Page 57 - Yürüyüş Dergisi 62. Sayısı...
P. 57
gençlik örgütlenmesinin Elazığ yöne-
ticileri arasındaydı.
Cengiz, 1974 doğumluydu, Pertek
Akdemir Köyüʼndendi. Liseli DEV-
GENÇʼli olarak başladı mücadeleye.
1971 Dersim doğumlu Haydar, 1973
Abidin Yıldız Ali Özbakır Apti Şeker Behiye Canik Cengiz Kala Cihan Taçyıldız Hozat Taçkirek doğumlu Abidin, Der-
simʼde çeşitli çalışmalarda yer aldıktan
sonra gerillaya katıldılar.
Behiye, gecekondu halkının müca-
delesinde yetişen bir Cepheliydi.
Apti, TÖDEFʼle başladığı mücade-
lesinde çeşitli sorumluluklar üstlendi.
1975 Hozat Taçkirek doğumlu Ey-
Eylem Yıldız Hasan Aktaş Haydar Aydın Mehmet Çolak Özgür Kılıç Selvi Uzun
lem, mücadeleye lise yıllarında katıl-
Abidin YILDIZ, Ali ÖZBAKIR, Apti ŞEKER, mıştı.
Behiye CANİK, Cengiz KALA, Cihan TAÇYILDIZ, Hasan, 1972ʼde Elazığʼda doğdu. Mücadeleye İstanbulʼda
Eylem YILDIZ, Hasan AKTAŞ, Haydar AYDIN, katıldı.
Mehmet ÇOLAK, Özgür KILIÇ, Selvi UZUN: 1965 Pülümür doğumlu Selvi, mücadeleyle Fransaʼda
Dersim civarında operasyonların yoğunlaştırıldığı bir dö- tanıştı. Ve ülkesine gerilla olarak döndü. Müfrezenin komutan
nemde, daha önce birkaç kuşatmayı yararak çıkmalarına yardımcısıydı.
rağmen Ardıç Köyüʼnün Çalaxane Mezrasıʼnda oligarşinin Ali, gecekondu yoksullarının mücadelesinde yer aldı. Ge-
güçleriyle karşılaştılar. 23 Nisan 1993 günü sabahtan öğleye rillaya katılmadan önce müfreze komutanıydı.
kadar süren çatışmalar sonucu Dersim İbrahim Erdoğan Kır Mehmet işçiydi, Malatya Tavır bürosunda çalıştı. Kavgasını
Gerilla Birliğiʼne bağlı Ahmet Ercüment Özdemir Müfrezesi dağlarda sürdürdü.
üyesi 12 gerilladan yedisi katledildi. Mermileri tükenen diğer Özgür, Malatya’da çeşitli çalışmalarda yer aldı. 1992 Ara-
5 gerilla sağ ele geçirilmelerine rağmen kurşuna dizildiler. lık’ında, uzun zamandır ısrarla içinde yer almak istediği
1973 Dersim doğumlu Cihan, gerillaya katılmadan önce, gerillaya katıldı.
Anıları Mirasımız yalanı söylerler. Bağımsızlık derler vatanı parsel parsel satarlar,
bayrak derler topraklarımızdaki yüzlerce ABD üssünde ABD
Fatma Koyupınar'ın Son Yazılarından… bayrağı dalgalandırırlar. Müslümanlık derler, Müslüman Irak'a
yağan binlerce bombayı bizim topraklarımızdan kalkan uçaklara
HALKIMA, HALKLARIMIZA...
yüklerler.
Halkım sizi çok seviyorum. Sizi çok sevdiğim için gülerek
Korkarlar farkında olmadığımız gücümüzden. "Artık yeter"
gidiyorum ölüme. Acıdır ölüm, gülünmez ölüme. Ama ben
deyip ayağa kalkmamızdan korkarlar.
gülerek gidiyorum. Çünkü ölümle umut olacağımı, feda ateşimin
Alevi-Sünni derler, Kürt-Türk derler birbirine düşürürler.
halkımın umut ateşi olarak büyüyeceğini biliyorum.
Korkularından yasalar çıkarırlar, her bir ilçeye bir hapishane ya-
Ucuzdur bizim topraklarımızda ölüm. Dört bir yandan ölüm
parlar. Emeğini isteyen işçi, hakkını arayan köylü, parasız
yağar üstümüze. Ucuzdur insan yaşamı. Çocuklarımız yetersiz
bilimsel eğitim isteyen öğrenci, düşünen aydın "terörist olur",
beslenmeden ölür yaşını tamamlamadan. Çadırlarda tüp zehir-
"vatan haini" olur. Düşünmeyin, konuşmayın, hakkınızı aramayın
lenmesinden ölür. Emeklimiz maaş kuyruğunda ölür. Bingöl'de,
diye tecrit, sansür yasalarıyla, onlarca yıllık hapis cezalarıyla
Erzincan'da, Gölcük'te, Afyon'da depremden ölür on binlerimiz.
Kürdistan'da köylerle yakılır köylülerimiz, Ege'de tütünde ölür. tehdit ederler. Bizim ödediğimiz vergilerle meydanlarda üzerimize
Tren kazalarında yüzlerle ölür. Maden ocaklarında göçüklerde. salmak için, bizi katletmeleri için katiller beslerler.
Her gün ölüm acısı yağar üstümüze. Gençlerimiz işsizlikten Saltanatları sürsün diyedir her şey. Halk uyanmasın diyedir.
ölür günde bin kere, babalar evine ekmek götüremediğinin Yoksulluğuna, zulme boyun eğsin, çaresiz kalsın diyedir. Halkın
kahrıyla ölür. Analar "açım" diyen çocuklarının kursağına bir umudu kalmasın ki cümle emperyalistle, bir avuç uşağı vatan
lokma koyamamanın çaresizliğiyle ölür. Genç kızlarımıza fuhuşla topraklarında zevk sefa içinde yaşayabilsin diyedir.
"zengin" bir yaşam dayatılır rezilce. Bir halk ekmeksiz yaşar ama umutsuz yaşayamaz. Kurtuluş
Daha o kadar çok çeşidiyle yaşarsınız ki acıyı, zulmü, yok- savaşında ekmeksiz çarpıştı cephelerde. Kastamonu'da cepheye
sulluğu ve ölümün her çeşidini. aç kadınlarımız taşıdı top mermilerini, Antep'te ağaç kabuğu
Alın terimizden, yoksul sofralarımızdan çaldıklarıyla, akan dişledi ama bırakmadı elindeki tüfeği. Çünkü vatanın kurtuluşu
kanlı gözyaşlarımız üzerine kurarlar saltanatlarını. Saltanatlarının için, kurtulacağı günün umuduyla savaşıyordu.
adı kimi zaman "Demokratik Türkiye" olur kimi zaman "herkese İşte bugün de vatan işgal altında ve biz 2. Kurtuluş Savaşımızı
üç anahtar" olur. Kimi zaman "Laik düzeni koruyacağız" olur, veriyoruz. Halkımız sömürülmesin, vatanın Amerikan üsleriyle,
kimi zaman "ılımlı İslam" olur. Saltanatları için rezilce her politikalarıyla, işgali-talanı son bulsun diye savaşıyoruz.