Page 48 - OPT MAYIS 2025
P. 48

.        .         .
              AKTÜALİTE                                                                      OPTISYENIN SESI





                Boşa ödemediysek, o halde her hastaneye             çekmiş. Bende gittim, sordum bankadaki görevli
                gidişimizde, her reçete başına maaşımızdan neden  kişiye. Kesilen yıllık kart parasıymış… Şimdi
                katkı payı kesiliyor?                               hesapta hiç param kalmadı.”
                Kime nasılsın, diye sorsam, “iyi değilim, hastayım,   Şaşırmış, öfkelenmiştik.
                maaşım azalmış kesintilerden, borçlarımı            “Ama oğlum, kart paraları kesilmesi kalktı. Hem
                ve kiramı ödeyemez oldum, ” vs…diye dert            sen öğrencisin ve o kartı da yeni aldın. Henüz
                yanıyor. Hele ki şu son yıllarda ve yeni yılda zam   birkaç gün kullanıyorsun. Banka hizmeti bir sene
                yağmuruna tutuldu canım yurdumun insanı…            bile olmadı…”
                Önce 2 B diye köylünün elinden toprağını alan
                bizi yöneten yetkililer bu kez de öğrencileri mi    “Ne bileyim baba ya!.. Bankaya gidemiyorum
                soymaya çalışıyor? Eğer ki, okuyan çocuğunuz        ki… Tıklım tıklım dolu. Sıra bana gelene kadar
                yeni kanuna göre S.G.Kurumunda “ÖĞRENCİ”            ders saatlerimi kaçırıyorum. Okul çıkışı da banka
                olarak kaydı yoksa vay halinize!.. Yandınız ki, ne   kapanıyor.”
                yandınız!.. Zira SGK size tam 365 günlük bir        Oh ne ala!..
                borç çıkartıyor…
                                                                    Kime hesap soralım?
                Dün üniversite üçüncü sınıfta okuyan oğlumuz
                bize telefon açtı:                                  Şikâyet masası var mı?
                “Baba arkadaşlarıma 3-4 bin lira borç çıkartmışlar,   Adalete 90 TL. İçin mi başvuracaksın?
                bir sorgula sende beni… Eğer borç çıkarsa           Hem, Avukat tutsak, mahkeme açmış olsak bu
                faizleniyormuş. Bilelim ki, ona göre ayağımızı      fatura en az 6-7 bin lira tutarındadır. “Boşver”
                yorgana göre uzatalım…”                             desek de insanın içine sinmiyor. Sadece
                Eşim ve ben pirelendik bu haberden. Dün             iki üniversitemizi örnek vereceğim: Konya
                doğruca Edremit S.G.Kurumuna gidip sorduk           şehrimizde 85 bin, Eskişehir’de tam 50-60 bin
                bizde… Aman da aman efendim!Bir de ne               öğrenci okumaktadır. Hepsinden 60 veya 90
                görelim, ekranlara yansıyan kayıtlarda! Meğerse     TL. kesilmiş olduğunu varsayarsak… Oh oh, iyi
                oğlum 20012-20013 yıllarına ait S.G.Kurumuna        kazanç vallahi! Deli Dumrul gibi köprübaşını
                4.000 TL. kadarcık borcu varmış… Ayol bu genç       tutan efendiler, vatandaştan yasal olmayan
                üniversitede okuyor… Nasıl olur!.. İnsan bir        haraçları kesmektedirler.
                yazıyla öğrenciye bildirmez mi? Bu nasıl iştir.     Eşref Mısır’dayken Abdülhamid’in ağır hasta
                Artık borçlarımız da saklı gizli…Ben yine sözü      olduğu söylentisi yaygınlaşır. Dostları Eşref’e:
                Şair Eşref’e vereceğim:
                                                                    ” Şeytan, Abdülhamid’den elini çekiyor. Sen de
                Bir ara, fahişelerden de vergi alınmasını öngören   bu adamla uğraşmaktan vazgeç” derler.
                bir yasa taslağı hazırlanmış. Bu taslağın başında
                çeşitli eleştirilere, konu olduğu bir dönemde Eşref   Eşref, Abdülhamid’e hitaben şu dörtlüğü söyler:
                su dörtlüğü yazıyor:                                Toprak altında da olsan bulurum

                Vergi miktarını ol mertebe artırmalı kim            Erişir burnuna birkaç tekmem.
                Sahib-î servet olanlar da züğürt kalmalıdır.        Can verip kurtulurum zannetme
                Yalnız fahişeler vergisi haksizlik olur,            Şeytan elini çekse de ben elimi çekmem!
                Evlilerden de s……..e rüsum almalıdır.               İnsan acı gülüşlerle anımsıyor tarihin

                Şair Eşref ışık içinde uyusun. Eğer bugün           sayfalarından günümüze yansıyan hicivli
                yaşasaydı, oğlu veya kızını okutmaya çalışsaydı,    atışmaları. İki de bir külahları ona buna giydiren,
                bir de “harç, yurt, ev, vs,” ödemelerle bankalara   doğalgaz ve elektrik zamlarıyla kış mevsiminde
                kredi borçlarını ödemek için saçları dökülseydi,    insanın kanını donduran, vergilerle vatandaşını
                şehirler-arası gidip gelseydi, acep ne derdi? Ben   çaresiz bırakan yetkililere Şair Eşref yaşasaydı
                böyle düşünürken bu kez üniversitede okuyan         herhalde şöyle derdi:
                oğlum ikinci kez telefon açtı:                      “Ademin payesi arttıkça hicabı azalır.”
                “Anne-Baba bana havale gönderin.”                   Işık içinde uyusun, onun dediği gibi “numarasız

                “Oğlum, daha 3-4 gün var, ne çabuk harcadın         gözlük herkesin gözüne uymalı” değil mi?
                paranı?”
                “Harcamadım, banka hesabımdan isteğim dışı



               48  OPTİSYENİN SESİ E-DERGİ  Mayıs 2025
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53