Page 70 - BODRUMDERGİ | ŞUBAT 2023
P. 70

    Ne güzel işler yapmışsınız, hemen geçmek istemiyorum. Aksine Tiyatro’dan biraz daha bahsedelim. Nasıl bir yerdi orası?
Türk Tiyatrosu’nun ilk ve en önemli sahnelerinin olduğu Tepebaşı’nda kurduk Aksine Sahne’yi. 30 seyirci alan, ufacık da bir fuayesi olan bir yerdi. Oyunlardan sonra kalmak isteyen seyircilerimize şarap ikram eder ve sohbet ederdik. Hayatın sadeleştiği ve güzelleştiği yerlerden biriydi bizim için. Aslında Aksine Tiyatro’yu en iyi özetleyen şey sanırım sitemiz için yazdığım şu yazıydı:
 “Aksine Tiyatro; 2006 yılının ekim ayında toplumsal sorumlulukların dayattığı bir tiyatro hareketi olarak aksine işler üretmek için kurulur ve kurulduğu günden bugüne boyunu aşmasa da bu amaç doğrultusunda üretmeyi sürdürür. Örneğin sayısız kez oynanmış oyunlar üzerinde çalışmak yerine bugüne dair gerçeklerden geçen oyunlar üretir ya da seyirci bana gelsin diye oturmak yerine tiyatro seyircisi erozyonuna karşı savaşmak ve yeni seyirciler yaratmak için çalışmalar yapar.
Ona göre aksine işler yapmak her geçen gün sıradanlaşan yozlaşmaların aksine yaşamak için tüketmek yerine üretmek gibidir,
Aksine işler yapmak; gemisini kurtaran kaptanların arasında, suyun üzerinde kalmaya çalışan insanlara tutunabilecekleri bir sal yapmak gibidir,
Aksine işler yapmak; gerçekten tiyatro yapmak gibidir.”
Aksine Tiyatro’nun kuruluşunu ve faaliyetlerini öğrenebilir miyiz?
Aksine Tiyatro’yu 2006 yılında kurduk. İlk gösterimimizi de 2007 yılında Sarıyer Belediyesi Boğaziçi Tiyatro Festivali’nde
yaptık. İlk oyunumuz, tüketim toplumunun kara mizahını anlattığım “Parça Tesirli Pazarlar” oyunuydu. Bu oyunu, 2014 yılına kadar 7 sezon oynadık. Onu, devamı niteliğinde ve büyüme ekonomisinin kontrolsüz ve aşırı üretimin kara mizahını yaptığım “Sevgili Pazartesilerim” izledi. Bu oyunu da 2011 ile 2016 yılları arasında 5 sezon oynadık. Sonra 2001 yılında yazdığım ilk oyunum olan, “Mendil Alır mısınız?” oyununu sahneledik. Sokakta çalışmak zorunda olan çocukların hayatından bir kesit sunduğum bu oyunu da 2012 ile 2015 yılları arasında 3 sezon sahneledik. Aksine Tiyatro olarak, Aksine Sahne günlerinde sahnelediğimiz son oyunumuz da Gezi Direnişini anlatan “Aradığınız Topluma Ulaşılamıyor” oyunu oldu. İlk gününden son gününe kadar içinde bulunmaktan büyük mutluluk duyduğum o muhteşem direnişe bir güzelleme niteliğindeki oyunu 2015-2016 sezonlarında gösterdik. Ardından ciddi bir rahatsızlık yaşayarak iki yıl sahneden uzak kaldım ve o dönemde mecburen Aksine Sahne’yi kapattık. Şartlar o günden sonra bize Aksine Sinema adına üretimler yapma yolunu açtı ama Aksine Tiyatro mümkün olan en kısa sürede yeni oyunuyla seyircisiyle buluşacak.
Bu arada geçmiş olsun. Yaşadığınız rahatsızlığın da çok enteresan bir hikâyesi varmış... Ona gelmeden önce Aksine Sinema başlığındaki çalışmalarınızdan da bahseder misiniz?
Aksine Sinema adına ilk filmimiz olan “İş”; iş arayan bir adamın,
bir karınca ile yaşadığı hikâyeyi konu alıyordu. Bahsettiğiniz olayın gerçekleştiği ikinci filmim “Seçim”i New York’ta çektim. Üçüncü filmim “Gökyüzü” idi. Bugünkü baskın aile yapısının nasıl çocuklar yetiştirdiği üzerine odaklanan bir hikâye. Son filmim Konsensüs ise bir kara mizah. Üç dram çektikten sonra tiyatrodaki gibi komedi yapmaya karar verdim ve üç mafya üyesinin mafya örgütüne demokrasi getirme çabasını konu aldım.
Nereden izleyebiliriz bu filmleri?
Bu filmler ancak festivallerde gösterim şansı bulabildi ama Vimeo kanalımdan izlemek mümkün.
https://vimeo.com/user59489869
  68



















































































   68   69   70   71   72