Page 17 - GÜLDESTE ŞUBAT 2020
P. 17

Ayrıca virüsler, enzimler gibi ek proteinler içerebilir.
            Viral  ailelerin  üyeleri  arasındaki  en  belirgin  fark
            morfolojileridir (şekilleri) ve morfolojileri birbirinden oldukça

            farklıdır.  İlginç  şekilde  virüslerin  yapısının  karmaşıklığı  ile

            enfekte ettikleri konak hücrenin yapısal özellikleri arasında bir
            bağlantı  yoktur.  Örneğin  bakteriyofaj  adlı  virüs  oldukça

            kompleks bir yapıya sahip olmasına rağmen, bu virüsün konak

            hücresi olan bakteriler basit yapılıdır.
                      Virüslerin  hücresel  bir  yapısı  yoktur.  Bu  nedenle
            hücrelerde  bulunan  organelleri,  ribozomları  ve  hücre  zarını

            içermez.  Bir  virüs;  bir  nükleik  asit  merkezinden,  dışta  protein
            yapıda koruyucu bir tabakadan olan kapsidten  ya da ek olarak

            içinden  çıktığı  hücreden  kökenlenen  protein  bir  zarftan  ya  da

            fosfolipit  zarından  oluşur.  Kapsid,  kapsomer  isimli  alt
            birimlerden oluşan bir proteindir.

                                                     Virüsler,  çok  sayıda  şekil  ve  büyüklüklerdedir.  Genellikle

                                              virüsler  şekilsel  olarak  dört  gruba  ayrılır.  Bu  gruplar;  filamentli,
                                              isometrik, zarflı ve baş ve kuyruk içerendir. Filamentli virüsler uzun ve
                                              silindiriktir.  Tütün  mozaik  virüsü  de  dahil  çoğu  bitki  virüsü
                                              filamentlidir. İsometrik virüsler ise küresel şekilldir ve poliovirüs ve

                                              herpes  virüsleri  bu  sınıftadır.  Zarflı  virüslerin  de  kapsidlerinin
                                              çevresinde zarları vardır ve HIV gibi hayvan virüsleri de zarflıdır. Baş
                                              ve kuyruk yapısı içerenler ise bakterileri enfekte eder.


                                                     Çoğu  virüs,  konak  hücreye  bağlanabilmek  için  bir  çeşit
                                              glikoprotein kullanır. Bu bağlanma virüsün genetik materyalini hücreye

                                              aktarması için gereklidir. Virüsün bağlanmak için kullanıdığı molekül
                                              hücre yüzeyindeki bir reseptöre bağlanır.





                    Bir virüsün zarfı olup olmaması, bize virüsün hangi hastalığa
             yol açtığı ve hangi tür hücreleri enfekte ettiği ile ilgili ipucu verebilir.

             Örneğin;  adenovirüsler  zarfsız  hayvan  virüsleridir  ve  insanlarda
                 solunum  yolu  hastalıklarına  neden  olur.  Diğer  zarfsız  virüsler;
             poliovirüs, papilloma virüs ve hepatit A’dır.


                    AIDS’e neden olan HIV gibi zarflı virüsler nükleik asitleri ve
             kapsid  proteinlerini  içerir.  Kapsidin  çevresindeki  zarf  fosfolipid  bir

             tabakadan ve proteinlerden oluşur. Viral zarftaki glikoproteinler konak
             hücreye  bağlanmak  için  kullanılır.  Zarftaki  diğer  proteinlerse  zarf

             yapısını stabil tutmaktan sorumludur. Zarf  yapısının kırılganlığından
                 dolayı  zarf  içermeyen  virüsler  sıcaklık  ve  ph  değişimlerine  daha
             dayanıklıdır.
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22