Page 43 - Yürüyüş Dergisi 42. Sayısı...
P. 43

gibi, herkes için geçerli  sağlanabileceğinin "pratikte gösteril-  olmamalıdır. Zaten artık emperyalist
                      bir adalet tanımı da  mesi" için gerekli ve zorunlu olduğuna  bir merkez olarak  ABD ve  AB'den
                      yoktur. Aksine her sı-  inanırlar.                    yayılan “güvenlik paranoyası”, geç-
                      nıfın kendine ait bir  Halkın Hukuk Bürosu avukatları,  mişte iddia edildiği gibi temel hak ve
                      adalet tanımı vardır.                                 özgürlükleri güvence altına almayı
                                          hukuk ve adalete ilişkin bu bakışlarını
                      Buna göre bir kesim  şöyle ifade ediyorlar: "Mesleğimizi  öngören yasa/sözleşme modelini değil,
                      için adaletli olan diğer                              her türlü güvenceyi ortadan kaldıran
                                          yürütürken kendimizi güncel ve yerel
        bir kesim için adaletli değildir, olamaz.                           “terör hukuku” niteliğini ihraç etmeye
                                          bir işle uğraşıyormuş gibi hissederiz.
        Örneğin patron için adil olan, işçi için
                                          Bir ülkenin yasaları, bir kentin mah-  başlamış durumdadır.
        adil olamaz. Zengin için adil olan yoksul
                                          kemeleri, bir bakanlığın genelgeleri,  Adalet arayışını, daha ne kadar hu-
        için adaletsizdir. Hukuk da bu adaletsizliği
                                          bir günün duruşma ve işleri ile uğraş-  kukla erteleyeceğiz? Oysa hukuk, yılan
        gizlemenin, ona hukukilik görüntüsü ve
                                          manın etkisidir bu. Oysa kapitalizmin  gibi sadece çıplak ayaklıları sokuyor.
        bu şekilde meşruluk kazandırmanın bir
                                          emperyalist aşamasındayız ve sermaye  Sermayenin dostlarına adil davranıp,
        aracıdır. Bu nedenle devrimci avukatlar  düzeninin ağır tahakkümü altındayız.  düşmanlarına yasayı uygulatmasından
        adaletin hukuk eliyle sağlanamayacağını,
        çünkü hukukun kendisinin "adil" olma-  Temel kanunlarda, anayasada, ya-  ibaret bir hukuk rejiminde “hiç değilse
        dığını, bir sınıfın çıkarlarını koruduğunu  pısal kurul ve kurumlarda “reform”  yasayı uygulattık” diye sevinmemiz
        kabul ederler.                    adı altında yürütülen kapsamlı deği-  bekleniyor. Reformun iyileştirme, ya-
                                          şiklikler, halkların yaşamında hiçbir  sanın adalet getirmediğini artık yüksek
           Ancak devrimci avukatlar adalet
                                          iyileşmeye yol açmadığı gibi -zaten  sesle tartışmak zorundayız." (Müca-
        mücadelesinin demokratik mücadelenin                                delede Devrimci Avukatlar Broşürü,
        bir parçası olarak hukuk zemininde  bunu da amaçlamıyor- sömürü ve baskı
        de yürütülmesi gerektiğini kabul eder-  derinleşiyor. Bu bütünü doğru olarak  Halkın Hukuk Bürosu, 2012, S. 8-9)
        ler. Bu mücadelenin adaletin hukuk  kavrayan bir avukatın, reform adı al-  Devrimci avukatların yargıya, mah-
        yoluyla elde edilemeyeceğinin, bu dü-  tında bölgesel entegrasyonlara gidil-  kemelere bakışı da aynı paraleldir. Ül-
        zenin mahkemelerinden adalet çıkma-  mesinden (Avrupa Birliği hukukuna  kemizde adalet terazisinin bozuk ol-
        yacağının teşhir edilmesi ve adaletin  dâhil olmak gibi), uluslararası mah-  duğunu en iyi devrimci avukatlar bi-
        yalnızca halkın iktidarı ele geçirmesiyle  kemeler ve ulusal üstü hukukla bü-  lirler. Bu nedenle HHB avukatları sa-  Sayı: 42
                                          tünleşmekten, dönüşümden beklentisi  dece halkı ve devrimcileri yargılamaya  Yürüyüş
                                                                                                              26 Kasım
                      GELENEKSEL AYDIN                     hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz.”               2017
                      TARİFİYLE HESAPLAŞMA                    Mesleğimizi yeniden inşa ederken, öncelikle
                                                           “geleneksel aydın’ın tarifiyle hesaplaşmalıyız.
                        Avukatlar tarihsel saygınlıklarını
                      “Aydın” sıfatıyla kazandılar. Bu, meş-  Açıkça söylenmelidir ki; bu aydının ken disine
                      hur bir şiirde sözü edilen “Tarafsız”  yüklediği, merhametli, mülkiyete ve “çarşının pa-
                                                           zarın onuruna” saygılı, tarafsız lık ve üst-alt tanı-
                      aydındır.
                                                           mayan bağımsızlık, kapita lizmin öz çocuğudur.
             "... Ben avukatım kaba gücün yerine, merhameti,
          adaleti, hakkaniyeti koydum.                        Bu türden bir “iyilik”, burjuva devriminin ön
                                                           kabullerine dayanır. Hükümdarın keyfi yerine, ya-
             İnsanoğluna, diğerlerinin hakkına, mülkiyetine,
                                                           sanın üstün olduğuna; ihtilafların si lahla değil,
          hürriyetine saygıyı, vicdan, ifade ve toplanma
                                                           yargıyla çözüleceğine inanılan; yoksullara ve ça-
          özgürlüğünü ben öğrettim.
                                                           resizlere acıma duygusuyla el uzatılan; kölelik
             Haklı davaların sözcüsü, yoksulun, mazlumun,
          dul ve yetimin savunucusuyum. Çarşıda pazarda    yerine, ücretli işçiliğin; engizisyon işkencesi
                                                           yerine, hapishanenin; gasp etme yerine, icra ta-
          onuru sürdürürüm... ” Bu aynı zamanda, avukatlar
                                                           kibinin; lonca yerine, baronun; ilahiyat eğitimi
          tarafından bilinen tarifte vurgulandığı gibi “Ba-
                                                           yerine, ticaret eğitiminin geçtiği “Protestan” ah-
          ğımsız”aydındır;
                                                           lakından ibarettir. Elbette ihtiyaç duyulan her
             “Görevimizi yaparken kimseye, ne müvekkile,
          ne hâkime, hele ne iktidara tabiyiz. Bizim aşağı-  anda işkenceden, gasptan, kölelikten kesinlikle
                                                           vazgeçilmediği de ortadadır.
          mızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz. Fakat
                                                              (...)
                               Dergimizin 42. sayısının yayınlandığı 26 Kasım 2017 günü;
                            *KEC- Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevlerinin 263. günündeler
                                             *Yüksel Direnişi 383. gününde
                                     *Esra Özakça açlık grevi direnişinin 188. gününde
                                     *KEC- Düzce Alev Şahin direnişinin 279. gününde
                 *Mehmet Güvel açlık grevinin 148. gününde - *Feridun Osmanağaoğlu açlık grevinin 105. gününde
                                *Ankara Numune Hastanesi önünde süren nöbet 63. gününde

                                                                                                               4 43
                           ÖLÜMÜ SİZE, SİZİ ÖLÜME GÖMECEĞİZ!
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48