Page 57 - Yürüyüş Dergisi 29. Sayısı
P. 57

Anıları Mirasımız

                                                             tane canımızı diri diri yaktınız, gelin bizi de tarayın ama
                                                             asla bizi teslim alamayacaksınız” dedik. “Hepimiz İdiller’in
          Hamide Öztürk’ün                                   Sabolar’ın, Sibeller’in yanına gideceğiz” dedik. “Biz zaten
          19 Aralık Katliamı’nı Anlatan Mektubu              54 gündür ölümü bekliyoruz, biz ölümü çoktan göze aldık”,
                                                             “Ölüm Hoş Geldi, Sefa geldi” sloganları temel şiarımızdı.
               Sayın Behiç Aşçı
                                                                Havalandırmada böyle saat 03.00’a doğru sürdü. En son
            Merhaba,                                         kapıları kırıp karşılıklı iki koğuşa girdiler. Çatılardan da
            19 Aralık günü sabah saat 05.00’da Sağmalcılar Hapis-  bizi kuşatmışlardı zaten. Sonra havalandırmaya girdik, 1
          hanesi’ni özel tim, komando ve askerlerle, çeviklerle, robo-  metre yakınımıza kadar geldiler ama asla yaklaşmaya cesaret
          koplarla kuşattılar. Duvarları delmeye çalışırlarken hepimizin  edemediler. “Teslim olun, tek tek gelin” diyorlardı. “Yaralı-
          kalktığını görünce, ateş etmeye başladılar.        larınızı hastaneye götüreceğiz, kimsenin başına bir şey gel-
            Arkasından yoğun bombardımana tuttular. Bildiğimiz  mesini istemiyoruz” diyorlardı. Biz havalandırmanın orta-
          her türlü bombayı attılar üzerimize. Sis, ses bombası, sinir  sındayız. “Siz 6 tane canımızı yaktınız. Hepimiz ölmeye
          gazı, biber gazı attılar. Biz onlara sürekli sloganlarımızla ve  hazırız, katiller, it sürüleri” diye cevap verdik. Operasyonu
          zılgıtlarımızla cevap veriyorduk. Onlar bize sürekli “Teslim  sürekli çatıdan kameraya çekiyorlardı. Havalandırmaya gir-
          olun yoksa hepinizi öldüreceğiz” dediler. “Gelin hepimizi  diklerinde de kamerayla çekiyorlardı. “Çekin çekin” dedik.
          öldürün ama bizi asla teslim alamayacaksınız, asıl siz bize  “Bayramımızı böyle kutluyorsunuz, gidin karınıza çocuğunuza
          teslim olun, halkın adaletine teslim olun” dedik. “Teslim  insan eti yediğinizi, insan kanı içtiğinizi anlatın” dedik.
          ol” çağrıları hakaretler, küfürler, tacizler arasında biz sürekli  Sonra etrafımızı iyice kuşattılar ve vahşice saldırıp işkencelerle
          sloganlarımız, marşlarımız ve zılgıtlarımızla cevap verdik.  bizi maltadan sürükleyerek dışarı çıkarıp askeriyenin bir sa-
          Belli aralıklarla bizi yoğun bombardımana tutarak bizi  lonuna aldılar. Bizi ikişer üçer kişi hastaneye (Sağmalcılar
          etkisiz hale getirmeye çalıştılar. Zaten çatışma başladığında  Hastahanesi) götürdüler. Ben Aydan’la birlikteydim. Hastanede
          biz yatakhanedeydik. Tavanı delmeye başladılar. Tavan de-  askerler, subaylar üzerimize çullanıp üstümüzü aramaya ça-
          liklerinden, mazgallarından, çatıdan, havalandırmaya bakan  lıştılar. Sloganlarla cevap verdik. Yerlerde sürükleyip bize
          mazgallardan bize sürekli ateş ediyorlardı. Bombaları  işkence yaparak acil servis kapısına attılar. Benim kafamda,
          silahlarla sıktılar. Tavanı deldiklerinde çekildiğimiz her yöne  bacağımda yanıklar vardı. 5 dakika sonra bizi geri götürüp
          doğru tavanı milim milim delmeye devam ederek bomba  askeriyenin bekleme salonuna aldılar. Oradan hepimizi
          atıyorlardı. Özellikle ranza boşlukları ve tavanın her tarafını  ringlere bindirip bekletmeye başladılar. Ağır yaralı arkadaş-
          deldiler. Bombalar kafamıza, sırtımıza ve ayaklarımıza ge-  larımızdan 12 kişiyi hastaneye kaldırdılar. Birsen, Hacer,
          liyordu.  Yüzümüzü ıslak havlularla kapatıp birbirimizin  Ebru, Gamze, Gülperi, Songül (çatışma sırasında açılan
          üzerine siper almaya çalıştık. Özellikle ölüm orucu savaşçılarını  ateşle kolundan yaralandı), Mine, Alev, Özgül, Hülya, Funda
          korumaya çalıştık. Onları ne tarafa çektiysek herkesin  ve Gülizar toplam 12 kişi hastanedeler. Hepsinde ağır yanık
          üzerine bomba atıyorlardı. Bu şekilde öğlene doğru saat 12-  yaraları vardı.
