Page 577 - Kabala ve Masonluk
P. 577
BOSNA-HERSEK
"Hiçbir Ortodoks Kilisesi masonlu¤u d›fllamam›flt›r. Hatta S›rbistan'da, Ro-
manya'da ve Bulgaristan'da birçok Ortodoks rahip hatta yüksek rütbeli din adam›
'Nur-i Ziya'ya (mason literatüründe bir kiflinin locaya kat›lmas›na verilen sembolik ad)
kavuflmufltur." (Dictionnaire de la Franc-Maçonnerie, Daniel Ligou, sf.876)
Günümüzde de "Ortodoks Cephesi" kendine sa¤lam destekçiler bulmufl durumdad›r. Bu
durum, Yunan lobisinin ‹ngiliz The Guardian gazetesinin 11 Aral›k 1992 tarihli say›s›nda yay›n-
lad›¤› tam sayfa "aç›k mektup"ta belli oluyordu. "Avrupa Toplulu¤u'nun Devlet Baflkanlar›na
ve Hükümetlerine" diye bafllayan mektupta, Yunan lobisi, paranoyak saplant›s› durumuna
gelmifl olan "Makedonya'n›n Makedonya ismiyle tan›nmamas› gerekti¤i, bunun Yunanistan'a
ait bir ad oldu¤u" tezini savunuyordu. Mektupta bu konuda çeflitli "neden"ler s›raland›ktan
sonra, önemli bir "otorite"den, Henry Kissinger'dan flu al›nt› yap›l›yordu: "Yunanl›lar›n bu is-
min (Makedonya) kullan›lmas›na karfl› ç›kmas› bence tümüyle hakl›d›r. Neden mi? Çünkü ben
tarihi biliyorum ve tarih bunu söylüyor."
Ortodoks Cephesi bunun d›fl›nda da baz› ilginç ba¤lant›lar kurmaktad›r. 1993 Nisan›'nda
Yunanistan, S›rbistan, Rusya ve Ermenistan'dan Ortodoks Kilisesi liderlerinin, Atina'da ‹srail-
li heyetle yapt›¤› görüflmeler (fialom, 21 Nisan 1993), pek çok kaynak taraf›ndan baz› tehlikeli
geliflmelerin habercisi olarak de¤erlendirildi.
Araflt›rmac›-yazar Aytunç Alt›ndal, "yeni düzenin konuyla ilgili planlar›"ndan flöyle söz
etmektedir:
"Türkiye kendisine dayat›lan koflullar› kabullenmezse ‹stanbul'da bir Beyrut, Anadolu'da da
bir Bosna-Hersek oluflturuluverir. Avrupal› tekeller, konvansiyonel silahlarla sürdürülecek ve
bir türlü (!) sona erdirilemeyecek olan iç savafllar›n ne denli karl› oldu¤unu bizden iyi biliyor-
lar. 60 milyonluk Türkiye -üstelik Müslüman-Avrupa için çok fazlad›r... Türkiye en geç Eylül-
Ekim'de, Avrupa'da, Balkanlar'da ve Türkiye'de çok etkili olacak baz› olaylara kendini haz›r-
lamal›d›r. Özellikle ‹slamc› çevreler çok dikkatli olmal›d›rlar." (‹zlenim, Temmuz 1993)
Bu bilgiler, yeni düzenin patronlar›n›n, Balkanlarda oluflan "Ortodoks Cephesi"ni, S›rp-
Yunan-Rus-Ermeni ittifak›n›, Türkiye'ye karfl› kullanmay› deneyip-denemeyecekleri sorusunu
gündeme getirmektedir. Acaba S›rp liderlerin a¤›zlar›ndan düflürmedikleri "Osmanl› Miras›"
tümüyle ortadan kald›r›lmak istenecek midir? S›rplar›n "Od Yadrana do ‹rana neçe biti Musli-
mana" (Adriyatik'ten ‹ran'a kadar Müslüman kalmayacak!) slogan› uygulamaya konacak m›-
d›r? Zaman içinde tüm bu sorular›n cevab› birer birer ortaya ç›kacakt›r. Ancak flu da unutul-
mamal›d›r ki, haks›zl›¤a, adaletsizli¤e, ac›mas›zl›¤a, sald›rganl›¤a dayal› olan hiçbir düzen
Allah'›n izni ile baflar›l› olamayacak, hedefine ulaflamayacakt›r.
Akan Kan›n Gösterdikleri
Yaflanan savaflta iki yüz bin savunmas›z insandan akan "kan", kimleri tatmin etti? Bu vah-
fleti uygulayan, uygulanmas›na ortam haz›rlayan "birader"lerin nas›l bir düflünce sistemi, fel-
sefesi vard›? Bütün bunlar› gördükten sonra art›k baz› gerçeklerin anlafl›lmas› gerekmektedir.
Bu vahfleti ve dünyan›n her yerinde bunu izleyebilecek ac›lar›, katliamlar›, kan› durdurman›n
yolu ancak, bu sistemi uygulayan› do¤ru belirlemek, ona ve herfleye karfl› sonuç getirecek,
adalete dayal› bir dünya düzeni kurabilecek tek çözümü kabul etmektir.
575