Page 45 - Madencilik Bülteni 128.Sayı
P. 45

sayı:128  / ocak-şubat-mart 2019  sayı:128  / ocak-şubat-mart 2019
 üyelerİMİZDEN  maz,  gizemli bir şekilde kendine çe-  Savrulan bir yağmurdu gençliğimiz  1923  yılı  Zonguldak  doğumlu,  355  Oda  sicil  numaralı   üyelerİMİZDEN


 bir tek tozlu arşivlerde kaldı isimlerimiz
                                                Müşfik ŞANSAN, 1954 yılında MO Maden Teknik Oku-
 ken o tılsımlı kentte tanıdığım birçok
                                                lu’ndan mezun olmuştur. 25.09.2018 tarihinde geçirdiği
 bir de soğuk mezar taşlarında.
 dostum, yoldaşım gibi. İlginçtir, ma-
 Yaşam bir su gibi çıplak
                                                bir hastalık nedeniyle aramızdan ayrılmıştır.
 den şehirlerinin erkekleri adam gibi
 ve ekmek herkese sıcak
 adam, kadınları da kadın gibi kadın-
 dır. Tepeden tırnağa yani... İşte tepe-
 biz hepimiz acemi gemiciler
 den tırnağa adamlardan biri de bizim   olsun diye düşmüştük yola   Anısına hitaben Madencilik Bülteni 75.sayıda yer alan
                                                MADENCİLER şiirini sizlerle paylaşıyoruz.
 Serdar’dı.  kayalara çarpa çarpa.
 Dosttu, candı, dolu dolu heyecandı.
 Dün erken, yarın çok geç, bugün, he-  Cahil ve bilgeydik:       MADENCİLER
 men şimdi, diyenlerdi. Öyle de yaşa-  Evrenin sonsuzluğunu
 dı. Öldü demeye dilim varmıyor, öyle   insanın nokta tarihini iyi bilirdik.  Durda saygıyla bak bu gelenler
 de göçtü.   Her daim doğrucu matematik ve              Dağları taşları kırıp dökenler
 hayatımızın içinden geçermiş
 Tamamen kusursuz muydu Serdar?   gibi yapan akıl küpü fizik de    Tehlikede bile gülebilenler
 Tabii ki hayır... Birçok da kusuru vardı   meçhulümüz değildi.  Kahraman yürekli madenciler
 elbet. En büyük kusuru da çok erken   Ama hep unuturduk
 denecek bir yaşta arkasından bana bu   iki kere ikinin kaç ettiğini.
 yazıyı yazdırmış olması zaten. Çünkü                   Kazmayla çıkardığı kömürdür
 o,aynı zamanda, kendine bakmasını   Delişmen ve çocuktuk:   Ona harcadığı bir ömürdür
 bilmeyen bir yaşam özürlüsüydü.   Kapı önünde çember çevirir gibi  Yanınca kalan tozlu bir küldür
 hayatı çevirirdik.
 Sevdiği kadınla maden mühendisi   Biz güldük müydü güneş de güler  Çelikten bilekli madenciler
 sevgili Perihan’la evlendi, ama karşı-  sanırdık gökyüzü dar avuçlarımıza.
 lıklı  bütün  çabalarına  karşın  evlilik-              Yüzlerce metre altında yerin
 leri yürümedi. Ama hâlâ ona âşıktı,   Şair ve silahşorduk:
 seviyordu. Sanırım Perihan da öyley-  Karanlık gecelerde yürürken  Galeriler karanlık ve serin
 di. Ama dedik ya zor adamdı Serdar.   en çok kendimize ateş ettik.  Kalbimizdeki yerin çok derin
 Ayrıldılar, ama dostlukları hep sürdü.   Çünkü bir ömrün adanmışlığıydı bizimkisi.  Sürmeli gözleri madenciler
 Canından çok sevdiği bir oğlu vardı:   Yangınlara çevirdik hep yüzümüzü;
 Deniz. Onun bir sevdası devrimse, bir   unutulmuş cılga yollara  Müşfİk SANŞAN-Maden Mühendİsİ
 sevdası da oğluydu. O da babasını hiç   eleğin altındaki küçücük buğday tanesine.
 utandırmadı, başını önüne hiç eğdir-  Belki de ondandı yüzümüzün kavrukluğu ve
 medi.  Hem  annesine  hem  babasına   sesimizin asiliği.
 saygılı, babasının yoldaşlarıyla da sı-  Birden kapandı üstümüze gece
 cak ilişkisini sürdüren dürüst, özverili   taş odalarda kıpkırmızı mühürlendi gençliğimiz.
 bir delikanlı oldu...
 78 kuşağı birer birer ayrılıp gidiyor   Şimdi yüreğimiz bütün kuşlarını
 aramızdan. Tıpkı bir yaprak dökümü   yitirmiş gökyüzü ve esmeriz artık
 gibi. 78 kuşağı için yazdığım ve onlara   dört mevsim gazete sütunlarında
 adadığım bir şiirimle uğurlamak isti-  kapkara puntolarla.
 yorum 78 kuşağının değerli temsilci-
 sini ve bizim “mavi gözlü devi”mizi.
 ADNAN ÖZVERİ
 maden mühendİSİ

 (Dostları, yoldaşları ve Zonguldak Maden Fakültesinden 78 Kuşağı arkadaşları adına)



 42                                                                                                       43
   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50