Page 60 - Yürüyüş Dergisi 8. Sayısı
P. 60
Senin gözlerinden bakıyoruz şimdi hayata
önce evlatlarını sonra düşüncelerini sahiplenen
bir babanın onuruyla.
Ve baba kimdir derlerse,
o anıtın önünde anıt gibi duran
o beyaz sakallı, o bilge insanı
gösteriyoruzş, odur baba, diye. www.yuruyus.com
Ne istiyor o baba?
Çok korkunç bir şey istiyor aslında;
evlatlarının kemiklerini, dişlerini.
Siz verin ben birleştiririm diyor.
Düşünceleri ile bütündü onlar.
Göz bebeklerinden başlarım birleştirmeye,inançlarından tanıyorum onları.
Ellerimle büyüttüm biliyorum. Alçakça parçalayıp yaktınız.
O ateşi yüreğimde söndürdüm ben.
Kaç parçaya da bölseniz,
inançları kadar güzel olan gülümsemelerini bozamadınız.
Biliyorum, gülümsüyorlar bir yerden.
Ve mezar taşları gülümseyecek Anadolu halklarına
sizin için ey halk, diyecek.
Bundan korkuyorsunuz. Bin parçaya da bölseniz
verin evlatlarımı biz birleştiririz onları.
Bir bebek çığlığında bütünleşir bedenleri
yeni bedenlerle devam ederler yollarına.
Binlerce, milyonlarca şahana gebe Anadolu.
Bu doğum sancısı düşük yapsın diyedir tüm zulmünüz.
Asla doğuracak Anadolu binlerce Çayan’ı
İlk çığlığında titreyeceksiniz. İşte bundandır mezar korkunuz.
Evlatlarımı istiyorum!
Siz parçalayıp kaybettiniz diye kaybolmadı onlar... info@yuruyus.com
Ben o kemiklerin de babasıyım.
Ve alacağım evlatlarımı, açlığım andım.
Ve kazanacağımızın garantisidir.
O kemikleri tek tek de olsa toplayacağım.
Milyonların bedeninde birleşecek evlatlarımızın bedeni
her yeni doğan bebeğin bedeninde.
Fabrikada, tarlada, okulda, sokakta,
isyan eden her yürekte o kemikleri göreceksiniz.
Alacağız evlatlarımızı, vereceğiz evlatlarımızı sıkılı yumruklarına...