Page 6 - dergiiiii
P. 6

teşkilatını bugünden verimli bir çalışmaya yöneltecek ilkeleri hazırlamak için çalışmaktayız.” demiştir.
      Ve millî eğitim politikasının esaslarının belirlenmesini sağlamıştır.
        Ulu Önder, 24 Mart 1923’te Kütahya Lisesi’nde öğretmenlere Şöyle seslenir:
      “Memleketimizi,  toplumumuzu  gerçek  hedefe,  gerçek  mutluluğa  ulaştırmak  için  iki  orduya  ihtiyaç
      vardır.  Biri  vatanın  hayatını  kurtaran  asker  ordusu,  diğeri  memleketin  geleceğini  yoğuran  irfan
      ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir.
      Fakat  bu  iki  ordudan  hangisi  daha  değerlidir,  hangisi  bir  diğerinden  üstündür?  Şüphesiz  böyle  bir
      tercih yapılamaz. Bu iki ordunun ikisi de hayatidir.
      Yalnız siz irfan ordusu mensupları, sizlere mensup olduğunuz ordunun değer ve yüceliğini anlatmak

      için  şunu  söyleyeyim  ki  sizler  ölen  ve  öldüren  birinci  orduya,  niçin  öldüğünü  öğreten  bir  orduya
      mensupsunuz.
          Biz iki ordudan birincisine, vatan çiğnemeye gelen düşman karşısında kan akıtan birinci orduya -
      bütün  dünya  bilir,  bütün  dünya  şahit  oldu  ki-  pek  mükemmelen  sahibiz.  Vatanın  dört  sene  önce
      düştüğü büyük felaketten sonra, yoktan var olan bu ordu, vatanı yok etmeye gelen bu düşmanı kutsal
      vatan toprağında boğup mahvetti. Yalnız bu orduya sahip olmakla, işimiz bitmiş, gayemiz bu ordunun
      zaferiyle son bulmuş değildir.
            Bir  millet,  irfan  ordusuna  sahip  olmadıkça  savaş  meydanlarında  ne  kadar  parlak  zaferler  elde
      ederse  etsin,  o  zaferin  köklü  sonuçlar  vermesi  ancak  irfan  ordusuyla  mümkündür.  Bu  ikinci  ordu
      olmadan  birinci  ordunun  elde  ettiği  kazanımlar  sönük  kalır.  Milletimizi  geçek  mutluluğa,  kurtuluşa
      ulaştırmak  istiyorsak,  bizi  ölümden  kurtaran  ve  hayata  götüren  bugünkü  idare  şeklimizin
      sonsuzluğunu  istiyorsak,  bir  an  önce  büyük,  kusursuz,  nurlu  bir  irfan  ordusuna  sahip  olmak
      zorunluluğunda bulunduğumuzu inkâr edemeyiz.”
      Bir  ülkenin  gelişip  güçlenmesinde  eğitimin  ve  öğretmenin  yerini  çok  iyi  bilen  Mustafa  Kemal’in  yok
      olan bir imparatorluğun külleri arasında çağdaş bir devlet çıkarma başarısında,  aldığı iyi eğitimin ve
      kendisini  yetiştiren  öğretmenlerin  önemli  bir  yeri  vardır.  Okul  yıllarında  Mustafa  Kemal’in  üstünde
      öğretmenlerinin etkisi büyüktür. Ona Kemal ismini veren matematik öğretmeni bu ismi sadece olgun,
      bilgili anlamına geldiği için vermemiştir. Bu ismin verilmesinde Namık Kemal’in mücadeleci ve öncü
      kişiliği  göz  ardı  edilmemelidir.  Bu  “Kemal”  ismini  veren  Matematik  öğretmeni  ona  aynı  zamanda

      hürriyet,  ulus  sevgisi,  haksızlıklara  karşı  direnme  gibi  fikirleri  de  vermiş  Namık  Kemali  örnek
      göstermiştir. Bugün dahi fikirleri ile toplumu etkileyen kişilerin isimleri çocuklara verilmektedir. Mustafa
      Kemal Atatürk’ün dünyayı, ülkesini ve ulusunu tanıyan, özgüveni yüksek yenilmez bir iradeye sahip,
      bir insan olmasında öğretmenlerinin rolü büyüktür.
      Bu  acılardan  değerlendirildiğinde  toplusal  yaşamda  eğitimin  ve  onun  değişmez  bir  öğesi  olan
      öğretmenin önemi açıkça görülmektedir.




                                                                                   İhsan SİVRİKAYA

                                                                                      Okul Müdürü
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11