Page 18 - Yürüyüş Dergisi 61. Sayısı...
P. 18

YENİ                               BiR MERMi DE SENSiN!
                       YENİ



                    İNSAN                                                      ve gördüğüm şu ki
                    İNSAN


                                                                               etrafımda
                                                                               öldürücü mermiler var
                                                                               onları sadece
                    Sağım solum,
                                                                               namluya sürmek gerek
                    önüm arkam
                                                                               her birini
                    her yerde mermiler görüyorum
                                                                               bir demir parçası olmaktan çıkarıp
                    tek başlarınalar
                                                                               silaha dönüştürmek gerek
                    demir parçacıklarından bir farkı yok
                                                                               sırtını halkına yaslayan mermi
                    en ufak bir rüzgara dayanıksız
                                                                               kurşunu düşmana sıkar
                    sağdan sola savruluyorlar
                                                                               sık şimdi bütün bir öfkeni
                    bir kurşun gibi
                                                                               ateşle ve yerle bir et
                    delip geçmek istiyorlar rüzgarı
                                                                               düşmanın kalelerini
                    ama nafile
                                                                               artık tek başına değilsin
                    çünkü tek başlarına
                                                                               artık biz varız
                    sadece demir parçacıkları onlar
                                                                               şarjörün bir mermisi de sensin artık
                    kimisi toprağa gömülmüş
                                                                               boşalt şarşörü
                    ezilmiş çimenlerin ardında
                                                                               zalimlerin saraylarına
                    uçlarını görebiliyoruz
                                                                               bir mermi de sensin aslanım
                    çabalıyorlar yeryüzüne çıkmak için
                                                                               bir mermi de sen!
                    hisedebiliyorum
       Sayı: 61                                                                Şimdi geleceğime doğru büyük bir umutla yürüyorum.
                    korkunç bir enerji var içlerinde
       Yürüyüş                                                             Bir demir parçasıyken nasıl da bir mermi olduğumu dü-
                    çığlıklar atmak istiyorlar
       8 Nisan                                                             şünüyorum. Tek başıma geçirdiğim yıllarımı hatırlıyorum.
                    ama nafile
       2018
                                                                           Bir elimden tutan yok mu diye üzüldüğüm günleri.
                    çığlıkları
                                                                               Neden güvenebileceğim, dertleşebileceğim bir dostum
                    bir fısıldayış kadar
                                                                           yok diye derinlere daldığım günleri. Hatırlıyorum bolca
                    çünkü tek başlarına
                                                                           yürüyüşler yapardım. Boynumu büküp bizim evin arka
                    sadece demir parçacıkları onlar
                                                                           tarafındaki uzun ince yolu gider gelirdim. Bu yol umut-
                    terk edilmişler                                        suzluğun yoluydu...
                    asıl görevlerinden
                                                                               İçimde fırtınalar koparken sessizce adımlarımı geride
                    mermiler namlusuz kalmış                               bırakıyordum. Ayak izlerim gibi, görünmez bir adam
                    ne işe yarar ki mermi namlusuz                         gelip geçiyordu bu uzun ince yoldan. Sanki hiç geçmemiş
                    bir demir parçası olmaktan başka                       gibi. Varlığım ile yokluğum arasındaki fark hissedilmi-
                    mermi namlusuyla bütünleştiğinde                       yordu. Hayatı hissetmek, onu anlamak, ona değmek isti-
                    namlu silaha dönüştüğünde                              yordum; ama çaresizliğin düşleri beni esir almıştı.
                    silahın tetiğine basıldığında                              Bazen sadece bağırmak geliyordu içimden, sonra
                    bir anlam taşımaya başlar                              benim deli olduğumu sanırlar diye, yine susuyordum.
                    o zaman mermilerin çığlıkları duyulur                  Dünyaya söylemek istediğim o kadar çok şey vardı ki.

                    o zaman rüzgarı delip geçer                                Hepsini haykırmak istiyordum ama kime?
                    o zaman bir demir parçası olmaktan çıkar                   Kimdi benim bu halimden sorumlu olan?
                    ve hayat denilen kavga ile                                 Ben miydim yoksa?
                    bütünleşir                                                 Ben mi değiştirebilirdim de yapamıyordum?
                    tek başına bir demir parçasıyken
                                                                               Herkes nasıl mutlu ve mesut yaşayabiliyor da ben
                    namluda tetiğe basıldığında                            yaşayamıyorum diye uzun uzun kendimle tartışır dururdum.
                    öldürücü bir silahtır o                                Bir süre sonra anladım ki yalnız değilim. Bu düzende
                    şimdi tekrar bakıyorum                                 mutlu olan hiç kimse yok.
                    sağıma soluma,                                             Herkes bir tiyatro sahnesinde kendine biçilmiş olan
                    arkama önüme                                           rolü oynuyor; çünkü başka bir alternatif yok. Binbir



        1 18
                                        10 NİSAN’DA SİLİVRİ’YE YÜRÜYORUZ!
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23