Page 47 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...
P. 47
mahallede daha önce çocukluk arkadaşlarını görmeye
gittiği kahve geldi. O kahveye gidenlerin hepsi demo-
krattı. Kahvedekilerin yardımcı olabileceklerini düşüne-
rek hızlı adımlarla kahvenin olduğu sokağa gitti.
Kahvenin önünde oturanlara selam verip kahvenin
içine girdi. Hafta içi olmasına ve saatin de erken olma-
sına rağmen kahve neredeyse doluydu. İçerdekilerin
çoğu emekliydi. Gün içinde yapacakları pek bir şey ol-
madığı için günlerinin çoğunu kahvede geçiriyorlardı.
Kahveye gidenlerin çoğu Ali’nin akrabası ya da yakın
köylüsüydü. Kahvenin sahibi de yakın köylüsüydü. Kah-
vedekiler Ali’yi görünce şaşırdılar. Ali’nin bu kahveye
geldiğini hiç hatırlamıyorlardı. Masada oyun oynayan-
ların bazıları Ali’yi masalarına çağırıp çay ısmarladılar.
Ali bir bardak çay içtikten sonra teşekkür edip ocakta
çalışan köylüsünün yanına giderek:
-Kolay gelsin abi, nasılsın?
-Sağ ol Ali, seni buralarda görmeye pek alışık deği-
liz. Hayırdır, hangi rüzgar attı seni buralara.
-Abi, ben Hakan’la Hüseyin’i arıyorum. Yanlış ha-
tırlamıyorsam arada bir buraya geliyorlardı diye biliyo-
rum.
-Evet, buraya uğruyorlar. Sabah da buradaydılar, iki
saat önce gittiler, akşam uğrayacaklarını söylediler, ama
tam olarak ne zaman geleceklerini söylemediler. Senin
ne işin var onlarla? Senin dünyanla onların dünyası çok
45