Page 129 - 014 IMAN VE KUFUR MUVAZENELERI YENI.indd
P. 129
YİRMİDÖRDÜNCÜ SÖZ 129
Hem,
َ َ ُ ْ َ َ َ ْ َ َ َ َ ُ ْ َ َ َ ْ َ َ َ َ َ ْ ُ
ﻚِﺗﺨﻮﻨﺼﻣ ِ ﻊﻴِﺟﻤ ِﺔﻨ ِ ﺴﻟﺎﺑو ﻚِﺗﺎﻗﻮﻠﻣﺨ ِ ﻊﻴِﺟﻤ ِ تﺎﺤﻴﺒﺴﺗ ِ ﻊﻴِﻤﺠﺑ ﻚﻧﺎﺤﺒﺳ
ِ
ِ
ِ
der; bütün mevcûdâtı kendi hesabına söylettirir.
َّ
َ َ َ ُ َ َ َ ْ َّ َ َ َ َّ َ ُ ٰ َ ّ َ َّ ُ ّٰ َ
Hem, ﺎﻬِﺗﺎﺒﻛﺮﻣو ِ تﺎﻨِﺋﻜﺎﻟا ِ تارذ ِدﺪﻌﺑ ٍﺪﻤﻣﺤ ﻟﺒ ﻞﺻ ﻢﻬﻠﻟا der;
ِ
ِ
herşey nâmına bir salavât getirir. Çünkü: Herşey, Nur-u Ahmedî
( A.S.M. ) ile alâkadardır. İşte tesbihâtta, salavâtlarda hadsiz
adedlerin hikmetini anla.
ÜÇÜNCÜ MEYVE: Ey nefis! Az bir ömürde hadsiz bir amel-i
uhrevî istersen ve herbir dakika-i ömrünü bir ömür kadar fâideli
görmek istersen ve âdetini ibâdete ve gafletini huzura kalbetme-
yi seversen, Sünnet-i Seniye’ye ittibâ' et. Çünkü: Bir muâmele-i
şer'iyeye tatbik-i amel ettiğin vakit, bir nev'i huzur veriyor. Bir
nev'i ibâdet oluyor. Uhrevî çok meyveler veriyor. Meselâ: Bir şeyi
satın aldın. İcâb ve kabûl-ü şer'iyeyi tatbik ettiğin dakikada, o âdi
alışverişin bir ibâdet hükmünü alır. O tahattur-u hükm-ü şer'î, bir
tasavvur-u vahiy verir. O dahi, Şâri'i düşünmekle bir teveccüh-ü
İlâhî verir. O dahi, bir huzur verir. Demek, Sünnet-i Seniye’ye
tatbik-i amel etmekle bu fânî ömür, bâkî meyveler verecek bir
hayat-ı ebediyeye medâr olacak olan fâideler elde edilir.
َ
ُ ْ
َ
ّ
َ
ٰ
ٰ
۪ ـِ َ ِ َو ِ ّ ِ ْ ي ۪ ا ِّ ا ّ ا ِ ِ َرَو ِ ّ ا ُ ِ آَ ﴿
ِّ ِ
ُ
ِ
ُ
ِ ُ
ِّ
َ
ُ ّ َ
َ
﴾ َنوُ َ ْ َ ْ َ ه ّ اَو
ُ ُ ِ
fermânını dinle. Şerîat ve Sünnet-i Seniye’nin ahkâmları için-
de cilveleri intişar eden Esmâ-i Hüsnâ’nın herbir isminin feyz-i
tecellîsine bir mazhar-ı câmi' olmağa çalış...