          12.30’a kadar sürdü. En son yoğun gaz bombalarından   Onları yatakhaneden yanarlarken aşağıya sürükleyerek
          sonra o yoğun gaz içine yangın bombaları sıktılar. Hepimiz  indirebilmiştik. Bizi de ben, Münevver, Filiz, Nursel, Ayla,
          kendimizden geçmiş, kimimiz bayılmıştık. Aynı anda alevlerin  Suna, Mesude, Fatma, Aydan diğer siyasetlerin bayanlarıyla
          içinden kendilerine gelen arkadaşlar bizi kapıya yöneltti.  birlikte (10 kişiler) ringde 5-6 saat beklettiler.
          Çıkabilenler geri gelip diğer arkadaşları kurtarmaya  çalıştılar.  Oradan da Bakırköy Hapishanesi’ne getirdiler. Şehit
          En son çıktığımızda artık alevlerden hiçbir şey görünmüyordu.
                                                             düşen yoldaşımız Gülser Yazgülü Güder, ölüm orucu savaşçısı,
            Gülser kapının ağzında alev alev yanmıştı. Gülseren  54 gündür ölüm orucundaydı.
          Yazgülü Güder, Özlem Ercan, Şefinur Tezgel, Seyhan Doğan,  Sürekli slogan atıyor, marş söylüyor ve katillere onlardan
          Nilüfer  Alcan ve Gülser  Tuzcu alevler içinde diri diri  hesap soracağımızı, halkımızın, yoldaşlarımızın hesap sora-
          yandılar. Hepimizi yakmaya çalıştılar.             cağını söylüyorduk.
            Biz aşağıya inince bu sefer yemekhaneye yoğun bomba  Seyhan; sürekli atılan bombaları dışarı fırlatmaya çalışıyor,
          attılar. Hepimiz havalandırmanın ortasına geçtik ve halay
                                                             oradan oraya kurşun yağmurları altında koşuyordu. Şefinur
          çekmeye başladık. Gelin hepimizi tarayın ama hiçbirimizi  yine aynı şekilde. En son Şefinur yanarken ayağa kalkmış
          teslim alamazsınız diye bağırdık onlara. Çok korkuyorlardı.  ve zafer işareti yaparak el sallıyormuş.
          Biz o gaz bombalarının altında “Mitralyöz”le halayımızı
                                                                Karşı koğuştaki siper yoldaşlarımız anlatıyorlar. Seyhan
          çektik, sloganlarımızı attık.
                                                             yine yanarken zafer işareti yapıyormuş. Özlem sürekli ölüm
            Sürekli tazyikli su sıkıyorlardı bombalarla beraber. Gaz  orucu savaşçılarını korumaya çalışıyor, bombaları dışarı
          bombalarının yoğunluğu bütün havalandırmayı kapladı. Biz  atıyor veya üzerine ıslak battaniye atıyordu.
          havalandırmaya çıkınca diğer siyasetlerden arkadaşlar da
                                                                Gülser çatışmada emekçiliğiyle yine en öndeydi. Bizi
          dışarı çıkıp yanımıza geldiler. Robokoplar sürekli “teslim
                                                             dışarı çıkarmaya çalışırken kapının ağzındaki dolapları
          olun” diyordu. Biz de her seferinde cevabını verdik. Sürekli
                                                             çekmiş. En son kapıda sıkışmıştı.
          “Şehitlerimizin hesabını soracağız. Bizi diri diri yaktınız, 6
                                                                Nilüfer’i çok göremedim. Sürekli bir yerden bir yere
   52   53   54   55   56   57   58   59   60