Page 56 - Yürüyüş Dergisi 40. Sayısı...
P. 56
“Telaşa gerek yok, en iyi rehber halkımızdır.”
Ümit Doğan Gönül
Ümit Doğan GÖNÜL:
1975 Muş doğumludur. 90 Atılımı sonrası İzmir’de
mücadeleye başladığında lise öğrencisiydi. Kısa sürede
Liseli Dev-Genç’in yönetici kadrolarından biri oldu.
Tutsak düştüğü 1992 yılına kadar militanlığı ve çalış-
kanlığıyla hep örnek bir Dev-Genç’li oldu. Aydın Ha-
20 Kasım - 26 Kasım Ümit Doğan Gönül pishanesi’nde rahatsızlandı. Oligarşinin “sessiz imha”
politikası sonucu 24 Kasım 1995’te şehit düştü.
Soner PEKTAŞ:
Denizli doğumludur. Isparta Gençlik Der- Erol YALÇIN, Selma DOĞAN:
neği kurucu üyelerindendir. Yükseköğrenimi Halka ve devrimcilere yönelik sal-
için geldiği Isparta’da, gençliğin akademik- dırıların boyutlandığı, kayıp ve katliam
demokratik mücadelesi içinde yer aldı. Gençlik politikaları ile devrimci hareketin ku-
Derneği çalışmalarına katıldı. Gençliğin birçok şatılmaya çalışıldığı bir dönemde, 26
Soner Pektaş eyleminde yer aldı, defalarca gözaltına alındı, Kasım 1993’te, İstanbul Hasköy’de
polis onu yıldırmak, sindirmek için komplolar Erol Yalçın Selma Doğan silahsız, savunmasız bir şekilde katle-
kurmaya çalıştı. Irak'ın işgaline karşı Gençlik Derneği öğ- dildiler.
rencilerinin imza kampanyasına polis saldırmış ve aralarında Erol Yalçın, 1965 Kırşehir doğumludur. Çiftçi bir ailenin oğluydu.
Soner Pektaş'ın da olduğu birçok öğrenci yaralanmıştı. Ama Devrimci mücadeleyle 1988 yılında üniversitede tanıştı. Yıldız Teknik
o mücadelesini sürdürdü. Pektaş, bir süredir böbrek yetmezliği Üniversitesi Öğrenci Derneği’nde çalışmaya başladı. Devrimci tutsakların
nedeniyle tedavi görüyordu. Ölümünden üç-dört gün önce yaşamının Erol üzerinde bıraktığı izlenim siyasi tercihinde önemli rol
rahatsızlandığında başvurduğu SSK’da gerekli bakımı ya- oynadı. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğrenci Derneği’nde, gençlik ey-
pılmadı. 24 Kasım 2003 tarihinde aramızdan ayrıldı. lemlerinde, bir Dev-Genç’li olarak cüreti ve kararlılığı ile en önde
oldu. Şehit düştüğünde İstanbul Dev-Genç siyasi sorumlusuydu.
Ayhan PEKTAŞ: Selma Doğan, 1975 doğumludur. Bir yandan öğrenimini sürdüren
1962 Malatya doğumludur. Liseye başladığı Selma, diğer yandan genç bir emekçiydi. Devrimci harekete yürekten
yıl devrim kavgasına girdi. İzmir Liseli Dev- bağlanan bir dost, bir sempatizandı. Olanakları elverdiği ölçüde
Genç'in yöneticilerinden biri oldu. Çalışkan, devrimci harekete yardımcı olmak için çırpındı. O devrimin binlerce
dinamik, yokluklardan, baskıdan yılmayan emekçisinden biridir. Onlar devrimimizin asıl kahramanları ve ya-
bir yoldaşımızdı. Faşist Teröre Karşı Silahlı ratıcılarıdır.
Ayhan Pektaş Mücadele Ekipleri içinde yer aldı. Faşistlere
ve emperyalistlere karşı gerçekleştirilen birçok KAYBEDİLDİ:
eyleme katıldı. Cunta işbaşına geldiğinde, en küçük bir Hayrettin EREN: Kafkasya’dan Biga’ya göç
tereddüt göstermeksizin, hiçbir kaygı duymaksızın müca- etmiş Çerkez kökenli bir ailenin çocuğuydu. 1954
delesini sürdürdü, görevlerini eksiksiz yerine getirmeye yılında Çanakkale’de doğdu. İstanbul, Hasköy ve
devam etti. İzmir Alsancak’ta, emperyalist bir kuruluşa Okmeydanı’nda anti-faşist mücadele içinde yer aldı.
karşı gerçekleştirilen bir eylem sırasında, elinde bomba pat- 12 Eylül faşist cuntası koşullarında da halka ve mü-
laması sonucu 22 Kasım 1980’de şehit düştü. Hayrettin Eren cadeleye bağlı kaldı. 20 Kasım 1980’de İstanbul’da
gözaltına alındı. İşkenceciler tarafından kaybedildi.
Gözaltında kayıpların ilklerinden biriydi Hayrettin EREN.
Anıları Mirasımız önünden geçen insanlara "soğuk limon, almaz mısınız" diyordu.
İnsanlar onun sıcakkanlılığını, tebessümle dolu yüzünü görünce
Bir Yoldaşı Anlatıyor: "böyle sıcakta senin elinden limon içilmez mi" diyorlardı. Bir
"Umut, Çok Çabuk Büyümüştü” keresinde de Körfez krizi döneminde sırtımızda taşıdığımız iki
çuval pirinci kısa bir sürede pazarda satmıştık. Kısa sürede
Onu ilk olarak, Mücadele Gazetesi İzmir Temsilciliği'nde pirinçleri satmamızda yine onun payı büyüktü. İlerleyen günlerde
gelişen bir operasyonla aranmaya başladığını duymuştuk.
görmüştüm. Sessiz, utangaç, çocuksu bir duruşu vardı. Ve ışıl
1992 yılı yazında, bir arkadaşın evinde 12 Temmuz şehitlerimizi
ışıl parlayan gözleri. Sonraları konserlerde, eylemliliklerde
anma çerçevesinde hazırlıklar yapıyorduk. Ev tam bir atölye
yanında sayıları gittikçe artan liselilerle birlikte görüyordum.
gibiydi. Arkadaş bu hararetli çalışma içinde "görüşmemiz
Çocukluğu, utangançlığı gün geçtikçe kaybolsa da, sessiz ve gereken sorumlu bir arkadaş gelecek" diyerek bizi bir başka
sakin yapısı ışıl ışıl gözleriyle liselilerin önderliğine soyunmuştu. odaya almıştı. Kapının sesinden sözü geçen arkadaşın geldiğini
Aynı günlerde bir arkadaşla birlikte Kemeraltı'nda limonata anladım. İşimize devam ediyorduk. Saat 21.00 sularında kapının
satarken görmüştüm. Gülümseyen ışıl ışıl gözleriyle tezgahın tekrar açıldığını duyduk. Evin etrafına karşı duyarlılığımızdan