Page 36 - Yürüyüş 9. Sayısı
P. 36

NAZİFE DEVRİMCİ BİR KAMU EMEKÇİSİ
                        İŞTEN ATILAN TÜM KAMU EMEKÇİLERİ İÇİN DİRENİYOR; İŞİNİ, EKMEĞİNİ GERİ İSTİYOR
                           HER GÖZALTINA ALINDIĞINDA “İNSANLIK ONURU İŞKENCEYİ YENECEK” DİYEREK
                                         İŞKENCELERİ YENİP DİRENİŞ YERİNE GERİ DÖNÜYOR

                 Nazife Onay’ın Günlüğü’nden:                       'O zaman gel de savcıya anlat, savcı ikinizin de ifadesini
                 Direnişimiz bu hafta bir kez saldırıya uğradı.  istiyor' deyince gözaltı yapmak istediklerini anladım.
                 'Evet' çadırından yönlendirildiklerini tahmin ettiğim  'Eylemim bitince ben kendim giderim, siz saldırganı
              iki faşist açıktan meydan okuyarak ozalitimizin ortasına  götürün' dedim. Bir de baktık ki arabayı meydanın ortasına
              dikildi. İlk düşündüğüm şey karnına güçlü bir yumruk in-  sürüyorlar bizi gözaltına almak için.
              dirmek oldu. Fakat saniyelere sığmayacak kadar büyük  Tekrar ajitasyon ve slogana başladım ama çok kısa oldu.
              bir hızla olayın politik yanını düşünüp sakinleştim. Yaptığı  Celal sadece o dakikada yanıma gelmiş ve beni gözaltına
              davranışın nedenini sordum önce. Tabii amaç provokatörlük  almalarına itiraz ettiği için gözaltına alındı. Kafasını beton
              olunca ne diyecek, boş kelam. Cevabı şu:           zemin üzerinde yumrukladılar. Ardından karakolda devam
                 -Yere sermişsin ben de basıyorum.               eden işkence ve ertesi sabah hastahaneden rapor aldıktan
                 -Basılmaması gerektiğini biliyorsunuz ama değil mi?  sonra Şişli İlçe Emniyeti'ne götürdüklerinde devam etti.
                 -Burdan geçiyorum, yolumun üstü.                   Her gözaltına alınmamda parmak izimi almak istiyorlar.
                 -10 santim öteden geçemiyor musunuz?
                                                                 Bir de demir kelepçelerle merdivenlerden sürükledikleri
                 -İstediğim yerden geçerim, sana mı soracağım deyip  için işkence içinde işkence uygulamış oluyorlar. Onlar ka-
              ayak uçları üzerine yükseldi. Ben de adamın niyetini anla-
                                                                 nunlarla işkenceyi meşrulaştırmaya çalışırlar ama kanunları
              dığım için var gücümle bağırarak bu provokasyon girişimini
                                                                 insanlık onuruna çarpınca tuzla buz oluyor.
              halka anlatmaya başladım: 'Halkımız AKP adamlarını üze-  Şişli Emniyet Müdürlüğü'ne her götürüldüğümde 'Bu
              rime göndererek eylemimi provoke etmek istiyor. Ben
                                                                 karakolda işkence var, bu duvarların arkasında hakkını
              işim elimden alındığı için direnen bir öğretmenim. AKP
                                                                 arayanlara işkence yapılıyor, ben öğretmenim, işimi geri
              bizlere meydanları yasaklamak istiyor. Tüm halkımızı di-  istediğim için her defasında burada işkenceye maruz kalı-
              renenlere sahip çıkmaya davet ediyorum' dedim.
                                                                 yorum 'diye teşhir ediyorum. Onlar beni arabadan indirip
                 Bir yandan tartışırken diğer yandan dönüp arkamda oturan
                                                                 merdivenlerden sürükleyinceye kadar etrafta bulunan halka
              genç arkadaşa olayı kameraya çekmesi için uyarıyorum.
      Sayı: 9                                                    anlatmak istediğimi anlatmış oluyorum. Sonra sadece
                 Çevrede bulunan hemen herkes olayı anlamaya çalıştı
                                                                 slogan sesleri "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek, işkence
      Yürüyüş
              fakat durumu anlayıp bulaşmak istemeyenler de vardı. Bir
                                                                 yapmak şerefsizliktir". Binada görevli olan polisler yuvalarına
              dakikaya sığmayacak kadar kısa bir süreydi.
      9 Nisan
      2017                                                       su dökülmüş karıncalar gibi çıkıyor koridorlara.
                 O arada sivil polisler adamı jet hızıyla alıp meydanın
                                                                    Daha önce adliyede bana ters kelepçe yapmaya çalışan
              ortasına  götürdüler. Bir kaç dakika konuştular. Saldırganı sa-
              kinleştirmeye çalışıyor görünüyorlardı.            polislerle avukatım  arasında yaşanan tartışma ve polisler
                 Önümden çekip almaya çalıştıklarında adam pis küfürler  hakkında yaptığım suç duyurusunun şöyle bir kazanımı
              etti.                                              oldu, güvenlik şube beni karakola teslim ettikten sonra ge-
                 Çekim yapmasını istediğim arkadaş çekim yapamadı,  risine karışmıyordu. Dolayısıyla tüm 'kahrımızı' onlar çe-
              şaşkındı biraz. Bu nedenle bir kez daha bir medyanın ol-  kiyordu. Son gözaltımızda bizi karakoldan çıkartıp adliyeye
              mamasına hayıflandım.                              götürme işini karakol polisi yapmadı, bizi gözaltına alanlar
                 Sonrasında Celal geldi iş çıkışı. Tam ona olanları anlatı-  gelip adliyeye götürdüler.
              yordum ki yine sivil polisler geldi. 'Ne oldu burda, adam  Kendi aralarında tartışma nedenleri oluyordu bizim
              gelip sana ne dedi?' gibi sorular sorarak oyalamaya çalıştılar.  gözaltılarımız.
              O an düşman değil de sanki işini yapmak isteyen memurlarmış  İki saatte onlarca hayat tanıyorum, onlarca hikaye...
              gibi davrandılar. Ben de kısaca anlattım.          Ortak payda adalet isteği ve yoksulluğa bağlı sorunlar.

