Page 59 - Yürüyüş Dergisi 29. Sayısı
P. 59
Öğretmenimiz
Öğretmenimiz
***Emperyalizme teslimiyet yarışına girildiği, çıkarlardan
oluşmuş ve bataklık haline gelmiş bu sol içerisinde
boğulmayacak, ayakta kalacak, sosyalizmi yeniden yükseltecek
siyasal bir çizginin, M-L’nin yalnız ülkemizdeki değil,
dünyadaki temsilcilerinden olmalıydık.
Bu sol bataklığın şu veya bu şekilde dışında kalmış veya öyle
görünen örgütler de, sosyalist sistemin yıkılmasıyla resmen silah
bırakmamasına ve barış imzalamamasına rağmen,
emperyalizme tavır almayarak, varlığına göz yumarak bir
anlamda dolaylı barış ve uzlaşma yolunu seçmişlerdir.
Bu politikayla, açıkça emperyalizme “Ben kuracağım
iktidarda sana dokunmayacağım, sen beni destekle, ben de seni
koruyayım” mesajını vermişlerdir. Bu politikanın temsilcileri,
daha çok milliyetçiliği bayrak edinmiş örgütlerdir.
Bu milliyetçi anlayış, sosyalist sistemin yıkılmasıyla birlikte
daha da artmış ve sosyalist literatürün arkasına gizlenerek,
teslimiyetçiliği ve emperyalizmle uzlaşmayı çok güçlü biçimde
yaşatarak, emperyalistlerle zımni anlaşmalar içerisinde, dolaylı
ve dolaysız emperyalizmin denetiminde, onun bağışlayıcılığında
ve lütfuyla halklar için özgürlük istemektedir.
Nasıl ifade ederlerse etsinler, bu özgürlük emperyalizmin
bahşettiği sahte bir özgürlük olup, emperyalizmin halkları
birbirine kırdırma, devrimci dinamiklerini tüketme hareketidir.
***Emperyalizm, M-L sosyalist hareketlerin az da olsa
gelişmesine tahammül edemez ve tüm vahşetiyle saldırıp
ezmeye kalkarken, dünyanın hemen her yerinde milliyetçi
hareketleri, ulusal haklar görüntüsü altında destekleyip
yaşatması bize çok şey öğretmelidir.
Bugün Rusya’dan Ortadoğu’ya kadar dünyanın birçok
yerinde emperyalizm, halkların milliyetçilik temelinde bir
mücadeleye yönelip birbirlerini boğmalarını büyük bir iştahla,
dolaylı veya dolaysız desteklemekte veya izlemektedir.