Page 14 - Yürüyüş Dergisi 35. Sayısı...

Açlık grevindeki iki eğitimci, Nuriye GÜLMEN ve Semih ÖZAKÇA’nın duruşması
28 Eylül günü Sincan Hapishane Kampüsü’ndeki bir duruşma salonunda görüldü

SEMİH ÖZAKÇA: “İktidar işimizi bize geri verseydi aç kalmazdık. Direnişi

başlatan da bastırmaya çalışan da iktidardır.”
“Bu direniş iki kişinin direnişi diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Bu direniş, ezilen halkların direnişidir.”

14 Eylül’de Ankara Adliyesi’nde gö- sebebiyle çok az sayıda kişi izleyici
rülen ilk duruşmada mahkeme tarafından olarak salona girebiliyor. İzleyicilerin
“duruşma salonunun fizikî büyüklüğünün duruşma salonuna cep telefonu ile gir-
yetersizliği” gerekçe gösterilerek ikinci melerine ise izin verilmiyor.
duruşmanın burada yapılmasına karar Polis telsizlerinden “Acun KARA-
verilmişti. Ne var ki bu salon, ilk duruş- DAĞ da burada, dikkatli olun!” anonsunu
manın yapıldığı salondan bile daha duyuyoruz. Acun Hoca’ya bakıp gü-
küçük. Duruşma sırasında öğrendiğimize lümsüyoruz. Bu nasıl bir korku?
göre de, duruşmadan bir gün önce bu
Duruşma salonuna girişte su şişele-
salonda görülecek başka bir davanın
rinin kapaklarını almak istiyor polisler.
duruşması için hapishane kampüsü içinde
“Neden?” diye soruyoruz. “Talimat böy-
yer alan daha büyük bir salon belirlenmiş;
le” diyorlar. “Kimin talimatı?” diye so-
Nuriye ve Semih’in duruşmasının ise Hoca ama jandarmalar engelliyor. “Devlet
ruyoruz. “Mahkeme başkanının” diyorlar.
bu küçük salonda yapılmasına karar ve- ne hâle getirmiş bir öğretmeni, herkes
Duruşma sırasında mahkeme başkanına,
rilmiş. görsün!” diye bağırıyor Acun Hoca.
“neden böyle bir talimat verdiniz?” di-
Siyasal iktidarın Nuriye ve Semih’ten yoruz. “Ben böyle bir talimat vermedim” Heyetin salona girmesiyle birlikte
korkusu büyük. Nuriye ve Semih’in du- diyor ısrarla. Ya mahkeme başkanı duruşma başlıyor.
ruşmaya getirilmeleri durumunda yar- gerçeği yüzümüze söyleyemiyor ya da
gılanan değil, yargılayan olacaklarını Duruşma celse arasında dosyaya
Sayı: 35 polis kendini yargıç yerine koyuyor. Her gelen evrakın okunmasıyla başlıyor. Nu-
çok iyi biliyorlar ve korkuyorlar. Bunun
Yürüyüş iki durum da yaşanan keyfiliği gözler riye GÜLMEN’in sağlık raporları da
için, Nuriye ve Semih’i duruşmaya çı-
8 Ekim önüne seriyor. dahil olmak üzere, birçok önemli evrakın
kartmamak için her türlü hukuksuzluğu
Duruşma salonuna girişte avukatların dosyaya eklenmemiş olduğunu öğreni-
2017
yapıyorlar. Duruşmaya iki gün kala bir
da üstleri aranmak isteniyor. kabul edil- yoruz. Bu sırada son zamanlarda hem
gece yarısı hastane hücresinde kitap
miyor ve kısa süreli bir tartışma sonra- avukat arkadaşlarımızın hem de birçok
okuyan Nuriye GÜLMEN’i, iradesi dı-
sında bu hukuksuz uygulamadan geri müvekkilimizin tutuklanmasına gerekçe
şında, zorla Numune Hastanesi yoğun
dönüyorlar. Bir güvenlik şube amirinin,
bakım ünitesine kaçırmaları bunun en avukatların duruşma salonuna cep tele- gösterilen “itirafçı” ifadesi okunuyor.
açık göstergesi. Dosya ile alakası olmayan ve mahkeme
fonları ile girmelerini engelleme girişimi tarafından da talep edilmeyen bu şaibeli
Aynı zamanda yargılamayı halkın ise sonuçsuz kalıyor.
gözünden kaçırmak istiyorlar ve duruş- ifadenin gönderiliş amacı ise belli: bir
Duruşma salonunda altmışa yakın kez daha yargılamaya müdahale etmek!
maya halkın katılımını en aza indirmek
avukat, üç baro başkanı, sekiz milletvekili, Dosyaya usulüne uygun olarak gönde-
için türlü hukuksuzluklara başvuruyorlar.
çok sayıda demokratik kitle örgütü tem- rilmeyen bu şaibeli ifadenin okunmasına
Duruşmanın olduğu sabah, duruşmaya
silcisi ve yabancılardan oluşan bir heyet itiraz ediyoruz. Her talebimiz gibi bu da
katılmak isteyenleri götürecek otobüslerin
var. Dosyanın tutuksuz sanıklarından mahkemece reddediliyor.
polis tarafından bağlandığını öğreniyo-
Acun KARADAĞ da duruşma salonunda
ruz. Daha önce Acun KARADAĞ’a da-
hazır.
Tüm bu keyfî ve hukuksuz engelle- yatılan üç avukat kısıtlaması, şimdi de
Duruşma salonunda sanıklara ayrılan Semih ÖZAKÇA için uygulanmaya ça-
melere karşın, Sincan Hapishane Kam-
bölümün içi jandarmalarla dolu, dışı ise
püsü önüne birçok şehirden yüzlerce lışılıyor. Semih Hoca; bu kısıtlamayı
komandolarla çevrili durumda.
insan akın ediyor. Duruşma salonunun kabul etmediğini, dosyada binlerce avu-
etrafında yüzlerce polis var ve duruşmayı Biraz sonra Semih ÖZAKÇA bir te- katın vekaletinin bulunduğunu ve sa-
izlemeye gelenler, değil duruşma salo- kerlekli sandalye ile duruşma salonuna londaki tüm avukatların kendi avukatı
nuna, duruşma salonunun bahçesine bile getiriliyor. Yanında gardiyanlar ve kampüs olduğunu söylüyor. Bizler de bu hukuksuz
alınmıyorlar. Kısa süreli bir tartışmanın hastanesi doktorları da var. Duruşma kısıtlamayı kabul etmiyoruz. Mahkeme
ardından izleyiciler üç farklı “güvenlik salonuna girince sol yumruğunu havaya her sanık yönünden üç avukattan fazlasına
noktasından(!)” geçirilerek duruşma sa- kaldırarak izleyicilere selam veriyor. söz vermeyeceği tehdidinde bulunsa da
lonuna alınmaya başlıyorlar ama salon- Semih Hoca duruşma salonuna ge- bu kısıtlama onların binlerce avukatı ol-
daki izleyici bölümünün küçük olması tirilince yanına gitmek istiyor Acun duğu gerçeğini değiştirmiyor.
1 14
ZAVALLI FAŞİZMİ, DUYDUĞU KORKUDA BOĞMAK İÇİN