Page 57 - Yürüyüş Dergisi 564. Sayısı
P. 57
Yusuf ARACI:
16 Ekim 1971 İskenderun doğumludur. Arap-
Mevlüt ÇINAR:
Alevi (Nusayri) bir ailenin çocuğuydu. 1995’te Dicle 1979’da mücadeleye katıldı. Mücadelesini
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğrencisiyken
sürdürdüğü Kars’ta Mart 1980’de bir evde
örgütlendi. Öğrenci gençlik örgütlenmesi içinde mü-
ölü olarak bulundu.
cadeleye katıldı. Çeşitli görevler üstlendi. Son olarak
Akdeniz Silahlı Propaganda Birlikleri’nden birinin Mevlüt Çınar
Yusuf Aracı
komutanı olarak savaşı ve devrim yürüyüşünü sür-
dürüyordu. 2000 yılının Ağustos’unda tutsak düştü ve Ceyhan Ha-
pishanesi’ne konuldu. Yoldaşlarıyla birlikte 19 Aralık operasyonunda Manuel Marulanda VELEZ
katliamcılara karşı direndi. 8. Ekip’te Ölüm Orucu’na başladı. 330 Kolombiya Silahlı Devrimci Güçleri
gün açlığa ve zulme karşı direnişini sürdürdü. Direnişinin ilerleyen FARC’ın kurucusu ve lideri Manuel Ma-
günlerinde kaldırıldığı Ankara Numune Hastanesi’nde, zorla müdahale rulanda, 26 Mart 2008’de geçirdiği kalp
işkencesi altında 26 Mart 2003’te ölümsüzleşti. krizi sonucu 78 yaşında aramızdan ayrıldı.
Marulanda, sosyalizm hedefiyle silahlı
mücadeleyi bu kadar uzun sure kesintisiz
Manuel Marulanda sürdüren, dünyadaki sayısız alt üst oluşları,
Kadri GÜLDÜ: Velez karşı-devrimci rüzgarlara karşın, ne stra-
Mart 1980’de Kuştepe’de jandarmalar tarafından
tejisinden ne hedefinden vazgeçmeyen bir devrimci önder
katledildi. Onu Liseli Dev-Genç içerisindeki fedakar
olarak ölümsüzleşti. Dünya halklarının kalbinde yaşamaya
çalışmalarından tanıyoruz. Kadri herşeyiyle müca-
devam ediyor. 1964’de FARC’ın kuruluşuna önderlik
delenin icindeydi.
yaptı. O günden son nefesini verinceye kadar bu tarihsel
Kadri Güldü
misyonunu sürdürdü. Marulanda, şehit düştüğünde 78 ya-
şındaydı. Kelimenin tam anlamıyla devrime adanmış bir
ömürdü onunki. Dünya halkları onu unutmayacak.
Anıları Mirasımız pishanelere atılan hep biz oluyorsak; diğer yandan bir avuç
asalak bizim alın terimizle bizim sırtımızdan zevk-ü sefa
Yusuf, içinde yaşıyorsa benim de bunlara karşı direnmek ve bu
düzeni değiştirmek en doğal ve en meşru hakkımdır. Bu
mücadelesini anlatıyor: hakkımı kullanıyorum.
O bir avuç asalak, sürdürdükleri zevk-ü sefa içindeki ya-
Peki neden devrimci oldum? şamlarından vazgeçmeyeceklerine ve istediğimiz gibi insanca
Bunun temel iki nedeni var. Birincisi; devrimcilik bilimsel, yaşanacak bir hayatı bize kendi elleriyle vermeyeceklerine
doğru ve mantıklı düşünen bir insanın, görüp de yapmaktan göre bunu biz kendi ellerimizle söke söke almak zorundayız.
kaçamayacağı bir gerçeklik ve zorunluluk-sorumluluk olma- Ve elbette ki bunun bir bedeli olacaktır. Çünkü hiçbir şey
sından dolayıdır. Çünkü bu düzen, sömürü düzeni ve zora
bedel ödemeden kazanılmıyor elde edilmiyor. Eğer bütün
dayalı olarak işliyor. Yani halk olarak bizler, hayatımızı
bunları istiyorsam -ki istiyorum- bunlara ulaşmanın yolu bu
rayından zorla çıkartılmış bir şekilde kendi irademiz dışında bedeli ödemeden geçiyor.
yaşıyoruz. Bunu değiştirip rayına sokmamız gerektiğini
Zaten istediğimiz şekilde hayat koşullarımız olsaydı ne
bildiğim ve buna inandığım için.
devrimcilik ne de ölüm orucu yapmamıza gerek kalırdı. Ama
İkincisi ise; açlık, acı ve yoksulluğun olmadığı, hepimizin
böyle bir hayatımızın olmadığı ve bir avuç asalağın, bize
insanca yaşayabileceği, özgür bağımsız, sömürüden uzak va-
böyle bir hayatı istemekten vazgeçip teslimiyeti dayattığı bir
tanımızda onurlu bir hayat istediğim ve bunu sağlamanın yo-
noktada, inançlarımızı, değerlerimizi ve geleceğimizi koruyup
lunun devrimcilikten, örgütlülükten geçtiğini bildiğim için.
büyütmek için ölüm orucu yapmaktan başka çıkar yolumuz
Yani demem o ki, bu düzende attığım her adım, soluduğum
her nefes devrimci olmamın nedenidir. Devrimci olmasaydım da yok.
İşte bunun için ölüm orucundayım ve bizden sonraki
kendime o zaman şaşardım aslında. Her şeyi görüp de susmak,
nesillere insanca, özgür, bağımsız onurlu ve namuslu bir
bilip de değiştirmek için harekete geçmemek zaten yaşamak
demek değildir. hayat yaşayabilecekleri bir gelecek bırakabilmek için ölüyo-
rum.
Ve neden ölüyorum?
Bunun cevabı neden devrimci oldum sorusuna verdiğim Er veya geç, eninde sonunda geleceğimizi yaşatacağımızı
cevabın içerisindedir ve ölüm orucunda olmam sadece bunların biliyor ve bunda az da olsa benim payımın olacağını bilmekten
bir sonucudur. büyük bir onur duyuyorum. Bundan başka da daha ne isteye-
Evet, eğer bugün insanca yaşama olanağımız hiç yoksa, bilirim ki?
açlık, yoksulluk çekiyorsak, açlıktan çocuklarımız ölüyorsa, Halkım, vatanım, geleceğimiz için canım feda olsun. He-
depremlerde, sellerde ölen hep biz oluyorsak, dilimizi konuşup pinizi çok seviyorum...
kültürümüzü yaşayamıyorsak, kendi vatanımızda-toprakları- Eylül 2002
mızda yabancı gibi yaşıyorsak, işkence gören, katledilen, ha- Yusuf ARACI