Page 58 - Yürüyüş Dergisi 43. Sayısı...
P. 58

“Okul işgal altındayken, başta yalnızca iki kız dört erkek gi-
                                                                diyorduk, her gün dayak yedik. Anfide arkamız tamamen boştu.
                                                                Sonra yedi olduk, on olduk, giderek biz de dayak atmaya başladık.
                                                                Her geçen gün faşistlerin arkası boşalmaya başladı, biz kalaba-
                                                                lıklaştık. Sonunda onları okuldan attık.” Şaban Şen


                                                                                Şaban ŞEN:
                                                                                1961 Balıkesir, Gönen doğumludur. Devrim-
                     11 Aralık - 17 Aralık                                   cilikle öğretmen okulunda tanıştı. İstanbul Üni-
                                                                             versitesi Hukuk Fakültesi öğrencisiyken bir Dev-
                           Feride HARMAN:                                    Genç’li  olarak  mücadelenin  içindeydi.  Emekçi,
                           1973 Eylül’ünde Malatya'nın Akçadağ               çalışkan, kendini geliştiren, inisiyatifli olmasıyla
                        ilçesinde doğdu. Kalabalık bir alenin ço-  Şaban Şen  Dev-Genç  içinde  öne  çıktı.  1980'de  tutuklandı.
                        cuğuydu. Yoksulluğa mahkum edilen, ulusal            '84  Ölüm  Orucu  Direnişi’nde  1.  Ekipler’de  yer
                        onuru çiğnenen, daha ilkokuldan başlayarak,  aldı.  On  yıllık  tutsaklığının  ardından  tahliye  edildiğinde  yurt
                        baskılar, yasaklar cezalar altında yaşayan,  dışına çıkarıldı, yurtdışı örgütlenmesi siyasi sorumluluğu görevini
             Feride Harman  zulmedilen  on  milyonlarca  gencimizden  üstlendi.  Bu  görevi  sırasında  18  Aralık  1991’de  Belçika'da
                        biri olarak, devrimci oldu. 1991’de Cep-  geçirdiği trafik kazası sonucu aramızdan ayrıldı.
           he’yle tanıştı. 1992’de mücadele içinde daha aktif olarak
           yer aldı. 1993’te Dersim İbrahim Erdoğan Kır SPB'lerine             Nurettin GÜLER:
           katıldı. Yaklaşık  4  yıl  gerillada  kaldı. Ardından  tutsak       1956 yılında Dersim Hozat'ta doğdu. Devrimci
           düştü. 19 Aralık Katliam saldırısı sırasında Malatya Ha-         hareketin  Kürdistan'daki  militan  önder  kadrola-
           pishanesi’ndeydi.  Ölüm  orucu  gönüllüsüydü.  Malatya           rındandı. 1974-75'lerden itibaren Elazığ ve Dersim'de
           Hapishanesi'nde,  28 Temmuz  2001’de  6.  Ölüm  Orucu            Dev-Genç'in örgütlenmesinde, faaliyetlerinde yö-
           Ekibi direnişçisi olarak alnına kızıl bandını kuşandı. 1,5       netici olarak görev yaptı. 1978 ortalarında Elazığ’da
           yıl boyunca, üzerinde “ya zafer, ya ölüm!” yazılı direniş  Nurettin Güler  görevlendirildi.  Bölgede  kurulan  Faşist  Teröre
           bayrağını büyük bir sabır ve kararlılıkla taşıdı. Tahliye        Karşı Silahlı Mücadele Ekipleri'nden birinin so-
           rüşvetini  elinin  tersiyle  iterek,  direnişini  tereddütsüz  rumlusuydu. 12 Aralık 1978'de, Elazığ’da faşistlere karşı ger-
           taşıdı dışarıya. 16 Aralık 2002'de direnişinin 512. gününde  çekleştirilen bir eylem sonrası polisle girdiği silahlı çatışmada
           şehit düştü.
                                                                şehit düştü.


                          Şeyh BEDREDDİN:                          Zorbalığı sineye çekmeyin, zorbaya boyun eğmeyin diyen
                          1300’lü yılların sonları ile 1400’lerin başları  bir buyruktur” şeklinde cevapladı. Bu düzmece mahkemede,
                       arasında yaşayan Bedreddin, Anadolu’daki en  hakkında idam kararı verildi. 18 Aralık 1416’da bugün Yu-
                       büyük halk ayaklanmalarından birine önderlik  nanistan sınırları içinde bulunan Serez'in Bakırcılar Çarşısı’nda
                       etti. Tutsak düştüğünde, dönemin en ünlü Os-  idam edildi.  Osmanlı’nın hizmetine girmeyi kabul etmesi
                       manlı ulemasının katıldığı bir ‘mahkeme’nin
            Şeyh Bedreddin  karşısına çıkarıldı. Amaç Bedreddin’in düşün-  durumunda,  Şeyhülislam  olabilecekken,  “Böylesi  düzenin
                       celerini mahkum etmekti. Ama başaramadılar.  dişlilerinden  biri  olacağımıza,  ezilenlerinden  biri  olmak
           “Neden hükümdarın yüce buyruklarına boyun eğmez baş-    yeğdir” diyerek, hakikatin savaşçısı olmayı seçen Bedreddin’in
           kaldırırsın” sorusunu “Yüce buyruk hakikatin buyruğudur.  bedenini öldürdüler, düşünceleri ise ölümsüzleşti.


                       Anıları Mirasımız                           O'nun öğrencilik yıllarının bu dönemini vurgulamayı tercih

                                                                   ettik. Çünkü bu örnekte özellikle gençlik açısından güncel,
                                                                   önemi de oldukça fazla olan yanlar var.
                                                                      Şu ya da bu konuda eksik, yetersiz kaldığımızda, ilk akla
            Şaban Şen'i Yoldaşları Anlatıyor:                      gelen  "mazeret"lerden  biri  gençliğimizdir;  "suçu"  hemen

              "Okul (İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi) işgal altın-  gençliğimize, tecrübesizliğimize atıveririz.
           dayken, başta yalnızca iki kız dört erkek gidiyorduk, her gün  Peki,  Şaban  anlattığı  mücadeleye  giriştiklerinde,  altı
           dayak  yedik. Anfide  arkamız  tamamen  boştu.  Sonra  yedi  kişiyle faşist işgali kırmaya soyunduklarında kaç yaşındaydı
           olduk, on olduk, giderek biz de dayak atmaya başladık. Her  dersiniz?
           geçen gün faşistlerin arkası boşalmaya başladı, biz kalaba-  Şaban 1980'de tutsak düştüğünde 19 yaşındaydı.
           lıklaştık. Sonunda onları okuldan attık."                  Yani bu olayın yaşandığı zamanlar ise 17-18'indedir he-
              Şaban, okulda yürüttükleri anti-faşist mücadelenin gelişimini  nüz.
           böyle anlatıyordu.                                         Ama işte militanca bir kavga adamı olmanın yaşı yok.
              Şaban Şen yoldaşımızı pek çok açıdan anlatabiliriz; ama  İşgal altındaki bir okulda faşistlere pabuç bırakmamışlardır.
   53   54   55   56   57   58   59   60