                             KISSADAN HISSE: YANKI               tepesinden “Sen muhteşemsin!” diye bir ses geliyor. Oğlan
                  Bir adam ve oğlu ormanda yürüyüş yapıyorlar. Birden  çok şaşırıyor, ama halen ne olduğunu anlayamıyor.
               oğlan takılıp düşüyor ve canı yanıp  “ahh!”  diye bağırıyor.  Babası açıklamasını yapıyor: “Oğlum insanlar buna
               İleride bir dağın tepesinden “ahh!”  diye bir ses duyuyor  yankı derler, ama aslında bu yaşamdır. Yaşam daima sana
               ve şaşırıyor. Merak ediyor ve “Sen kimsin?” diye bağırıyor.  senin verdiklerini geri verir. Yaşam yaptığınız davranışların
               Aldığı cevap ise “Sen kimsin?” oluyor.            aynasıdır. Daha fazla sevgi istediğin zaman daha çok sev.
                  Cevaba kızıp “Sen korkaksın!” diye tekrar bağırıyor.  Daha fazla şefkat istediğinde, daha şefkatli ol. Saygı isti-
               Dağdan gelen ses ise “Sen korkaksın!” oluyor.     yorsan insanlara daha çok saygı duy. İnsanların sabırlı ol-
                  Çocuk babasına dönüp: “Ne oluyor böyle?” diye soruyor.  masını istiyorsan sen daha sabırlı olmayı öğren. Bu kural
               “Oğlum, dinle ve öğren” diyor adam. Dağa dönüp “Sana  yaşamımızın bir parçasıdır ve her kesiti için geçerlidir.
               hayranım!”  diye bağırıyor. Gelen cevap “ Sana hayranım!”  Yaşam bir tesadüf değil, yaptıklarınızın aynada bir yansıma-
               oluyor. Adam, “Sen muhteşemsin!” diye bağırıyor. Dağın  sıdır.”


       3 36
                                 DUVARLARI YIKABİLİRSİNİZ AMA O TARİHİ,
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41