Page 56 - Yürüyüş Dergisi 16. Sayısı
P. 56

"Yoldaşlar, biz dört dörtlük devrimciler değiliz. Bizim de
                                                             eksiklerimiz var. Ama biz bunları mücadele içinde aşacağız.
                                                             Tabi bu eksikleri Partimize, yoldaşlarımıza ve bize zarar ver-
                                                             mesine izin vermeden aşacağız. Yoldaşlar biz günümüzün bir-
                                                             iki saatini değil de 24 saatini mücadeleye vermek istiyoruz...”
                                                                                                    Süleyman Örs

                                                                            Sibel YALÇIN:
                                                                            Sibel Yalçın, 1977 Sivas Divriği doğumluydu.
                   5 Haziran - 11 Haziran                                1992 başlarında örgütlü mücadeleye katıldı. 9
                                                                         Haziran 1995ʼte SPB tarafından DYP İstanbul
                                                                         İl Merkeziʼne yönelik eylem sonrasında polisle
                         Süleyman ÖRS:
                                                                         çıkan çatışmada Birlik Komutanı Sibel Yalçın,
                         1974 Sivas Zara doğumlu, Kürt milliye-
                                                               Sibel Yalçın  katliamcıları ateş altında tutup sokak sokak ça-
                      tindendi. 1993ʼte mücadeleye katıldı. SPB
                                                                         tışarak diğer yoldaşlarının geri çekilebilmesi
                      üyesiydi. Bir savaşçıydı. 9 Haziran 1997ʼde
                                                             için kendini feda etti
                      İstanbul Gaziosmanpaşaʼda helikopter des-
                      teğindeki yüzlerce polis tarafından kuşatıldı,
            Süleyman Örs  son mermisine kadar direnerek şehit düştü.        Kemal CAMEKAN:
                                                                            11 Haziran 1980ʼde faşist bir odağı dağıtmak
                                                                         için eylem hazırlığı sırasında muhtarın ihbarı
                         Murat GÜL:                                      sonucu jandarma tarafından katledildi. İstanbul
                         Erzincan doğumlu olan Murat, 1989ʼda            Eyüp-Yıldıztabyaʼda, faşist teröre karşı mücadele
                      İstanbul Gaziosmanpaşa Bölgesi’nde örgütlü         ekipleri içinde yeralıyordu.
                      çalışma içinde yer aldı. Silahlı örgütlenmede  Kemal Camekan
                      görevlendirildi. Tutsak düştü, bir özgürlük
                      eylemiyle yeniden görevinin başına döndü.              Metin TÜRKER:
             Murat Gül  5 Haziran 1993ʼte  Ankara Sincanʼda bir              1978 yılında Bulgaristanʼdan  Türkiyeʼye
                      evde iki yoldaşıyla birlikteydi. Polis tarafından   göç etti ve devrim mücadelesine katıldı. 15
          kuşatıldıklarında, çatışarak iki yoldaşının kuşatmayı yar-      yıllık mücadele hayatının 8 yılını hapishanede
          masını sağladı. Çatışmanın devamında ölüm mangaları ta-
                                                                          geçiren Metin Türker, işkencelerden kaynak-
          rafından infaz edildi.                                          lanan rahatsızlıkları tedavi edilemediği için 5
                                                                Metin Türker  Haziran 1993ʼte Bursaʼda yaşamını yitirdi.

                     Anıları Mirasımız                        her damlada yeni yeni güller açıp boy verdi topraklarımızda ve

                                                              adını Murat Gül koydular.
               MURAT, DARDA KALAN                             alabildiler ellerinden. Gül özgürlük, Murat umuttur halkımızın
                                                                 Ne gülleri koparabildiler dalından, ne de halkımızın umutlarını
             ANALARIMIZIN HIZIRIYDI                           dilinde. Bunun için Murat olmak özgürleşmektir. Bunun için
                                                              Murat olmak geleceğe uzanan umut olmaktır. Bunun için
                                                                    Murat olmak kavganın adı olmaktır. Bunun için Murat
           Halkımızın gönlünde açan bir güldür o. Kökleri
        yerin derinliklerinde saklı. Onu halkın gönlünden              olmak halk olmak, halklaşmaktır. Yeter ki halkımızın
                                                                        gönlündeki tahta oturmasını, orda kızıl bir gül gibi
        söküp almaları kolay değildi. Çünkü gül umuttur,
                                                                         açmasını bilelim. İşte, "Yoldaşlar bizi aşın" diyen
        özgürlüktür, sevgidir halkımızın kültüründe.
                                                                          şehitlerimiz bunu başararak ölümsüzleşiyorlar.
           Umudunu bitiremezler halkımızın. Onlar
                                                                             Yaratıcılığı ile özverisi, fedakarlığıyla, halk
        özgürlüğü kırmızı gülün açmasında, umutlarını
                                                                          sevgisi ve halkı için kendisini feda edişiyle
        günün birinde erecekleri muratlarında yaşatırlar.
                                                                          Murat Gül de bunu başarmış, gül olup açmıştır
        Ve hep özgür olacakları, muratlarına erecekleri
                                                                          halkımızın bağrında.
        günü beklerler. Onlar için murada ermek, öz-
                                                                            Hiç unutmuyorum Onun bu başarıya ulaştığı
        gürlüğe kavuşmaktır, sömürüden, zulümden kur-
                                                                        günleri. "Mahalleye bir Karaoğlan geldi" diye ko-
        tulmaktır. Onlar yüreklerine gömdükleri umutlarının           nuşuyordu kadınlar aralarında. "Devrimciymiş, ge-
        adını murat gülü koymuşlardı. Egemenler bunun
                                                                    çenlerde ben pazardan gelirken “ana yardım edeyim
        için düşmandır güle. Aslında düşmanlıkları özgürlüğe,
                                                                aynı mahallede oturuyoruz” diye çantamı elimden alıp, kapıya
        umudadır.                                             kadar getirdi" diyor birisi. Daha yaşlı olan bir ana devam
           Onun kökü binlerce yıl ötelere uzanıyor. Onun kökü,
                                                              ediyor onu anlatmaya. "Gül gibi çocuk, kim demiş kara diye"
        Anadolu topraklarının derinliklerinde, halkın yüreklerinde sak-
                                                              diyor. "Dün börek yaparken fırın bozuldu.  Yukarı kahveye
        lanıyor. Pir Sultan oldu, Bedreddin oldu, boynuna ip geçirdiler.  çıktım. Bizim oğlana fırını tamire götür dedim de kumarın ba-
        Mahir oldu, Sinan oldu, Sabo oldu, kurşun sıktılar alınlarına,
                                                              şından kalkıp gelmediği gibi çekil git kız başımdan” diye
        ama koparamadılar Onu. Kanayan yaralarından toprağa düşen
   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60