Page 39 - Yürüyüş Dergisi 41. Sayısı...
P. 39
Biz Diyoruz ki; Emperyalizm Değil, Direnen Halklar Kazanacaktır!
Emperyalizmin Kurbanı Değil, Celladı Olacağız
Biz Diyoruz ki; Yeni sömürgecilik "BAĞIMLILIK" demektir. Irak'ta ABD askerleri çekildi ve ABD
bayrağı indirildi. Peki, ne oldu? Irak artık bağımsız mı oldu? Artık Irak'ta ABD'nin borusu yerine
Iraklıların borusu mu ötecek gerçekten? Hayır! Irak'ta hangi bayrağın asılı olduğu, hükümette bulunanların
hangi ulustan oldukları vb. önemli değildir. Yeni sömürgecilik ilişkilerinin genel kuralı gereği ülkenin
kendi bağımsız bayrağına sahip olması, milli bir ordusunun bulunması, parlamentosunun bulunması
buranın bağımsız bir ülke olduğu anlamına gelmez. Tüm yeni sömürgelerde yaşananlar benzerdir. İşgalci
işgalini bitirip giderken, geride bıraktığı işbirlikçileri eliyle, ekonomik olarak da ülkeyi kendine
bağımlılaştıracak her türlü önlemi alır.
Biz Diyoruz ki; Yeni sömürgecilik emperyalistlerin "CEPLERİ DOLSUN" diye toprağımızı yok
etmesi demektir. Ülkemizde altın aranan yerler, su havzaları, zeytinlik alanlar ve milli parklar gibi en
değerli yerlerdir. Bu kıymetler, altın araması için toprağa salınacak siyanür ile 2 milyon kişinin temiz su
kaynağı olan Kaz Dağları'ndaki suların hepsi zehirlenecek. Ama ne gam, emperyalist tekeller ve yerli
işbirlikçileri biraz daha fazla altın sahibi olacaksa ve kasaları biraz daha dolacaksa, iki milyon insanın
temiz su kaynağı zehirlenmiş ve bu insanlar kanser gibi birçok ölümcül hastalıklara yakalanmışlar, daha
doğmamış bebekler bu zehirlerle zehirlenmiş, kimin umurundadır. Milyonlarca insanın soluduğu hava
siyanürle zehirlenecek, üzerinde barındıkları, ekip biçtikleri, zeytin vb. ürünleri topladıkları alanlar açığa
çıkan arsenik ve diğer ağır metallerin yarattığı kirlilikle yok olacak!
Biz Diyoruz ki; Yeni sömürgecilik "TARIM VE HAYVANCILIĞI" yok etmek demektir. Yeni-sö-
mürgecilik kendi kendine yeten ender ülkelerden birini samanı satın alır hale getirebilir. Kayısı ağaçlarını
kesti üreticiler, fındıkları yakıyorlar, domatesler tarlalarda kalıyor, tütün aynı şekilde. Yeni sömürgecilik
geçim kaynaklarından biri hayvancılık olan bir ülkede eti ithal eder hale getirebilir. Emperyalistlerin uşağı
AKP, tarım ve hayvancılığı yok etmek için, her türlü politikayı uygulamıştır. Bundan dolayı tarım
kesiminin, 2002 yılında GSYH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla)’da yüzde 12 dolayında bulunan payı, yıllar
itibariyle sürekli gerileyerek 2013'te yüzde 8.9'a düştü. Tarım arazilerinin büyük bölümünü oluşturan
tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin ekili olduğu alan miktarı, 2007'de 169 milyon 449 bin 599 dekar iken
2012 yılında bu rakam 154 milyon 644 bin 523 dekara düştü. Yani toplamda 5 yılda yaklaşık 11 milyon
dekar tarım alanı yok oldu. Yeni sömürgecilik karnımız doysun diye değil, emperyalizmin kursağı
zenginlikten çatlasın diye üretmektir.
Biz Diyoruz ki; Yeni sömürgecilik "AÇLIK" demektir. Yeni sömürge bir ülkede, emperyalist
sömürüye ve işbirlikçi oligarşinin iktidarına son vermeden asla açlık bitirilemez. Çünkü yeni sömürgecilikte
halk, emperyalist tekeller ve işbirlikçi oligarşi tarafından iki kez, pervasızca sömürülür. Halk ne kadar
çalışırsa çalışsın, ne kadar üretirse üretsin, üretilen tüm değerlerimiz, emperyalist tekeller ve işbirlikçileri
tarafından pervasızca sömürüldüğü için AÇLIĞA, YOKSULLUĞA mahkumdur. AÇLIĞIN, YOKSULLUĞUN
OLDUĞU YERDE ADALET OLMAZ! DEMOKRASİ OLMAZ! Emperyalizm, sömürüsünü, katliamlarını,
işkencelerini, savaşlarıyla kan gölüne çevirdiği dünyamızda haydutluğunu daha da pervasızlaştırarak
sürdürüyor. Bu dünyada, açlık, sefalet, acı, kan ve gözyaşı artarak sürüyor.
Biz Diyoruz ki; Yeni sömürgecilik kendi topraklarına "YABANCILAŞTIRILMAK" demektir. Em-
peryalizm halkın değerlerine saldırır. Kendi yozluğunu dayatır. Emperyalizmin kültüründe bencillik ve
bireycilik vardır. Emperyalizm her türlü dayanışma ve örgütlülüğe düşmandır. İnsan emeğini sömürürken
kendisine karşı çıkacak hiçbir güç istemez. Bu nedenle, yoz kültürünü halka yayarak, onu çürütmeye
çalışır; her türden bencillikle halkın dayanışma kültürünü zayıflatmak ister. Halk kendi değerlerine,
emeğine ve birbirine yabancılaştıkça, güven duygusu kaybolacaktır. Kendisine ve birbirine güvenmeyen,
bölünmüş halk yalnızlaşmıştır. Yalnızlaşmış ve yabancılaşmış halk, vatanının yeni sömürgeleştirilmiş
olması, aç olması, yer altı ve yer üstü kaynaklarının talan edilmesi, ormanlarının yakılması, tarım ve
hayvancılığın öldürülmesi karşısında suskundur. Emperyalizmin istediği de budur.
Biz Diyoruz ki; Yeni-sömürgecilik emperyalizmin en sinsi bağımlılaştırma ve işgal şeklidir. Sömürü
ve işgalin üzerindeki bu örtüyü kaldıracak, gerçekleri gören halkımızla birlikte emperyalizmi ve
işbirlikçilerini ülkemizden kovacağız.
39