Page 46 - Yürüyüş Dergisi 58. Sayısı...
P. 46

Küçük Armutlu Halk Cephesi Açıklaması

                 Küçük Armutlu Tutsaklıklarla Teslim Alınamaz!



                                       Küçükarmutlu     kağıt kalemiydi onlar, en güzel türkü-  oraya koştururdu evin içinde. Yemez
                                                        lerin sözü ve sazıydı onlar. Nihayetinde  yedirirdi, içmez içirirdi… severdi ev-
                                                        biraraya geldiğinde ortaya çıkan tüm   ladını halkımız.
                                                        güzelliklerdi onlar.                      Hepsini biraraya getiren bu halk
                                                           Kimisi daha on altısında bir lise   ve vatan sevgisi, adalet özlemiydi…
                                                        talebesi, kimisi elli altısında bir emekli,  Bütün yoksul mahalleler bilir ev-
                                                        kimisi doktor, kimisi avukat, kimisi   latlarının yaptıklarını… Zalim su ver-
                                                        bir taksi şoförü, kimisi bir mahalle es-  mezdi, el ele verip su getirirlerdi. Zalim
                                                        nafı, kimisi ev hanımıydı. Halktandı   ekmek vermezdi, fırın yapar ekmek
                                                        onlar, halkın ta kendisiydi her biri.  çıkarırlardı. Zalim yol vermezdi, elle-
                                                        Halk sevgisiyle büyüyen, vatan topra-  rinde kazmalarla, küreklerle yol ya-
                    Ben diyorum ki ona,  kül olayım
                                                        ğının bereketine aşık olanlardı onlar.  parlardı halklarına… Onlar için okur,
                 Kerem gibi yana yana…
                                                        Zalimin zulmüne karşı halkının önüne   onlar için doktor olur, mühendis olur-
                    Ben yanmasam, sen yanmasan, biz     bedenini siper edenlerdi onlar. Halkı  lardı. Onlar devrimciydi çünkü. Bir
                 yanmasak nasıl çıkar karanlıklar ay-   uğruna ölümle aynı yolda yürüyenlerdi  avuç zengine projeler yapıp, hizmet
                 dınlığa!                               onlar. Kolay değildi yaptıkları, halkı  edeceklerine halklarının derdine derman

