Page 25 - Yürüyüş Dergisi 35. Sayısı...

lerde örgütlenilemez” teorisinin ge- biliyoruz biz. Bunu bildiğimiz için Böyle olunca, mücadelenin en dina-
rekçesi değil, mahallelerde örgütlen- de halka güvenmeye devam ediyoruz. mik alanı, en etkili alanı yine ma-
mek zorunludur diye düşünmemizin Halka güvenmeyenler, devrime hallelerdir.
nedenidir. inançsızlaşırlar. Başka güçlere bel AKP faşizminin saldırılarını gö-
Evet, saymaya kalkarsak, bir çok bağlarlar. ğüsleyebilmek için, yoksul mahalleleri
olumsuzluk sayılabilir. Düzen insanı Büyük şehirlerde, üç temel ör- daha örgütlü hale getirebilmeliyiz.
ne kadar yozlaştırdıysa, bencilleştirip gütlenme alanı vardır: Mahalleler, Daha örgütlü olmak demek, daha
çıkarcı hale getirdiyse, mahallelerde gençlik, işçiler-memurlar. fazla komite, daha kitlesel meclisler
de o kadar olumsuzluk, o kadar “gü- demektir.
Bunlar arasında temel olanı ma-
venilmez”, “asalak” insan vardır.
hallelerdir. Neden? Komiteler yoksa, meclisler yoksa,
Ama devrimci kimdir zaten? koskoca mahallelerde oradan oraya
Bu hem milyonlarca insanı ba-
Hatırlayalım: koşturarak kimse bir sonuç alamaz.
rındırdıkları için böyledir hem de
Devrimci, "başkalarının zayıflık, halkın tüm kesimleri orada zaten bir- Komite sadece işleri paylaştırmak
cehalet ve kölelikten başka bir şey liktedir. demek değildir. Komiteler, halkın
göremediği yerlerde umudu, sevinci politika yapmasıdır. Halkın politika
Bugün mahallelerin önemi ve be-
ve güçlülüğü görmesini bilen”dir. yapmaya ve yönetmeye doğrudan
lirleyiciliği, geçmişe kıyasla daha da
Yozlaşmanın içinde, korkuların, ön plandadır. Bu sadece devrimciler katılmasıdır.
kaygıların ortasında kuracağız yıkıl- açısından böyle değildir; faşizm açı- Komiteler, birlikte çalışmak, so-
maz kaleyi. sından da böyledir. runlara birlikte çözüm bulmak, birlikte
Bu mümkündür biliyoruz, çünkü Faşizm, bugün üniversite gençli- değerlendirme yapmak, birlikte po-
halkımızı tanıyoruz. ğini örgütsüzleştirmekte, onları kit- litika üretmektir. Bu yüzden komiteler,
Reformizmin, oportünizmin halka lesel olarak mücadeleden alıkoymakta aynı zamanda halkımızın, gençliğin
güvensizliğin teorilerini yaptığı dö- belli bir sonuç almıştır. İşçilerin, okuludurlar.
nemlerde, o halkın, binler, onbinler kamu emekçilerinin sendikalarını Okulumuzu ve mevzimizi güç-
olup, kurşunların üzerine yürüdüğünü artık adım bile atamaz hale getirmiştir. lendirelim. Sayı: 35

Yürüyüş
ideolojik mücadele 8 Ekim
İki: Tarihsel olarak haklıyız. 2017
ÇÜNKÜ; sosyalizmi savunuyoruz. Çünkü tarih ve bilim
110 kişi değil milyonlarız bize, eskiyen ve çürüyen her toplum, yerini daha ileri bir
topluma bırakacaktır" diyor. Eskiyen, çürüyen kapitalizm,
yerini sosyalizme bırakacaktır. Bu tarihsel zorunluluktur.
Armutlu Halk Cephesi açıklaması, baskınların, operas- Üç: Siyasal olarak haklıyız.
yonların, gözaltı ve tutuklamaların ortasında bir pankart ÇÜNKÜ: Bugüne kadar ki tüm sistemler, sömürü sis-
ve bildiriyle, tarihsel haklılığımızı özetlemiş bulunuyor: temidir; biz, insanın insan tarafından sömürülmediği tek
“İdam fermanları bize sökmez, 110 kişi değil mil- sistem olan, sosyalizmi savunuyoruz.
yonlarca halkız, milyonlarız, tarihsel ve siyasal haklılı- Anlatmalıyız. Her yolla, her biçimde, her yerde.
ğımızla diyoruz ki, biz kazanacağız!” İdeolojik mücadele anlatmaktır. Durmadan anlatmak,
Faşizmin açmazı buradadır. Tüm faşist düzenler için göstermek, açıklamak, duyurmaktır.
böyledir bu. Gündemdeki her konuda, mahallenin üç beş yerinde,
Üç beş operasyondan, tutuklamadan medet umarlar. sade yazılmış pankartlarımız, halka düşüncelerimizi
Oysa karşılarında halk vardır. Halkın içinde kökleri olan açıklayabilir.
bir devrimci hareketi bu nedenle asla bitiremezler. Mahalledeki üç pankart, bazen, onlarca televizyon
İdeolojik mücadelede bugün anlatmamız gereken üç ve gazetenin yalanlarını bir cümlede yıkıverir.
nokta var: Bu nedenle bir pankarttan ne olacak, bir afiş neye
Bir: Biz halkız, milyonlarız. saymak ile bitmez, kırmak yarar diye düşünmeyelim. Bir pankart, düşüncelerimizi
ile tükenmeyiz, yenilmeyiz. taşıyan bir ordu gibidir.

Dergimizin 34. sayısının yayınlandığı 8 Ekim 2017 günü;
*KEC- Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevlerinin 214. günündeler
*Yüksel Direnişi 334. gününde
*Esra Özakça açlık grevi direnişinin 139. gününde
*KEC- Düzce Alev Şahin direnişinin 230. gününde
*Mehmet Güvel açlık grevinin 99. gününde - *Feridun Osmanağaoğlu açlık grevinin 56. gününde
* Nazife Onay, tutukluluğunun 61. gününde

25
DİRENİŞİ BÜYÜTELİM