sazı eşliğinde okuduğu şiirleri çok be-
             indi. O gün bugündür dünya başıma zindan.”        ğenilir  ve  kendisine  “Halk  Şairi“  belgesi  verilir.
                  Onun bu haline çok üzülen babası ona oya- Daha sonra, il il dolaşan  şair farklı mekanlarda
             lanması için bir saz alır. Veysel, ara sıra evleri- da şiirlerini okur.
             ne  gelen  aşıkları  da  dikkatle  dinlemektedir.  İlk       İlk  şiirini  39  yaşında  Cumhuriyetimizin  10.
             saz hocası Çamşıhlı  Ali Ağa’dan dersler alır ve  yılı dolayısıyla yazar ve sazı eşliğinde de söyler.
             uzun  bir  süre  ünlü  halk  ozanlarının  türkülerini  Ayrıca    “Cumhuriyet  Destanı  “isimli  şiirle  ve
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17