Page 45 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...
P. 45

rum, yarın öğlen görüşürüz. Ben sabah müşterinin nu-

            munesini hallederim.
                 Zaman kaybetmeden üzerindeki iş elbiselerini de-

            ğiştirdi. Ayrılmadan önce iş arkadaşlarına yarın sabah
            görüşürüz deyip aceleyle arkasına bakmadan çıkıp gitti.
            Bu duruma işyerinde çalışan arkadaşları şaşırmıştı. Nor-
            malde böyle durumlarda yanlarına gidip yapılacak işleri
            söylerdi, hiçbir şey demeden gitmesine şaşırmışlardı. İş

            arkadaşlarından biri:
                 -Ali’de bugün bir tuhaflık var. Yıllardır birlikte çalı-

            şıyoruz, ben ilk defa böyle dalgın olduğunu gördüm.
            Umarım kötü bir şey yoktur. Yarın geldiğinde öğreniriz,
            diye sohbete devam ettiler.

                 Ali koşar adımlarla otobüs durağına gitti. Otobüs
            durağında pek kimse yoktu. Saat öğleni geçtiği için yol-
            lar da boştu. Sabahları çektiği o çileyi aklına getirdi.
            Keşke yollar hep böyle sakin ve boş olsa diye düşündü.

            Sabahları hem durakları tıklım tıklım doluyordu, hem de
            trafik çok fazla oluyordu. On dakikalık yolu bir saatte
            zor gidiyorlardı. Sabahları insanlar işe, okula yetişebil-
            mek için birbirleriyle yarışıyorlardı. Hatta bazen kavga
            bile ediyorlardı. Bu düşüncelere dalıp giderken beklediği

            otobüsün geldiğini fark etti. Otobüs durağa yaklaştı-
            ğında hemen otobüse bindi. Otobüsün içinde yolcu çok
            azdı, baktı nerede boş koltuk var. En arkalarda boş kol-
            tukların olduğunu görünce arkaya doğru ilerledi. Yolcu-
            luklarda  genellikle  en  arkada  oturmayı  seviyordu.


                                       43
   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50