Page 32 - Yürüyüş 9. Sayısı
P. 32

İŞÇİ SINIFININ KURTULUŞU REFERANDUMDA HAYIR        çok daha büyük boyutlu ve köklüdür.
              DEMEKTE DEĞİL SINIFSAL MÜCADELEDEDİR!                İşçiler olarak aldığımız ücretten, iş yerlerinde yaşadığımız
                                                                 onlarca soruna, ülkenin içerisinde bulunduğu kaos ortamına
              DEVRİMCİ SENDİKACILIK DÜZENİN DEĞİRMENİNE          kadar pek çok sorun ile karşı karşıyayız. Marks diyor ki;
              SU TAŞIYAN DEĞİL ONU İŞÇİ SINIFININ                bugün ilerici sınıf işçi sınıfıdır. Halkların kaderini değiştirecek
              ÇIKARINA VURANDIR!                                 olan sınıf biziz. Çünkü burjuvazi çürümüş ve kokuşmuştur.
                                                                   Çürüyen, bitmeye ve yok olmaya mahkumdur.
              DİSK ‘HAYIR’ DİYEREK NEYİ DEĞİŞTİRECEK?
                                                                   Ancak Mao’nun dediği gibi “ağaç ne kadar çürük olursa
                DİSK, “Kıdem tazminatı mı başkanlık mı? Tercih senin”
                                                                 olsun ona son bir tekme atmadan devrilmeyecektir”
              diyor. Ona böyle söyleten düzen içileşmesidir. Devrimci  Bugün çürüyen AKP iktidarına ve onun temsil ettiği
              değerlerini yitirmiş olması, ideolojik olarak sağa kayması,  düzene son tekmeyi atacak olan bizleriz.
              reformist politikalarıdır. Adında devrimci ismi taşısa da  Onların referandumları, seçimleri sadece ömürlerini bir
              bugün geldiği nokta itibariyle devrimcilikten kopuşun son  müddet daha uzatmak içindir. Onların ömrü uzadıkça bizim
              kertesindedir. Uzun yıllardır süren düzenle uzlaşma, saldırılar  ömrümüz kısalıyor.
              karşısında direnmeme, ülkeyi ve dünyayı ilgilendiren hiçbir  Bu şekilde yaşamak zorunda değiliz.
              konuda meydanlara çıkıp sınıfsal bir tavır koyamama ve  Onların gücü bizim yeterince örgütlü olmayışımızdandır.
              izlenen reformist politikalar sonucudur ki bugün işçilere  Düzenin bize dayattığı evet ya da hayır seçeneklerini
              ve halka hayır diye sesleniyor.                    kabul etmek zorunda değiliz. Haklarımız için, bağımsız,
                Peki, o halde biz de soralım sandıktan hayır çıkarsa ne de-  demokratik bir ülke için mücadele etmeliyiz.
              ğişecek? Ülkemiz daha mı özgür olacak? Demokratik haklarımızı  AKP faşizmi ile uzlaşan, ondan icazet almadan tek bir
              iktidar bize verecek mi? Gazetecilerin tutuklanmadığı, dev-
      Sayı: 9                                                    adım atamayan DİSK gibi sendikalar bizim sorunlarımızı
              rimcilerin katledilmediği, temel hak ve özgürlüklere saygılı,
      Yürüyüş                                                    çözemez.
              bir demokrasiye mi sahip olacağız? İşçilerin ölmediği, sakat
      9 Nisan                                                      Kendi sorunlarımızı kendimiz çözebiliriz. Bunun için
              kalmadığı, emekçilerin açlık sınırının altında bir ücretle
      2017                                                       işçi meclislerinde örgütlenmeli, var olan meclisleri büyütüp
              çalışmak zorunda kalmadığı, işsizliğin son bulduğu bir ülke
                                                                 güçlendirmeli, eğer çalıştığımız iş yerinde meclis yoksa
              mi olacağız? Emperyalistlerle göbek bağının koparıldığı,  orada bir meclis kurmalıyız. Kendi kararlarımızı kendimiz
              komşularının içinde savaş kışkırtıcılığı yapmayan bir ülke mi  alıp, sorunlarımıza sahip çıkarak ancak biz çözüm üretebiliriz.
              olacağız? NATO üsleri, İncirlik, Kürecik radar üssü kapanacak
                                                                   Kazova’yı nasıl yarattıysak, nasıl ki patronsuz üretim
              mı? Halkımız refah içerisinde mutlu mu yaşayacak?  yapıyorsak bunu her yere taşıyabiliriz.
                Tüm bu soruların tek bir yanıtı var. Hayır çıksa da evet  Onlar bir avuç biz ise milyonlarız. Biz meclislerde örgütlenip
              çıksa da ülkemizde faşizm devam edecek. Hal böyleyken  mücadele edersek hakkımız olan yaşamı da kazanabiliriz.
              “kıdem tazminatı mı hayır mı” diye soruyor DİSK. Çünkü  Onlar bize ölümden, acıdan, açlıktan başka bir şey ve-
              biliyor ki faşizme karşı mücadele etmek zordur. Bedel  remezler.
              ister. Nuriye ve Semih gibi bedenini açlığa yatırmayı,  Bize ait olanı almak için meclislerimizi kuralım, meclisle-
              KEC’liler gibi her gün gözaltına alınmayı, işkenceyi göze  rimizde örgütlenip AKP faşizmine karşı mücadele edelim.
              alabilecek cüret ister. Her şeyden önce umutlu ve inançlı
              olmayı ister. DİSK bugün geldiği nokta itibariyle tüm
              bunların hiçbirisine sahip değildir. İnançsız, yılgın ve
              düzenin koltuk değneği olmuş durumdadır.
                İşçiler, Halkımız;
                DİSK bize umut olamaz. Kendisi umudu taşımayanlar
              kime ne umudu verebilirler. Her gün onlarca işçi iş kazası
              adı altında ölürken, yüzbinden fazla kamu emekçisi işinden
              atılmışken, AKP faşizmi kıdem tazminatını kaldırmayı dü-
              şünürken, taşeronlaşma yasasıyla yüzbinlerce işçi patronların
              kölesi haline getirilmişken adım atacak hali ve inancı
              olmayan DİSK bize ancak “hayır deyin düzene bir tas can
              suyu da siz katın” diyor.
                Hayır demek düzeni güçlendirir. Evet demekte hayır
              demekte düzenin istediği şeydir. Oysa bizim sorunlarımız



       32
                                 DUVARLARI YIKABİLİRSİNİZ AMA O TARİHİ,
   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37