Page 48 - BODRUMDergi | KASIM 2025 | SAYI:17
P. 48
KÜLTÜR - SANAT KÜLTÜR - SANAT
MÜZIĞE ADANMIŞ BIR HAYAT
Gökhan Aybulus
Piyanist Gökhan Aybulus, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda başladığı müzik
yolculuğunu, Moskova Çaykovski Konservatuvarı’nda Prof. Naum Shtarkman ve Sergei Dorensky gibi usta
isimlerle sürdürdü. Henüz çocuk yaşlarda dikkat çeken Aybulus, Harika Çocuk Yetenek Yarışması ve Genç
Müzisyenler Yarışması birincilikleriyle sahneye adım attı. Ardından Uluslararası Mariya Yudina Piyano
Yarışması’nda kazandığı Grand-Prix ödülleriyle uluslararası alanda da adından söz ettirdi. 2002’deki Ulusal
Yetenek Yarışması birinciliği ve 2017’de Donizetti Klasik Müzik Ödülleri “Yılın Piyanisti” unvanı, bu uzun
soluklu yolculuğun önemli durakları oldu. Hem sahnede hem akademide klasik müziğin tutkusunu paylaşan
Aybulus, kimi zaman Rachmaninoff’un derinliğinde, kimi zaman çağdaş Türk bestecilerinin izinde dinleyiciyle
buluşmaya devam ediyor. Aybulus, BODRUMDergi’nun bu sayıdaki konuğu oldu ve sorularımızı yanıtladı.
o
SEDA KÜÇÜK
Sizi sizden dinlemek isteriz, kimdir
Gökhan Aybulus?
Eskişehir’de doğdum ve üniversite
yıllarıma kadar orada büyüdüm.
Memur bir baba ve öğretmen bir
annenin tek çocuğuyum. Ailemde
profesyonel müzisyen yok ama
babamın müziğe, annemin de resme
büyük bir yeteneği vardır. Bana resim
değil ama müzik yeteneği bulaşmış
olacak ki kendimi bu yolda buldum.
Bugün hem konser piyanisti olarak
sahnelerde, hem de akademisyen
olarak Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar
Üniversitesi’nde öğrencilerimle
birlikteyim. Müzik benim için sadece
icra etmek değil, aynı zamanda
paylaşmak ve aktarmak anlamına
geliyor. Öğrencilerimin gelişimini
görmek, onlarla aynı heyecanı
hissetmek benim için konserlerdeki
alkış kadar değerli. Müziği hayatımın
merkezine koysam da sahnenin
dışında da beni besleyen pek çok şey
var. Arabalara olan ilgim çocukluktan
beri sürüyor; uzun yollarda düşünmeyi,
kafamı dinlemeyi severim. Tavla
oynamak, dostlarımla vakit geçirmek
benim için çok değerlidir. Hayvanları,
özellikle kedileri çok severim; onların
huzuru ve doğallığı bana her zaman
iyi gelir. Tüm bunlar, hayatımdaki
yoğunluğun yanında bana denge
ve gerçek bir yaşam duygusu
kazandırıyor.
Müziğe, piyanoya ilk ilginizi nasıl ve ne
zaman keşfettiniz?
Müziğe olan ilgimi aslında ailem
fark etmiş. Bana anlattıklarına göre
küçükken reklamlarda duyduğum
şarkıları tekrar edermişim. Babam
bunu fark edince, bir yurt dışı
seyahatinden bana küçük bir org
getirmiş. O orgla duyduğum parçaları
çalmaya başlamışım ve müziğe doğru
ilk adımlarım böyle olmuş.
Daha sonra ailem beni Eskişehir’de
üniversite personelinin çocukları
için açılan bir org kursuna yazdırdı.
Daha okuma yazma bilmezken,
Ali Cemalcılar hocadan temel nota
46

