Page 59 - Yürüyüş Dergisi 38. Sayı...
P. 59
#%/3!25 25 2.3 315$3/213'3135 3 3/2.2*3-2/
3.*35*25#%.%125 4) 412)35 1 1*25$3/213'5 4'-4*+ 5
Öğretmenimiz
" %/.45 !-2.35,4 415 5(3'35 4- +1450-+1*+ 5 Öğretmenimiz
4'3 .5, )2- 35 4.4.215(4 4.4!45 4-+'+/ 21 5#%.%12 *25
$3/213'5(2)31 3)3 5 / ! / 5 4- +145*454-+1)4-4/5)+ 5)+ 5!4 .%/
) % 5!45*45 + +15 12'5*25 -)4 5 1-4/5.2 3-2/31*215 4 2 .3! /
Burjuva devrimleri sırasında, burjuvazinin üç temel sloganı
vardı: “Adalet, eşitlik, özgürlük.”
Proletarya da mücadelesinde, burjuvazinin karşısına “hadi,
adalet, eşitlik, özgürlük diyorsun, şunları yerine getir”
diyerek çıktı. Bu mücadele içinde burjuvazinin bu talepleri
karşılayamayacağını, gericileştiğini,
özgürlükten sadece “sermayeye özgürlük”ü
anladığını gösterdi.
Kısacası, bugün de biz bu mücadeleyle, düzenin adaleti
sağlayamayacağını teşhir ediyor ve adaletin sağlanması için,
burjuva hukukunun değil, halkın hukukunun olması
gerektiği bilincini taşıyoruz.
Halkın hukukunu da tabii ancak halkın iktidarı yapar. Ve
bu yanıyla da bizim hukuk ve adalet mücadelemiz
“reformcu” bir mücadele değil, devrim için mücadeledir.
Evet, bu düzenden adalet istiyoruz, ama bu düzenin adaleti
sağlayamayacağını da biliyoruz. Fakat...
Fakat mesele şu; bunu biz biliyoruz, kitleler bilmiyor.
İşte, haklar ve özgürlükler mücadelesinin bir parçası olarak
adalet isteğiyle sürdürülen mücadele, bunu kitlelere bizzat
kendi pratikleri içinde gösterme
mücadelesidir. Başka bir deyişle; bu mücadele,
burjuva hukuk ve adaletin kitlelerin gözüne çektiği “eşitlik”
perdesinin yırtılacağı bir mücadeledir.