Page 31 - Yürüyüş Dergisi 7. Sayısı
P. 31
Kadınların Katılmadığı Bir Devrim,
B Başarıya Ulaşamaz!
kapatıp çürüten ideolojisinden, ramları gibi şeylerle "izlemesem de
dayattığı yaşamdan onları kur- öyle bakıyorum" diyerek beyinlerini
tarmamızı bekliylorlar. Bunun uyuşturuyorlar. Bir yandan çocukları
için emek harcamamızı bekli- için kaygılanırken ayın sonunu nasıl
yorlar. getireceğiz derdi ile uğraşıyorlar.
Bu sözler abartılı ajitatif Kimi kadınlarımız anti deprasan
sözler değildir. Gerçek budur. kullanmanın artık çok normal sayıldığı
Emek verdiğimiz, dünyasını bir sıkışmışlık içindeler.
Kadınlar ve devrim, bir bütünün
büyüttüğümüz her kadın, devrimin en Kadınlarımız bu tabloda büyük bir
iki parçasıdır. Çünkü, kadın devrimin
belirleyici yüklerini omuzlayabilir, ba- aşağılanma içindedirler.
başarısı, devrim kadının kurtuluşu
şarıyla yerine getirebilir. Kadınlarımızı bu dünyanın içinden
demektir.
çıkarmak, onlara devrimin büyük dün-
Eğer bu bütünlük, saflarımıza ye- Ne Yapmalıyız? yasının kapılarını açmak, devrime ve
terince yansımıyorsa, burada devrimi Öncelikle kadınların sorunlarını an- kadınlarımıza karşı sorumluluğumuzun
örgütlemede eksiklerimiz var demektir. lamak gerekir. Dünyalarına girmek ge- gereğidir.
Devrim eksik kabul etmez, hızla gi- rekir. İçinde olmadan değiştiremeyiz.
dermek gerekir. Ne düşünürler? Kadınları Devrime
Diğer yandan, zamanında yapılma- Nasıl yaşarlar? Kazanmak, Örgütlemek
yan pek çok iş insan eksikliğine bağ- Beklentileri nelerdir?
lanabiliyor. Hedefleri nelerdir? Erkeklere Göre Daha Zor
Faşizmin gözaltı ve tutuklama sal- Ne okurlar? Ne öğrenirler? Ne iz- Değildir
dırılarından kaynaklı olarak çalışanla- lerler? Hangi müziği dinlerler? Kadınlar herşeyden önce özverili
rımızın ve kadrolarımızın eksikliğinden Mahallelerdeki kadınlarımız büyük ve bağlıdırlar. Sahiplenme ve fedakarlık
söz edebiliyoruz. oranda eve hapsolmuş, ev-çocuk-te- duyguları gelişkindir. Zayıflıkları, güç- Sayı: 7
Bu gözümüzün önündeki nehirler mizlik-yemek sarmalında hergün aynı süzlükleri kendilerinden kaynaklanmaz. Yürüyüş
dolusu suyun içinde, susuzluk çekmek rutinliğin içinde çabalıyorlar. Kimi bu- Bu düzenin kadına biçtiği roldür. Fa- 26 Mart
gibi bir şeydir. nun yanında bir de ucuz işçi olarak, şizm, zayıf ve korunmaya muhtaç ol- 2017
Bir yandan dergi dağıtımı, eylemlere atölyelerde çalışabiliyor. duklarını adeta beyinlere yerleştirmiştir.
katılım ve çalışmalarımızın örgütlenmesi Kimi kadınlarımız, kendileri açısın- Gerçekte kadınlarımız zayıf ve güç-
için insan sıkıntısı çekerken, kadınlar dan tek uğraşım dedikleri cep telefonları süz değillerdir. Emekçi halk güçlüdür.
evlerinde mücadele için görev bekli- üzerindeki candy crash gibi oyunlarla Kadınlarımız da yaşamın ve üretimin
yorlar. Bu görevler için kendilerini meşgul oluyorlar, kimi kadınlarımız yükünü taşıyan emekçilerdir. Kadın
eğitmemizi bekliyorlar. Düzenin evlere dizi- evlenme programları- moda prog- şehitlerimizin kendilerini nasıl aştıkları
çözüm
sorun
devrimin maddi kurtuluşudur. Yoksul halkımız kendi kurtuluşunu, kendi emeğiyle, kendi canıyla,
Halkı Örgütlemek, Aidat Toplamak
Devrimin maddi sorunlarının çözümünü kimi zaman, hazır yük-
sorunları
sek miktarda bulunacak paralarda görenlerimiz olur. Bu doğru değildir.
Devrimimizin maddi sorunlarının çözümü halkımızdadır. Devrim, yoksulların
kendi fedakarlığıyla kazanacaktır. Halkın devrim için fedakarlık yapmasını istememek,
devrime bakış açısındaki çarpıklığın bir sonucudur.
“Yoksullara acıyor muyuz? Bu halkı aşağılayan bir bakıştır.” Evet, bu halkı aşağılayan bir bakış açısıdır.
Çünkü, yoksul halkın devrimciliğini, fedakarlığını küçümseyen, onlar devrimciliği ve devrim için fedakarlığı yakış-
tıramayan, yoksul halkın devrim bilincine sahip olabileceğine ve edinebileceğine güvensiz bir bakış açısıdır.
Bu aynı zamanda devrimi kavramayan bir bakış açısıdır. Bu savaş yoksulların savaşı. Gazetenin parasını
da, kurşun parasını da vermeliler, isteyebilmeliyiz.
Yoksul halkın maddi olanaklarıyla devrimi sahiplenmesini isteyemeyen bir bakış açısının
halkın canını vererek devrimi sahiplenmesini de isteyemeyeceği açıktır. Burada
devrimin meşruluğunu yeterince kavrayamamış bir bakış açısı da
vardır.
31
SAVAŞ LEYLALAR VE BİLGEHANLAR’LA SÜRÜYOR