Page 55 - Yürüyüş Dergisi 6. Sayı
P. 55
miş, Almanya'ya sınır dışı etmiş, ayrıca mitinglerini yasakladığı için, AKP Nazi leşme değildir. Avrupa'da yaşayan Tür-
yanında bulunanlara polis saldırmış ve benzetmesi yapıyor ve yasakçı tavır ken- kiyeliler’in yararına bir sonuç çıkma-
gözaltına almıştır. dilerine dokunduğunda birden Alman- yacak olan bu gerginilikten ancak ve
Yaşanan gelişmeler baktığımızda as- ya'nın zaten var olan Nazi yüzü keşfe- ancak var olan durumun daha da kötü-
lında tabloda yeni olan bir şey yok, diliyor. Emperyalizmin baskıcı yanı güya leşeceği bir ortam doğacaktır. Çünkü
yani bize tanıdık bu yaşananlar. Al- kınanıyor, yaptırımlar uygulanacağına AB emperyalizmi ekonomik krizi de-
manya, Hollanda'nın bu baskıcı tavrının dair sözler vaadler veriliyor. Daha önce rinleştikçe ilk darbeyi yine biz yaban-
çok daha fazlasını biz yıllardır yaşıyoruz. alışık olduğumuz İsrail ve Rusya "krizleri" cılara indirecek, ilk işten çıkarılan yine
Yaşananları kısaca belli başlıklar altında benzeri hem mağdur, hem de bir efelen- bizler olacağız, kendi ülke halkının
özetleyecek olursak; konser salonlarımız me, “Batı karşıtlığı” sanki yeniden keş- işsziliğini yine yabancılara mal ederek
iptal edilir, eğer yasal gerekçelerle iptal fedilmiş gibi iktidarından, muhalefetine ırkçılığı tırmandıracak, yine halkın ge-
edemiyorlarsa salon sahiplerine tehditle, bir çığırtkanlık. Tüm bunlar yaşanırken leceğini sahiplenen devrimcileri tutuk-
şantajla yaptırımlar uygulanır, salon yukarda bahsettiğimiz gibi özellikle silah layacak ya da davalar açacaktır. Kısa-
önlerinde polis yığınakları yapılarak sanayinde Almanya-Türkiye arası yeni cası; kendi dışındakilere medeniyet
konser katılımcıları taciz edilir, festival ortaklıklar kuruluyor. Almanya için Tür- dersi veren Avrupa'nın ekonomik ve
yapmak için alan ya da salon başvuruları kiye silah sanayisinde önemli bir pazar siyasi krizinin faturası yine biz yaban-
sonuçsuz kalır, sürüncemde bırakılır ve bu pazarı pekiştirmek için alman cılara ödetilecektir. Ve bu sorunlar kar-
vb... Ve AB emperyalizmi tüm bu yap- silah üreticisi Rheinmetall Türkiye'den şısında halkımızın yanında, hiç bir za-
tırımları baskıları yeri gelir Türkiye gelen talebi karşılamak için bir fabrika man olmadığı gibi, yine Türkiye iktidarı
adına yeri gelir kendi baskıcı tutumundan kuracağını açıklıyor. Ve bu açıklamanın olamayacaktır. Halkımız yanlız bıra-
kaynaklı hayata geçirir. Almanya AKP hükümeti "krizinin" en kılacak, sorunlarına sahip çıkılmaya-
Tüm örgütlenme faaliyetlerini kı- üst sevyeye tırmandırıldığı döneme denk caktır.
