Page 37 - keşf-i istanbul dijital
P. 37
gördüğümüzde hocamız karşı tarafta gösteriyorki Osmanlı yavaş yavaş
bazı yerleri gösterip tarihleri batıdan etkilenmeye başlamıştır.
hakkında bilgiler verdi. Mesela Hızır(a.s) İstanbul’da görüldüğüne
Beyazıd Yangın Kulesi’ni gösterdi. dair iki yer vardır: Bayezıd Cami ve
Selimiye Camisi’dir. Camide birde
Boyunun 85m olduğu iki defa da kütüphane bulunmaktadır.
yangından dolayı yandığını söyledi. Kütüphanede eski eserlerden olan
Yangın kulesinde kırmızı renk varsa sembolleri açıklıyan bir kitap
“kızın oldu” Avrupa Yakası’nda, sarı bulunmaktadır. Ardından Küçük
renk varsa “oğlun oldu” Anadolu Selimiye Camisi’ne geçtik. Burası
Yakası’nda yangın var demektir. şairlerin şiirlerini okudukları yerdi.
Bu camide zemzem ikramı ve şerbet
ikramında bulunmak için bir Lahit
Aynı zamanda İstanbul’un üç vardı. Bu cami Mevlevilerin
semt olduğu bunlar; Suriçi, Galata ve bulunduğu bir camiydi. Haliyle
Üsküdar’dır. Rusya’da bulunan Osmanlı ve Selçuklu da bir yere şiir
Ortodokslar Karaköy’de bulunan üç ve edebiyat hakimse Mevlevi mizaçlı
kiliseye geldiklerini nakletti. kişilerin bulunduğu yer demektir.
Yolumuza devam ederken tarihi bir Daha sonra bu caminin karşısında
bulunan Karaca Ahmet Mezarlığı’na
çeşme geldi. Osmanlı’da herkesin girdik. Bu mezarlık dünyanın ikinci
evinde su olmadığını yalnızca büyük mezarlığıdır. 10 parsel olup
padişahın sarayında su bulunduğunu Bizans ve Pagan döneminde de
bildirdi. Daha önce belirttiğimiz gibi mezarlık olarak kullanılmıştır. Nihal
Osmanlı’da su lükslüğün Atsız, Adile Naşit, Tanburi Cemil
göstergesiydi. Aynı zaman da Bey gibi birçok ünlünün mezarı
Doğancılar Parkı’nın bulunduğu burada bulunmaktadır. Mezarlığın
tam karşısında Karaca Ahmet adlı
alanda Cüneyt Arkın’ın buraya gelip kişinin mezarı bulunup genellikle
çay içtiği çay ocağını gösterdi. Neyse Alevi kişilerin geldiği ve Semah
bu önemli bilgilerden sonra epey törenlerinin düzenlendiği yerdi.
yokuş çıkarak Selimiye Camisi’ne Oldukça ilgimi çekmişti. Çünkü biraz
gittik. 3. Selim zamanı yapılmış bir eseriydi. Aşağısında medrese
camiydi. Caminin bahçesine bulunmaktadır. Bu camide “son
girdiğimizde büyük bir çınar ağacı cemaat mahallisi” uzun olması
hasebiyle önemliydi. Nur Banu
karşıladı bizi. Hocamızda akasyanın Hatun tarafından yaptırılmış olup
Yahudilerce , kızıl toprak caminin isini içine alan bir “İs
bakımından Kudüs’ün Hristiyanlarca, Odası” bulunmaktadır. Osmanlı’da
Tımarhâne’nin yapıldığı ilk yer olup
Necip Fazıl, Said-i Nursi gibi