                    Nazım HİKMET                        sevmek o kadar kolay değildi. Onlar    olurlar, mahalleler kurarlar, halklarına
                    Direniş ve tutsaklık…               halka ne zaman sevgilerini gösterseler  şifa olurlardı. Gündüz barikatlar başında
                                                        mermiler ve bombalar yağardı üstlerine,  konduları için direnen halkın önünde
                    Küçük  Armutlu için evvelinden
                                                        yaralanırlardı, katledilirlerdi ama halk  yer alır, geceleri ders verirlerdi ma-
                 beri bu iki kavram günlük yaşamın
                                                        sevgisinden asla vazgeçmezlerdi.       hallenin çocuklarına. Bir halkın neye
                 bir parçası olmuştur. AKP iktidarı gibi
                                                           Onların sevgisi Berfin çiçeğinin    ihtiyacı varsa oradaydılar. Mahallelere
                 kaç faşist iktidar görmüş, tutsaklıklar,
                                                        sevgisi gibiydi halklarına karşı. Berfin  yaklaştırmazdı zalimleri, uyuşturucuyu,
                 şehitlikler vermiş de bir adım ileri de-
                                                        çiçeği topraklarımızın en bereketli yer-  kumarı, fuhuşu. Halkla birlikte omuz
                 mekten vazgeçmemiş, direnişi gün
                                                        lerinde açan güneşe sevdalı ve çok     omuza kurdukları tertemiz mahalleleri
       Sayı: 58
                 gün ilerletmiş bir mahalle Küçük Ar-
                                                        cesur bir çiçektir. Güneşi görmek için
       Yürüyüş                                                                                 kirlettirmezlerdi. Halkın sorunları için
                 mutlu. Faşizm her gün dallarını kesmiş
                                                        uzun bir süre çaba harcar, toprağın al-
       18 Mart                                                                                 kafa patlatırlardı; nasıl çözeriz, nasıl
                 de, kökünden yine devrim filizlenmiş
       2018
                                                        tında emek verirdi filizlenmek için.   yaparız diye kendilerini yer bitirirlerdi.
                 Armutlu’nun. Kökünden koparmışlar
                                                        İşin acı kısmı güneşi gördüğünde ölecek  Halkın sorunlarını çözmek için meclisler
                 yine tohum olup düşmüş toprağa dev-
                                                        olmasıdır. Fakat çok cesurdur ve o     kurarlardı, kurarlardı ki gerçek adaletin
                 rim. İşte bu yüzdendir ki devrim mü-
                                                        kadar sevgi doludur ki Berfin çiçeği,  halkın adaletinin olduğunu gösterip
                 cadelesi sürdüğü sürece Armutlu’nun
                                                        güneşi bir kere görme pahasına güneşle  onurlu bir yaşamı halka sunmak için.
                 ismi direniş olarak anılmaya devam
                                                        karşı karşıya gelir ve oracıkta ölür. Bu  Bütün suçları halklarını sevmele-
                 edecek.
                                                        sevgi karşılıksız kalır mıydı? Tabi ki  riydi. Sadece bu yüzden tutuklanıyor,
                    Kimileri bu mahallenin küçük ama    de hayır, her mahallede anaları, babaları,  katlediliyorlardı. Zalimler ne zaman
                 içi sıcacık ve sevgi dolu kondularında  kardeşleri vardı onların. Kapısını açan,  halkı sömürüp onlara zulmetmek istese
                 bir anda kapısı çalınıp da karşısında  çorbasını paylaşan milyonlarca teyzeleri  devrimciler dikiliyordu karşılarına.
                 gördüğünde, kimileri sabahları sıcacık  ve amcaları vardır onların. Onlar ağlasa  Korkuyorlardı onlardan, çünkü halkın
                 yataklarını özlemle bırakıp ekmek pe-  halk da ağlar, onlar gülse halk da gü-  ta kendisiydi onlar. Haykırıyordu dev-
                 şine koşarken, kimileri mahallenin top-  lerdi. Kendi evlatlarından asla ayırmaz,  rimci Armutlu halkı; “KERPİÇ EV-
                 raklarında misket oynarken tanıdı dev-  aynı evlat sevgisiyle severlerdi dev-  LERDEN GELİP SARAYLARINIZI
                 rimcileri. Daha ilk tanışmalarında sevgi  rimcileri halkımız. Başlarına bir şey  YIKACAĞIZ!”
                 ve güvenle doldular birbirlerine karşı,  gelecek diye üzerlerine titrerlerdi aynı  Bu sözler korkutuyordu işte za-
                 çünkü her ikisi de aslında aynı vatan  anne ve baba sevgisiyle. Nasıl ki bir  limleri. Bu yüzdendir ki saldırıyor, tu-
                 toprağında yetişmiş, aynı yoksul kon-  anne evladını kaybettiğinde kıyafetle-
                 dularda büyümüş birer halk çocukla-    rinde kokusu var diye yıkamaya kıya-   tukluyor, katlediyordu zalimler.
                 rıydı. En çok da mahalleyi kurarken    mıyorsa, onlar için de aynı durum ge-     Halkını ve vatanını sevmek… Tut-
                 taş üstüne taş koyarken emeği, alın    çerliydi. Bir daha geri dönemeyecek    saklıklar, ölümler uğruna vazgeçile-
                 terini ve bir parça ekmeği paylaşırken  evlatlarının giysilerini, adları değişip  meyecek bu bilinç, bu duygu bir suçsa,
                 tanıştılar. İşte bu yüzden halk demek  geldiğinde yine kendi evlatlarına giy-  dünyada bu suçun en büyüğünü dev-
                                                                                               rimciler işlemiştir!
                 devrimci demek, devrimci demek halk    dirirdi. Yeşil gömleklerini özenle ütüler,
                 demekti Armutlu’da.  Yani Armutlu      özenle yıkarlardı, önlerine neyi var      Erdinç Öksüz; bu suçu ben de işle-
                 halkının kendisi devrimciydi. Et ve    neyi yok koyarlardı. Evlatlarını nereye  dim.
                 tırnaktı onlar, en güzel yazılan şiirlerin  yatıracağını bilemediğinden oradan   Muharrem Çay; bu suçu ben de iş-



        46
                                  GERÇEKLERİ 80 MİLYONA ULAŞTIRACAĞIZ!
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51