Page 95 - Kuran'da Adalet ve Hoşgörü
P. 95

Darwinizm'in Çöküflü                   93

            maları anlaşılabilir. Ancak dünyanın dört bir yanındaki insanların,
            şuursuz ve cansız atomların ani bir kararla biraraya gelip; olağa-
            nüstü bir organizasyon, disiplin, akıl ve şuur gösterip kusursuz bir
            sistemle işleyen evreni, canlılık için uygun olan her türlü özelliğe
            sahip olan Dünya gezegenini ve sayısız kompleks sistemle dona-
            tılmış canlıları meydana getirdiğine inanmasının, "büyü"den başka
            bir açıklaması yoktur.
                Nitekim, Allah Kuran'da, inkarcı felsefenin savunucusu olan
            bazı kimselerin, yaptıkları büyülerle insanları etkilediklerini Hz.
            Musa ve Firavun arasında geçen bir olayla bizlere bildirmektedir.
            Hz. Musa, Firavun'a hak dini anlattığında, Firavun Hz. Musa'ya,
            kendi "bilgin büyücüleri" ile insanların toplandığı bir yerde karşı-
            laşmasını söyler. Hz. Musa, büyücülerle karşılaştığında, büyücüle-
            re önce onların marifetlerini sergilemelerini emreder. Bu olayın
            anlatıldığı ayet şöyledir:
               (Musa:) "Siz atın" dedi. (Asalarını) atıverince, insan-
               ların gözlerini büyüleyiverdiler, onları dehşete dü-
               şürdüler ve (ortaya) büyük bir sihir getirmiş oldular.
               (Araf Suresi, 116)
                Görüldüğü gibi Firavun'un büyücüleri yaptıkları "aldatmaca-
            lar"la -Hz. Musa ve ona inananlar dışında- insanların hepsini büyü-
            leyebilmişlerdir. Ancak, onların attıklarına karşılık Hz. Musa'nın
            ortaya koyduğu delil, onların bu büyüsünü, ayetteki ifadeyle "uy-
            durduklarını yutmuş" yani etkisiz kılmıştır:
               Biz de Musa'ya: "Asanı fırlatıver" diye vahyettik. (O
               da fırlatıverince) bir de baktılar ki, o bütün uydurduk-
               larını derleyip-toparlayıp yutuyor. Böylece hak yerini
               buldu, onların bütün yapmakta oldukları geçersiz kal-
               dı. Orada yenilmiş oldular ve küçük düşmüşler olarak
               tersyüz çevrildiler. (Araf Suresi, 117-119)
   90   91   92   93   94   95   96   97   98