Page 52 - DHKC Gerilla 10 Sayısı
P. 52

Mart 2017 / Sayı: 10

        dışarıdan büyük taş ve toprak parçaları düşüyor       ...
        deliği kapatıyordu. Ayağım da bir yere sıkışmıştı
        büyük topraklar düşecek ve delik tamamen              Düşman çok akıllı değil, her şey bizim bıraktığımız
        kapanacak bir an oradan hiç çıkamayacağımızı          boşluklardan doğuyor. Düşman korkak ve alçak.
        düşündüm.                                             Bulunduğumuz yere gelmedi, indirme yapmadı
                                                              bizimle DHKC gerillaları ile karşılaşmaya cesaret
                                                              etmedi, edemez de. Ancak bombalar, tarar, yakar. O
                                                              kadar korkak ki tüm dağları yaktılar. Ondan sonra
        Şafak geldi ve zorlayarak dışarı çıktı, beni ve       ancak gece indirme yaptılar ve kısa süre içinde
        Cömert’i de çıkardı. Dışarı çıktık sığınağımız        ayrıldılar.
        mezar yeri olmuş büyük bir sessizlik neredesiniz
        sesimizi duyan var mı diye bağırdık. Ses yoktu        ...
        cevap veren yoktu.
                                                              Silahsız üç gerilla ne yapabilir?
        Şafak ısrarla ‘haydi abla buradan uzaklaşmamız,
        lazım bombalama devam edecek’ diyordu. Büyük          İsteyen ve inanan bir gerillanın yapamayacağı hiç
        bir acı, anlatması o kadar zor ki orayı terk edip     bir şey yoktur. Bombalanan sığınağımızın çok çok
        gidiyorduk ayaklarım gitmiyordu. Ağlıyordum bir       uzaklarına gittik. O kadar uzaklaşmamıza rağmen
        yandan, öfke duyuyordum bir yandan, intikam ve        yükselen alevleri ve dumanı görebiliyorduk. Sık
        hırs doluydum bir yandan...                           ağaçlıklı yerlerde kaldık. Gece hava buz gibiydi.
                                                              Titreyerek uyumaya çalıştık.
        Dakikalar önce beraberdik şimdi onlar toprağın
        altında. Acaba yaşayan var mı? Ne yapabiliriz?        ...
        Bunları düşünürken Şafağın sesi tekrar; ‘hadi abla    Üç gün bombalanan yere gitmedik. Düşman orada
        çabuk gidelim buradan orman cayır cayır yanıyor...    arama tarama yapmaya devam eder mi? Asker
        alevler sardı dört bir yanı.’
                                                              indirir mi? Bilmiyorduk. Yine de 9 Kasım gecesi
                                                              uygun bir şekilde oraya gittik.
        Evet gitmemiz gerekiyor. Misyonumuzu unutmadık.                                                          Sf. 52
        Bizi bitiremeyecekler, savaşı devam ettirmemiz        9 Kasım gecesi tekrar o vadiye girdiğimizde hala
        büyütmemiz gerekiyor. Söz verdik, ülkemiz             alevler yanıyordu.
        dağlarında gerillalarımız bitmeyecek.
                                                              Köylere gidelim haber alalım ve bazı ihtiyaçlarımızı
        Halkımızı örgütümüzü düşündüm. Bize duyulan           karşılayalım dedik. Bir de diğer gerillalarımızın
        güveni adaleti düşündüm. Bunları boşa                 bulunduğu bölgelere gidelim, bilgi alabiliriz diye
        çıkarmayacağız dedim ve yavaş yavaş                   düşündük. Bölgeyi en iyi bilen Şafaktı ama Şafağın
        uzaklaşıyorduk oradan.
                                                              gözlükleri kırılmıştı ve görmüyordu. Ne tarafta tepe
        ...                                                   var ne tarafta patika var diye bize soruyor, biz
                                                              cevap verince o da tamam şuradan gidiyoruz
        Biz uzaklaşırken on dakika geçmeden bomba             diyordu. 4 gün boyunca yürüdük. Silahsız 3 gerilla.
        sesleri geldi sığınağımıza atıyorlardı evet
        uzaklaşmasaydık biz de o bombaların altında           ...
        kalacaktık.
                                                              Halkımızın gözlerinde bize duyulan güveni gördük.
        ...
                                                              Bir köye girdik.
        Şimdi de kobralar tarıyor etrafı...
                                                              Siz o yangınların içinden nasıl çıktınız? Biz
                                                              buradan gördük alevleri, dumanı günlerce yandı
        Bomba ve kurşunlar altında ağaçların altına
        gizlenerek, eğilerek, sürünerek, yürüyerek adım       dağlara kaç bomba attılar? Siz nasıl sağ çıktınız?
        adım uzaklaştık.                                      diye hayretler içinde bize bakıyorlardı.

        Yedek sığınağımıza ulaştık, bir iki temel ihtiyaç     ...
        gıda aldık ve yolumuza devam ettik...
                                                              Başka bir köy...
        Şafağın yüzü ve sol eli, benim yüzüm saçlarım ve      Giysi verdiler değişip kurulandım. ekmek şeker
        sağ elim komple yanmıştı.
                                                              aldık.
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57