Page 18 - ALANYA TIME SAYI 37
P. 18
DUR SÖYLEME!
Saadet Gül Göksu
Eğitimci
SON SÖZ…. Son sözünü söyleme- ARTIK ÇOK GEÇ ! Hayat biriktirdiği intikamlarını alacak o
den hayat, bitmeyecek bu işkenceler, Yaşamın tüm sözleri çınlayacak kulakla- gün…Sadece bakacaksın. Bakakalacaksın…
lanetler, büyülü masallar, gerçek ve rında. Her tecrübenin, her yaşanmışlık par- Bozulma, yüksünme…Buruşturma yüzünü
sanal acılar. Birbirimizi; eşimizi, çocukları- çasının ardından gelmiş bir sonsöz. Delip hemen. Sen son sözünü söylediğinde farklı
mızı, dostlarımızı, yaşam çemberimize aldı- geçecek, parçalayacak yüreğini.. Dağılacak mı davranmıştın başka hayatlara..
ğımız, aldığımızı zannettiğimiz her bir ne- vicdanın, toplayamayacaksın! İnsan oğlusun, insan kızı ya da yani insanoğ-
fesi ki bazen insan olması bile gerekmiyor. Kırdığın kalplerin, kırıldığın zamanların, lu insansın işte! Hiç düşündün mü insanoğlu
O son bakışı, son gülümsemeyi, son damla öfkene yenik düştüğün anların arkasından ortalama ömründe kaç kalp kırar? Kaç umu-
yaşı, son çığlığı…yani siz ve o arasında ger- gelen son sözler. Kapatıp bir daha aralama- du yok eder? Kaç katli vardır? Bir kez geçti
çekleşmiş o son kare var ya! O son karenin dığın, o karanlıkta kalmaya mahkum ettiğin mi aklından. Kaç kırık bıraktığın ardında.
son dip notu: SON SÖZÜ… sayfalar, birer birer açılacak ve karşına di- Kırık kalp, kırık ruh, kırık dost, kırık can,
Ve hayatın son dönemecinde belki yüreği- kilecek hesap sorarcasına. Susacaksın. Dilin evet adı, cinsiyeti, konumu vs. önemli değil
nin, belki beyninin fısıldayacağı ve yanıt yeltenecek ama yok, son sözle noktayı koy- ama CAN.. Niceliği boş verelim niteliğini
dahi veremeyeceğin son söz. “Artık çok muştun ya hani! Rafa kaldırmıştın, bitti de- sorguladın mı hiç?
geç!” miştin.. Bitmediğini anlayacaksın.. Ve nasıl Yooo! Yooo! Ama deme bana. Ama şöyle ol-
Ellerinde yüz asırlık pişmanlıkların, zihnin- bir aldanış yaşadığını, kendine bunu neden muştu ama böyle olmuştu da değiliz şu an…
de önümüzdeki yüzyılın planları… Sen ve reva gördüğünü sorgulayacaksın. Mutlaka kendini haklı çıkaracak nedenlerin
sadece senin olduğu o en gerçek anda, film KENDİME BUNU NEDEN YAPTIM? vardır. Yoksa da zaten sen üretebilecek kadar
şeridi gibi geçecek mi ömrün gözlerinden Hayat yanıtlayacak acıta acıta.. Miadın dol- hakimsindir konuya. Daha doğrusu sevgili
gerçekten bilinmez. Lakin hatırlatacak vic- du, raf ömründe bitti, son kullanma tarihin egon bunu başarabilecek düzeyde gelişmiş-
danın en kuytu köşesindeki en unutulmuş de doldu.. Sıra sende. Rafa kaldırılma sırası tir muhakkak. Ama orada da değiliz.
günahlarını bile. Ve o fısıltı: sende. ŞAŞIRMA!
Gözlerinin içine bak. Bir gözünle diğerinin içine
bak. Orada perdenin arkasındaki, evet doğrudur
bir perde var gözünde senin çektiğin, orda ol-
masını istediğin, sana ve egona çalışan bir per-
de, yüreğine inen yolu takip et. Eline doğrunun,
adaletin yaktığı mumu al, yolunu aydınlata ay-
dınlata in. Geçtiğin yerlerde çeperlerine iyi bak
yüreğinin, asılı anlara, anılara bak, kazınmış duy-
gulara bak, renklerine bak. Siyahlar göreceksin
en dibine kazınmış; yıkıp, kırıp, geçirdiklerin..
Kahve tonlar var; beceremeyip vazgeçtiklerin…
Kırmızılar; öfkene yenilmişliklerin… Morlar;
ikiyüzlülüğün.. Yeşiller; duymadıkların, inatla
sağır oldukların… Lacivert; yalanların, kendi-
ne ve herkese yalanların.Ne güzeldi değil mi o
mavi yalanlar? Ve hepsinin son sözlerini hatır-
la.. Sarılar? Onlar.. Onlar; onarabildiklerin. Sahi
kaç tanesini onarabilmişsin gördün mü? Yok mu?
Hiç mi yok? Neden şaşırıyorsun ki? Onarmak,
dünyayı içine almaktır, içinde dünya saklamak-
tır. Sen içine, duvarlar ördüğün yüreğine, dün-
yayı sığdırabilecek kadar temiz değilsin. Çocuk
değilsin. Kirlendin, büyüdün çünkü. Büyüdükçe
kirlettin kendini. Onarmak ne kadar mümkünse
o kadar sarıdır, ama kirli sarı. Güneşin parlaklı-
ğını bekleme.BEYAZ; İnsan olarak kalabildikle-
rin; insanoğlu insan, insanın kızı insan. Kalmayı
becerebildiğin kadar insan.
Şimdi; hayat sana sözünü söyleyecek ve gözlerin
beyazları arayacak daha çok. Ahh! Diyeceksin,
ahh, keşke daha çok beyaz biriktirseydim. Ve
tüm bunlar sadece bir saniyeni belki alacak belki
almayacak.
İyisi mi gel hala vakit varken, bir kez daha düşün,
hala vakit varken... Otur ve yüreğindeki renkleri
temize çek. Sağlamasını yap, insanlığının, insan
kalmışlığının…
20 Hadi.. Ha gayret, olacak…