Page 110 - Demo
P. 110
108
Adaçayı hakkında dolaşan yanlış bilgilere dikkat!
Son zamanlarda adaçayının kullanılışı ve yan etkileri hakkında internet ve medyanın yanlış bilgilerle dolduğunu belirten Prof.Dr. Ekrem Sezik, bu yanlış bilgilere bilimsel bir açıklık getirmekte yarar gördüğünü ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Adaçayının kimyasal yapısında az miktarda izoflavon genel adını dediğimiz maddeler var. Bu maddelerin benzerleri soya tohumlarında da bulunuyor ve östrojenik yani kadınlık hormonuna benzer etkiye sahip. Soyadaki bu maddeler saflaştırılıp veya yoğun özütleri halinde
bu amaçla kullanılıyor. Bazı araştırıcılar, adaçayında
da izoflavonlar var şeklinde düşünerek adaçayı içilirse erkeklerde üreme bozuklukları, kadınlarda düşükler ve benzeri istenmeyen durumlar meydana gelebilir diyorlar! Mümkün değil! Adaçayında bu maddeler çok az. Bu konuda sıçanlarda yapılmış eski de olsa bir çalışma var: Yüksek miktarda 30 gün süre ile adaçayı ekstresi verilen erkek sıçanlarda hiçbir değişiklik olmamış, dişi sıçanlarda ise düşük tehdidi meydana gelmiş. Çalışmada verilen miktarı 60 kiloluk bir insana çevirdiğinizde kişinin günde 120 kupa, rakam yanlış değil, adaçayını 30 gün süre ile içmesi lazım! Bunun mümkün olmadığı gün gibi aşikar.”
Akdeniz ülkelerinde “halk ilacı” olarak kullanılıyor
Prof.Dr. Ekrem Sezik adaçayı bitkisinin şifalı etkilerinden şöyle bahsediyor: “Adaçayı bitkisi Yunanistan, Ürdün, Lübnan, İsrail gibi Akdeniz ülkelerinde de yabani olarak yetişiyor ve bu ülkelerde de çay olarak içilmesinin yanında halk ilacı olarak soğuk algınlığı, hâttâ şeker hastalığında kullanılıyor. Halk ilacı olmasından dolayı son yıllarda