Page 32 - Yürüyüş Dergisi 25. Sayı
P. 32
Şahanlar’a
Leyla’nın Çağrısı
MİLİSLER MAHALLENİN sonra daha da iyi anladım. gizlenerek, eğilerek, sürünerek, yü-
O gün, sığınağımız bom-
rüyerek adım adım uzaklaştık. YE-
ŞAHANLARIDIR balandıktan sonra çok daha NİDEN DÖNMEK ÜZERE.
iyi anladım. Bu yüzden İşte o anda sorduk o soruyu: "Si-
Ben Leyla. size de anlatmak istedim: lahsız üç gerilla ne yapabilir?"
İstanbul’un bütün yoksul mahal- “Bombalanmıştık; yakılmış, yıkılmış Şahanlar’ım, yaralı halde üç yol-
leleri beni tanır. Ben de onları. sığınaktan üç yoldaş çıkabilmiştik. daş, üç savaşçı olarak buna verdiğimiz
Gazi’nin caddelerinden geçtim. Büyük bir patlama duydum ilkin. cevabı biliyorsunuz:
Okmeydanı’nın sokaklarında dolaştım. Yerimden havaya fırladım, ellerimin "İsteyen ve inanan bir gerillanın
Çayan’da Hüseyin Aksoy Parkı’nda içine bir alev topu düştü sanki... Yol- yapamayacağı hiçbir şey yoktur."
soluklanmışlığım vardır. Küçükar- daşımın sesini duydum aynı anda: Buradan uyarlayarak söylüyorum:
mutlu’nun kapılarını çok çalmışımdır. ‘Abla yanıyoruz’.” "İsteyen ve inanan bir Şahanın ya-
Sarıgazi’nin parkından, Kartal’ın sa- Evet, alevlerin içindeydik. pamayacağı hiçbir şey yoktur."
hilinden geçmişimdir. İstanbul’un tüm Çıktık o yangın yerinden. Yara- Sonra biliyorsunuz.
mahallelerinde izimi bıraktım. lıydım, yoldaşlarım yaralıydı. 4 gün boyunca yürüdük. Bir gerilla
Yoldaşlarım! Dışarı çıktık, sığınağımız, mezar için gerekli hiçbir şey yoktu yanı-
Her caddesini, sokağını mücade- yeri olmuş, büyük bir sessizlik. Nere- mızda. Silahsızdık, uykusuz ve yiye-
lemizin coşkusuyla adımladığım yok- desiniz, sesimizi duyan var mı, diye ceksiz.
sul gecekondularımızın Şahanlar’ı! bağırdık. Ses yoktu, cevap veren yok- Ama en önemli iki şey yanımız-
Belki yüzyüze görüştük kiminizle. tu. daydı: Gerillayı sürdürme kararlı-
Belki ismen tanıyorum bazılarınızı. Dakikalar önce beraberdik, şimdi lığımız ve hesap sorma öfkemiz.
Ve belki, biz şehit düştükten sonra onlar toprağın altındaydı. Gözlerimizdeki o öfkeyle, köylere
Sayı: 25
katıldınız Şahanlar’ımıza. Sığınağın önünde durmuş, ayrıla- girdik. Halkımızın gözlerinde, bize
Yürüyüş
Gazi'de dolaşırken, Okmeydanı'nda mıyorduk. Yoldaşımın sesini duydum: duyulan güveni gördük.
30 Temmuz “Hadi abla, çabuk gidelim buradan, Kendimizi, halkımıza emanet ettik;
2017 kalırdı aklım. Okmeydanı'na gitti-
ğimde, Sarıgazi'de. Karşıya geçtiğim- orman cayır cayır yanıyor...” alevler halkımız usta, bilge, fedakar ve emekçi
de, mahalle mahalle aklımdan geçerdi sardı dört bir yanı. elleriyle sarıp sarmaladı bizi. Teda-
Avrupa yakası. Evet, gitmemiz gerekiyor. vimizi yaptı.
Çünkü kavga doludur bizim ma- Hesap sormak için gitmemiz ge- Sonra yıkılmış sığınağımıza dön-
hallelerimiz. Her zaman örgütlenecek rekiyordu. Misyonumuzu sürdürmek dük, silahlarımızı toprağın içinden
bir şey vardır. için gitmemiz gerekiyordu. çıkardık. Sonrasını biliyorsunuz.
Şahanlar’ımız için her zaman so- Şahanlar’ımız! Devam edeyim Şahanlar’ımız! Silahımız size ema-
rulacak bir hesap vardır. anlatmaya. Yaralıydım. İki yoldaşım nettir. Mahallelerimiz size emanettir.
Düşmanın her türlüsüne karşı, hep da yaralıydı. Ama bir doktor, hastane Siz, mahalleye "dışarıdan" gitmiş de-
diken üstünde beklemelidirler ma- bulup da kendimizi tedavi ettiririz ğilsiniz zaten. Siz, mahallenin ken-
hallelerimizi. Polisi var, mafyası var, derdinde değildik. disisiniz. Mahalleler sizindir. Gözümüz
torbacısı var, muhbiri var. Ve karşı- Söz verdik; savaşı büyütmemiz arkada kalmasın.
larında Şahanlarımız var. gerekiyor. Söz verdik, dağlarımızda
Biliyorum, eminim ki mahallele- gerillalarımız bitmeyecek.
rimiz boş değildir. Şahanlar’ımız, unut-
Ama siz de biliyorsunuz ya yol- mayın söz verdik: Bütün
daşlarım; var olanla yetinmek, yeterli yoksul mahalleler ve Ana-
bulmak, ölümdür bize. Var olanla ye- dolu'nun bütün dağları bi-
tinmek, yerinde saymaktır. Yerinde zim olacak.
saymak, durmaktır. Biz uzaklaşırken, on da-
Düşman ilerliyorsa, duran, geriye kika geçmeden bomba ses-
düşmüş olur. leri geldi, sığınağımıza atı-
Mahallelerde iken bütün düşüncem yorlardı evet, uzaklaşma-
Şahanlar’ımızın çoğalmasıydı. saydık, biz de o bombaların
Şahanlar’ım, yoldaşlarım; bilin altında, kalacaktık.
ki, imkansız diye bir şey yoktur. Bomba ve kurşunlar
Bunu, mahallelerden dağlara gittikten altında, ağaçların altına
32 AKP’NİN POLİSİ, İSRAİL POLİSİ GİBİ KOL KIRIYOR!