sıtlamak için dernekler basar, insanları gelmesi emperyalizm ve oligarşi arasında
sokak ortasında tehdit eder, oturum yaşanan krizlerin, mesele kar elde etme Sonuç olarak; Avrupa emper-
iptali şantajı yaparak örgütlü olan kitleyi olduğunda nasılda rafa kaldırıldığının yalistleri ve AKP arasındaki çelişki ül-
daraltmak ve kendi hakkını arayama- bir göstergesi aslında. kedeki ve Avrupa’daki halkımızın çı-
yacak duruma getirmek ister. Oturum Rheinmetall silah firması Türkiyede karına değildir. Her ikisi de ikiyüzlü, Sayı: 6
iptallerini yaparken de suçlamalar komik BMC (AKP'ye yakın bir işletme)’de halklara düşmandır. Her ikisi de halka Yürüyüş
denecek noktadadır. Çünkü gerekçe ortaklık düşünüyor. Almanya Başbakanı karşı suç ortaklığında birliktedir. Avrupa 19 Mart
yeri gelir yasal bir derneğe gitmek Merkel'in Türkiye’yi "önemli bir emperyalizmi ve Türkiye oligarşisi ara- 2017
olur, yeri gelir ırkçılığa karşı düzenlenen ortak"olarak görmesinin altında yatan sında yaşanan "kriz" bizim krizimiz
bir konsere katılmak, yasal bir yayın bir neden de bu olsa gerek. Silah sanayi değildir. Kriz onların kar krizidir ve
organını okumak-dağıtmak olur. emperyalizmin en büyük karlar sağladığı Avrupa'da yaşayan Türkiyeliler buna
Yine yukarıda bahsedilen gerekçe- pazar alanıdır ve bu pazar uğruna her alet edilmek istenmektedir. AB'nin ırkçı
lerle devrimciler tutuklanır, yıllarca türlü "üzücü" benzetmeler de, AKP'ye söylemleri ve tavrının karşısına AKP
tecrit işkencesi altında tutularak, yine yönelik AB'nin aşağılayıcı tavrı da ikitdarı milliyetçiliği körükleyerek asıl
yıllara varan cezalar verilir. İşlenen mutlaka unutulacaktır. düşmana karşı birleşmeyi ve mücadeleyi
"suç" demokratik hak mücadelesi ver- engellemek istiyor.
mek, düşünce özgürlüğü kapsamında Hollanda Türkiye'deki AB emperyalizminin ve AKP ikti-
faaliyet yürütmektir.Yani; Avrupa’yı En Büyük Dış Yatırımcı darının bu sömürü ve baskı politikasına
düşünce özgürlüğüne saygı duymamakla Ülkedir karşı, biz örgütlenmeliyiz, kendi hak-
suçlayan Erdoğan söz konusu kendileri
Hollanda 2 bin 711 şirketle Türki- larımızı kendi örgütlülüklerimiz aracı-
olduğunda düşünce özgürlüğüne, can
ye'de 22 milyar dolarlık yatırımı olan lığıyla savunmalıyız.
simidine tutunur gibi tutunmuştur, ama bir ülkedir. Bugün Türkiye'nin "özür" Avrupa'da yaşayan Türkiyeliler ola-
mesele devrimciler olduğunda her türlü
beklediği ülke ile arasındaki ticari an- rak kendi öz örgütlenmelerimizde ör-
baskı ve tehditi yetersiz sayılır, hatta
laşmalar, yatırımlar birbirlerinden ko- gütlenerek, kendi örgütlenmelerimiz
bu baskılar demokrasinin gereğidir, AB pamayacak derecede bağımlı oldukla- yaratarak ancak içinde bulunduğumuz
ülkeleri bunu yerine getirmekle yü-
rının da göstergesidir. sömürü, baskı ve aşağılanmanın üste-
kümlüdür.
Ayrıca NATO sekreteri "bizi bir- sinden gelebiliriz. Halk meclisleri et-
Merkel: "Türkiye leştiren şeylere odaklanmalıyız. Sakinlik rafında örgütlenmek, kendi sorunları-
korunmalı, gerginlik azaltılmalı" derken, mıza kendi örgütlülüğümüz içinde sahip
Önemli Bir Ortak Ama
Türkiye oligarşisi ile emperyalist ül- çıkmak demektir. Yönetiminde kendi-
Nazi Benzetmesi Üzücü" kelerin arasında birleştirici faktörü de mizin olduğu, sorunları tartışıp, çözümü
Almanya-Türkiye arasında silah or- göstermiş oluyor. Bu birleşme ve odak- ortak bulduğumuz, gerçek anlamda bir
taklıkları, anlaşmalar ve her türlü suç lanma, bu durum özgülünde de bakıl- ortaklık ancak halk meclisi örgütlen-
ortaklığı devam ederken Almanya AKP dığında halkların yararına olan bir bir- melerinde mümkündür.
5 55
HUKUK ŞALINI KALDIRIR