Page 41 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...
P. 41
-Sabah biraz başım ağrıyordu, şimdi başımın ağrısı
geçti. Sağ olasın bir şeyim yok. Sabah gelecek olan müş-
teri de gelmedi biraz da ona canım sıkıldı. Biliyorsun
işler biraz durgun, bugün gelecek olan müşterinin işle-
rini alabilirsek en az dört ay bize iş imkanı sağlayacak.
Tabi gelirse… Gelmediği için biraz bu duruma da canım
sıkıldı, yoksa bir şeyim yok.
Ali iş arkadaşına “masum bir yalan” söylemek zo-
runda kalmıştı. Bugün gelmesi gereken müşterinin
neden gelmediğini düşünmüyordu, ondan daha önemli
olduğunu düşündüğü gazetede okuduğu haberdi. İş ar-
kadaşları da kendisi gibi siyasetten pek anlamazdı. Şimdi
onlara gazetede okuduğu haberi anlatsa gülüp geçecek-
lerini biliyordu. Bugüne kadarki sohbetlerinde çok nadir
siyasetle ilgili sohbetler etmişlerdi. O sohbetlerin geneli
de şu parti şöyle yaptı bu parti böyle yaptı gibiydi. Ga-
zetede okuduğu haberin ne olduğunu, kimler olduğunu
anlatabilecek kimse yoktu bu iş yerinde. Onun için kim-
seye anlatmak istemiyordu. Önce kendisi öğrenmeliydi,
öğrendikten sonra gazetede okuduğu haberi anlatırım
diye düşündü.
Ustası telefonla sabah gelecek olan müşteriyi arayıp
gelmişti. Yüzünde belirsiz bir ifade vardı. Ali daha fazla
beklemeden ustasına müşteriyle yaptığı telefon görüş-
mesini sordu:
-Usta ne oldu sabah gelecek olan müşteriyle konu-
şabildin mi? Merak içinde kaldık anlat hele ne oldu.
39